Akrep Çeviri Fransızca
594 parallel translation
Akrep yelkovanla buluştu. Öpüşüyorlar.
Les aiguilles s'embrassent.
Kesinlikle akrep burcu.
Elle doit être Scorpion.
Sıçan, akrep ve hamamböceklerinin cirit attığı bir yatakhane biliyorum.
Je connais un asile truffé de rats, de scorpions et de cafards.
Akrep takımyıldızı içindeler.
Voici la constellation du Scorpion.
Akrep'ler her zaman Yay'larla çok iyi anlaşırlar.
Je suis Scorpion. Le Scorpion s'entend toujours bien avec un Sagittaire.
Bir Yay'ın, bir Akrep'e uygun olduğunu söylüyorlar mı?
Disent-elles qu'un Sagittaire pourrait soutenir un Scorpion?
Öyleyse ne olmuş? Cebinde akrep mi var?
On a des oursins dans la poche, mon gros?
Bu iyiydi, "cepteki akrep"!
C'est bon, le coup des oursins.
Bu akrep nehirden karşıya geçmek istemiş... ve kurbağadan onu taşımasını rica etmiş.
Il voulait passer une rivière sur le dos d'une grenouille.
"Eğer seni sırtıma alırsam beni sokabilirsin... sonrada meşhur akrep ölüverir."
"Tu me piquerais" "et ta piqûre est mortelle."
"Mantık bunun neresinde" diye sormuş akrep. Her zaman mantıklı olmaya çalışırmış.
"Tu n'es pas logique", dit le scorpion.
Fakat tam nehrin ortasında, feci bir acı hissetmiş... ve farketmiş ki dediklerine rağmen akrep onu sokmuş.
Or, juste au milieu de la rivière... Le scorpion la piqua.
"Biliyorum," demiş akrep, " fakat birşey yapamam.
"Je n'y peux rien", dit le scorpion.
İşte kraliyet asan ve işte krallığın... kulların ise akrep, kobra ve kertenkele.
Voici ton sceptre royal et voici ton royaume... avec le scorpion, le cobra et le lézard pour uniques sujets.
Ama akrep ve yelkovanı yok. Sence sorun olur mu?
Les aiguilles sont parties.
Seni bu akrep yuvasına sokan kimdi?
Quel vent néfaste t'a mené dans ce nid de scorpions?
Ama aynı akrep gibi, ekselans?
Il est vicieux, Votre Grâce?
Akrep deriyi tercih eder.
Le scorpion préfère la peau nue.
Aslan, başak ikizler, akrep, ak domuz.
Lion, Vierge, Gémeaux, Cancer, le bossu...
O postlar ve dışarıdaki o adam Jim Howie için akrep biçiminde vahşi bir ölümün göstergesi.
Ces fourrures et cet homme, lâ-bas sont une configuration scorpio-satanique de la mort de Jim Howie.
Cebinde akrep var da ondan.
Parce qu'il est radin comme tout.
AsıI sen cebinde akrep varmış gibi dolaşıyorsun.
Tu peux parler! Tu as le geste aussi large qu'un Écossais manchot.
Polis şahsı yakalama umuduyla saldırganın cinayete teşebbüs ettiği gece muhabirin dairesinde bıraktığı akrep şeklindeki kol düğmesinin izinden gidiyor.
La police s'intéresse au bouton de manchette en forme de scorpion perdu par l'agresseur chez la journaliste française le soir de la tentative de meurtre, dans l'espoir de remonter au tueur des autres victimes.
Akrep.
Le scorpion.
"Akrep."
"Scorpion."
Akrep burcunda doğanlar.
Natifs du Scorpion.
Akrep hala saldırıyor.
"Le Scorpion frappe encore."
İmza, Akrep. "
Signé : "SCORPION".
Kafamın içi akrep dolu, canım karım.
Ma tête est pleine de scorpions.
Cebinde akrep var, değil mi?
Heu, dis moi tu as les poches trouées, vrai?
Bildiğiniz gibi bir akrep bir süre için iyidir Ama sonra kızdığında.
Un scorpion peur être calme un temps puis il commence a s'enerver.
İspanyolca. Kamçılı akrep demek, cehennem gibi yani.
En Mexicain, un scorpion.
Kova, Akrep, Başak, Derry ve Toms.
Verseau, Scorpion, Vierge, Derry et Toms.
Akrep ne diyor?
Et les Scorpions?
Akrep, bebeklerini sırtında taşır.
Le scorpion qui porte ses bébés sur son dos.
Yılanlar, örümcek, akrep! İnsan yiyen sürüngenler.
Il y a des serpents, des scorpions!
Ben de bir akrep olduğuma göre, seninle iyi anlaşmamız gerek.
On devrait s'entendre, je suis Scorpion.
Bir kayïp, ölü, çïplak usak sïrtï bïçaklï bir ev sahibi ve yatagïmïzïn üstünde gezinen bir akrep.
Nous avons un majordome mort, nu et disparu... un hôte avec un couteau de boucherie dans le dos... et un scorpion venimeux rampant sur nos draps.
- Akrep de mi sahteydi? - Her sey.
Même le scorpion était faux alors?
Sen, akrep misin?
Tu es Scorpion?
Hemen ardından belkemiğimin altına isabet eden bir akrep iğnesi.
Et un autre... Ça descend la colonne à la rencontre de celui d'en bas.
3. Gao Ji! Akrep stilinde Ustadır!
Le troisième, Ding Jie, pratique le kung-fu du scorpion.
Akrep mi?
Le scorpion!
40-Ayak, Akrep, Yılan?
Soit la scolopendre, soit le serpent ou le scorpion.
Sanki 40-Ayak olabilir..., yada Yılan veya Akrep!
Scolopendre, serpent ou bien scorpion, je l'ignore encore.
Akrep Ucu!
Des fléchettes?
"Akrep" bu odada!
Le scorpion est ici aussi!
Akrep en azından bizim tarafta bize sorun olmaz ama Kertenkele tehdit olabilir hala kendini hiç göstermedi!
Le scorpion est avec nous. Laissons-le de côté. Mais le lézard ne doit pas être loin.
Sence Akrep ne yapıyordur? Biliyor musun?
Et toi, sais-tu qui est le scorpion?
- Senaryoyu okudu mu? - DeMille aslan, ben akrep.
- Et le scénario?
Ben Akrep'im.
- Moi!