English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Aliens

Aliens Çeviri Fransızca

1,614 parallel translation
Uzaylılar mı? Koca Ayak mı?
{ \ pos ( 192,210 ) } Vous avez quoi là-dedans, des aliens?
Eskiden uzaylıların dünyaya indiğini, sağlam insanları görüp sonra tekerlekli sandalyedeki insanlara bakıp bunlar Kral ve Kraliçe olmalı dediklerini düşünürdüm.
Je pensais que si les aliens débarquaient, et qu'ils voyaient les gens aptes puis les paraplégiques, ils penseraient qu'il s'agit des rois et reines.
Tebrikler, uzaylılar!
Salutations, aliens!
Bilgiyi aramak için tüm uzayı dolaştım sınırları belirsiz evreni keşfetmek için sizler gibi uzaylılarla ilk teması kurmak ve onları plastik poşetlere koyup güzelce incelemek üzere gezegenime götürmek için.
J'ai traversé l'Espace à la recherche du savoir... et explorer les extremités de l'univers... établir le contact avec les aliens comme vous... vous emprisonner et vous ramener sur ma planète pour vous disséquer.
Uzaylıları mı?
Des aliens?
Öyle mi? "Biz uzaylıyız" bombasını damdan düşer gibi patlatamazsınız.
Sans blague? Vous ne pouvez pas lâcher "On est des aliens" comme ça.
Ya da yaratıklar ya da yumurta ya da yaratık yumurtası.
Ou des Aliens. Ou un oeuf. Un oeuf d'alien.
Uzaylılar. Roswell, Marilyn Monroe.
Aliens, Roswell et Marilyn Monroe...
- Uzaylıların gelmesini bekliyoruz. Ciddi misiniz?
- C'est pour l'arrivée des aliens.
1947'de bir hava gözlem balonunun düşmesinden sonra uzaylı adını aldılar. - Hiç unutulmadı.
On les traite d'aliens depuis l'accident d'une sonde dans leur zone.
Burda hiç uzaylı var mı?
Vous avez des aliens, ici?
Uzaylıları kesin burada saklıyorlar, değil mi?
Je suis sûr qu'ils ont des aliens. Tu crois pas?
Biliyorsun, bir süredir bunu düşünüyorum ve evde süper zeki uzaylı besleme konusunda istekli olduğum kanısına vardım.
Tu sais, j'ai bien réfléchi et j'aimerais être un animal de compagnie pour des aliens.
Tamamen güvendesiniz ama bence uzaylılar konuşmak için sizi kullanıyor.
Vous êtes en sécurité, mais je pense que des aliens parlent à travers vous.
Pekâlâ, Gwen'e göre, çocukken olan klasik uzaylı kaçırılması.
Selon Gwen, il a été enlevé par des aliens étant petit, classique.
Çok sıkıcı. Uzaylıları görmek istiyorum.
C'est nul, je veux voir des aliens!
Hayır, hayır, o onlara karşı savaşıyor.
Non, ce qu'il fait, c'est combattre les aliens.
O yaratıklarla savaşıyor, bu doğru değil mi, Jack?
Il combat les aliens, n'est-ce pas, Jack?
Uzaylı dostlarımıza göre dört ay içinde virüs değişime uğrayacak.
Selon nos amis aliens, le virus va muter d'ici quelques mois.
Uzaylıların düşman olması durumunda ölmeyecek birine mi ihtiyacınız var?
Au cas où les aliens seraient dangereux, il vous faut un homme immortel?
Bir şeyler ters gider ve çocuklar kaybolursa, uzaylıları suçlarız.
Et quand les enfants auront disparu, nous mettrons ça sur le dos des aliens.
Uzaylıların hatası.
C'est bien la faute des aliens.
Şu anda onlara söylediği şey benim müthiş eşimin elinde milyonlarca masum çocuğun kurban edilmesi için yaratıklarla yaptığınız gizli oylamanın kayıtları var.
Elle est en train de leur dire que mon magnifique mari a des enregistrements d'eux tous, acceptant en secret de sacrifier des millions d'enfants innocents, pour les aliens.
Uzaylılar.
Des aliens.
Sizi korkutmak istemem, çünkü tamamen güvendesiniz. Ama bence uzaylılar konuşmak için sizi kullanıyor. Ne düşünüyorsunuz?
Je ne veux pas vous faire peur, vous êtes en sécurité, mais je crois que les aliens parlent à travers vous.
Uzaylılar tarafından kaçırılıp kaçırılmadığımı mı?
Que des aliens ne m'ont pas enlevée?
Kuantum fiziği, uzaylıların kaçırması, Schrodinger'in Kedisi. *
La physique quantique, l'enlèvement par des aliens, le chat de Schrödinger.
İnsanların içinden fışkıran uzaylılar hakkında.
Un truc à propos d'aliens qui s'expulsent des gens.
Bugün sadece patlamış mısır yemek dünyayı ele geçiren uzaylıları izlemek ve hayatım sonsuza kadar değişmeden önce arkadaşlarımla eğlenebilmek istiyorum.
Tu sais, aujourd'hui, je veux... manger du pop corn et... regarder des aliens envahir la planète, et... m'amuser avec mes amies avant que ma vie change à tout jamais.
Uzayla ilgili bir şey hatırlıyorum ve yaratıklar.
Je me souviens de quelque chose à propos de l'espace. Et des aliens.
Görünen o ki, uzaylı sizin Pinewood Derby arabanızla karşılaşmış ve şuan gezegenimize geliyor.
Apparemment, les aliens ont trouvé ta voiture - et se dirigent vers notre planète.
Bay Marsh, biz de tam oğlunuza teşekkürlerimizi iletiyorduk, Uzaylı yaşamıyla ilk teması gerçekleştirdik.
M. Marsh, nous disions à votre fils que grâce à vous, on a établi un contact avec des aliens.
Uzaylıyla iyi şanslar, Bay Marsh!
Bonne chance avec les aliens, M. Marsh!
Dünya dışı bir yaşamla ilk karşılaşmamız olmak üzere.
Notre première rencontre avec des aliens va avoir lieu.
Evet, dinleyin, uzaylı polisler burada ve aranızdan birinin Bebek Fark McGee-Zax adında bir uzaylıyı görüp görmediğinizi soruyor.
Je peux leur demander. Écoutez, ces policiers aliens veulent savoir si quelqu'un a vu un alien dénommé... Baby Fark McGee-zax.
Yani, biz sizin gördüğünüz ilk uzaylılar mıyız?
- Donc... On est les premiers aliens que vous rencontrez.
İlk defa uzaylılarla temasa geçmiş gibi heyecanlı görünmüyorsun.
- Vous ne semblez pas emballés par votre premier contact avec des aliens.
Uzay polisleri haklıymış gibi görünüyor.
Les flics aliens avaient raison.
Uzaylıların er ya da geç yaptığımız şeyi anlayacaklarını düşünüyoruz.
Tôt ou tard, les aliens vont découvrir ce qu'on a fait.
Yaşadığımız onca sorun yetmiyormuş gibi bir de başımıza uzaylılar ve kendilerine "süper kahramanlar" diyen hem yargıç, hem jüri, hem de cellat rolünü üstlenen tipler çıktı.
Et des problèmes et pas les moindres auxquels nous sommes confrontés des aliens et des soi-disant Super-héros... qui agissent en leur propre qualité de juge, jury, et souvent, bourreau.
- Aynı Dünya'da nasıl olup da hem Tanrı'nın hem de uzaylıların var olduğunu açıklayamıyorum.
Je suis incapable d'expliquer Comment Dieu et les aliens existent dans le même monde.
Bakın kim gelmiş?
Regardez ça. Des aliens.
Yabancılar, gece gizlice yere iniyor. Gizemli yollar ileriye, ileriye, ileriye, doğru gidiyor. Sihirli bir kaçış, olabilir mi?
Un trou dans le ciel, des aliens qui débarquent la nuit, une route mystérieuse qui continue encore et encore.
Ruhunu, kafein bağımlısı uzaylılar mı ele geçirdi?
Ton âme a été capturée par des aliens qui ont bu trop de café?
- Uzaylılar böyle istediği için?
C'est ce que voulaient les aliens. Les quoi?
Herkes uzaylıların insanların hafızasını sildiğini bilir.
Tout le monde sait que les aliens effacent la mémoire des gens.
Gerçekten, uzaylı objeler şimdide zombi olayı mı?
Des orbes aliens? Et maintenant elle parle de zombies?
Penge'de uzaylı görülmesi.
Des aliens vus à Penge.
Şuna bak ; "Çocuk yaratıklar yükselişte."
Regardez ça : de plus en plus de bébés aliens.
Bu yüzden olay yerinde olası uzaylılar için Modesto'yu hemen aramanızı istiyorum.
Allez sur le terrain et cherchez d'éventuels envahisseurs aliens illico!
UZAY'lılara karşı CANAVAR'lar
DREAMWORKS MONSTRES CONTRE ALIENS

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]