Alır mısın Çeviri Fransızca
3,984 parallel translation
Bunu yanına alır mısın?
Peux-tu emporter ça?
- Adamın atını alır mısın?
- Occupe-toi du cheval de monsieur.
Makyajlı, sigara alır mısın?
Hé, Halloween, tu fumes?
Şu düğmeye basıp hoparlöre alır mısın?
Vous pouvez appuyer sur le bouton et mettre sur haut-parleur?
Bu konuşmayı yapmadan önce rica etsem, duş alır mısın? !
Tu pourrais prendre une douche avant qu'on ait cette conversation?
Bir doz alır mısın?
Une bouffée?
Kahve alır mısınız?
Tu veux un café?
- Alır mısın?
Vous en voulez?
Espresso alır mısın?
Expresso?
Biraz daha şarap alır mısınız, doktor?
Um, Plus de vin, docteur?
Kusura bakma, içecek bir şey alır mısın?
Tu veux un truc à boire?
Tüm arkadaşlarınıza elmas kolye alır mısınız?
Vous achetez à toutes vos amies des pendentifs en diamant?
Lütfen içeri gel, çay alır mısın?
S'il vous plaît venez. Aimeriez-vous un peu de thé? .
Helva alır mısın?
Un peu d'Halvah *? ( gateau au pistache )
Al- - Şu çekilmez kadının siparişini alır mısın?
Là... prend la commande de la joueuse de boules, ok?
Bir fincan kahve alır mısın?
Je peux vous servir un café?
- Bana bir cin kokteyli alır mısın?
Tu peux me ramener un cocktail?
Sigara alır mısın?
Cigarette?
Bir viski daha alır mısın?
Un autre bourbon?
- Onu alır mısın? - Evet.
- Tu la prends?
Shell'e de su alır mısın?
Prends de l'eau pour Shelly pour que je lui raméne?
Ekmek alır mısınız efendim?
Du pain monseigneur?
Sam, sen tanrının sözlerini alır mısın lütfen?
Sam, voudrais tu s'il te plait ramasser les mots de Dieu?
Alır mısınız, eve teslim mi?
Livraison ou collecte?
Bir içecek daha alır mısınız?
Un autre jus de fruit?
Şarap ya da tavuk alır mısınız? Bakın, o videoda şu an benim için çok önemli olan en iyi arkadaşım tarafından, hayvanlar gibi becerilme görüntülerim var.
Cette vidéo de moi me faisant prendre par mon ami représente tout pour moi.
"Yabanmersinli simidinin üzerine reçel alır mısın, June?"
"Confiture sur ton Airelle Bel, June?"
- Bir cüzdan alır mısın artık?
Et tu peux t'acheter un portefeuille s'il te plait?
Scarlett, telefonlarımı sen alır mısın?
Scarlett, merci de retenir tous mes appels.
Benimle LSD alır mısın?
Tu prendrais du LSD avec moi?
Tatlı ya da kahve alır mısınız?
Quelqu'un veut-il un dessert ou un café?
Sherry alır mısın?
Tu veux du Xeres?
- Bir içki alır mısın?
- Puis-je vous offrir à boire?
Bir tane daha alır mısın?
Tu en veux un autre?
Sırt çantamın içinde bıçağım var. Benim için alır mısın?
Tu peux me passer mon couteau dans mon sac à dos?
Sen de alır mısın?
- T'en veux un? - Non.
Şarap alır mısınız?
Encore du vin?
Bir tane daha alır mısın?
Une autre?
- Catherine, biraz daha kahve alır mısın?
Hey, Catherine, tu veux un autre café?
Çocukları peşimden alır mısın?
Au moins... Pourrais-tu dire à tes gars de me laisser tranquille?
Haber alırsanız bize ulaşır mısınız?
Passez un coup de fil si vous entendez de lui?
- Hap alır mısın?
Tire une latte.
-... siz alır mısınız?
- Pour prendre ce verre, non? Bien sûr!
Alır mısınız?
Vous en voulez?
Yuvarlak içine aldığımı tutmalısın. Ve eğer başka bir emlakçı kullanmak istersen, seni suçlamam ama onlar senden komisyon alır.
Voici une liste de maisons vraiment sympas pour toi, je te conseille celle entourée, et je comprendrai si tu veux passer par un autre agent immobilier,
Mahkeme ile konuşabilir miyim yoksa buna da alınır mısın?
Puis-je parler à la cour, ou n'aimez-vous pas ça non plus?
Bayım? İçecek alır mısınız?
Monsieur?
- Kahve veya meyve suyu alır mısın?
Jus?
- Hayatımdaki en zorlu engeller karşısında, onların üstesinden gelmem için genellikle güzel kadınlardan yardım alırım.
Dans ma vie, j'ai été confronté à des obstacles majeurs, mais j'ai toujours pu compter sur l'amour d'une femme pour les surmonter.
Genin patenti tarafımızca alınmıştı. Evet, önüne çıkan tüm mısır koçanlarını yok etmek için tasarlanmış bir gen.
Ce gène était breveté, et créé pour faire disparaître tous les plans de mais sur son chemin.
Mesela, hayatımda ne yapacağım ve nereden mısır gevreği alınır?
Qu'est-ce que je vais faire avec ma vie? Où est-ce que je peux aller chercher des céréales?