Alıyoruz Çeviri Fransızca
4,725 parallel translation
Kuzeybatıdan ağır ateş alıyoruz.
Essuyons tir précis!
Tabii ki drafta gidiyorum. Bo Callahan'ı alıyoruz.
Évidemment que je vais au repêchage!
Hala Callahan'ı alıyoruz.
- On y va. - C'est toujours Callahan.
- Tom Bo'yu alacak. Biz kimi alıyoruz?
Tom va prendre Bo, alors qui on a?
- Ray Jennings'i alıyoruz.
On prend Ray Jennings.
Mahkemenin davacılara verdiği tazminatın % 40'ını alıyoruz.
Nous recevons 40 % des sommes allouées aux victimes par le tribunal.
Ama evdeki manzara... ve son zamanlarda artan suç oranı yüzünden... bu durumu çok ama çok ciddiye alıyoruz.
Mais d'après la scène dans votre maison, et étant donné la montée des crimes violents ces derniers temps... On va prendre ça très au sérieux.
Merak etme. Bu tip yerlere giren çıkan herkesi kayda alıyoruz.
Ne vous inquietez pas.
Galiba ikimiz de psikoloji dersi alıyoruz.
- On est en psy ensemble.
O yüzden Brad'i alıyoruz.
- Brad est accepté.
Bu konuyu yanlış yönüyle ele alıyoruz.
Nous ne procédons pas de la bonne façon.
- Davayı alıyoruz.
- On prendra l'affaire
Ben "çalmak" demezdim. Teknik olarak ödünç alıyoruz.
Ce n'est pas du vol. C'est un emprunt.
- Bunun için ne kadar alıyoruz? - Yeteri kadar değil.
On est payé combien pour ça?
Şükret, sadece dikenlerini alıyoruz kirpi.
Réjouis-toi qu'on ne fasse que t'épiler!
Sanırım iki tane alıyoruz.
Je suppose qu'il me faut deux billets.
CCTV'den görüntü alıyoruz.
Je suis connecte au lien de CCTV.
Şimdi, biri bana açıklayabilir mi, neden basit bir periden emir alıyoruz ki?
Bien, maintenant que vous le dites, pourquoi nous prenons des ordres de quelque fée, de toute façon?
Fort Chicken kasabasından çok önemli gelişmelerin haberlerini alıyoruz...
Du nouveau sur les événements survenus à Fort Chicken...
Şehirdeki her yerden haberler alıyoruz.
Les témoignages sont nombreux.
Donörden karaciğer parçası alıyoruz. Ama annenin durumunda bu işe yaramaz.
où, un donneur peut donner une partie de son propre foie sain, mais ce n'est pas comme dans le cas de ta maman.
demek istediğim, biz Tanrının bize bir kullanma talimatı verdiğine inanıyoruz. işte gücümüzü burdan alıyoruz. işte umudumuzu bulduğumuz yer burasıdır.
nous croyons que Dieu nous a donné un manuel d'instruction, et c'est là que nous tirons notre force, et c'est là que nous trouvons notre espoir.
Her yıl Dünya genelinden 3000 başvuru alıyoruz.
Nous recevons 3 000 candidatures du monde entier, chaque année.
Sadece 8 kişiyi alıyoruz.
On en prend seulement 8.
Ve eğer sana da uyarsa o çantayı da alıyoruz.
On va aussi prendre ta mallette.
İki sayıp 24. ölçüden alıyoruz.
Trombone, mesure 24, sur le "et" du 2.
Pekâlâ millet, baştan alıyoruz.
Bon, on reprend du début.
Cherokee, başından alıyoruz.
"Cherokee".
Şovu yeni bir akşama alıyoruz. Böylece konuşan köpeğin karşısında olmayacaksınız.
Et on déplace la série à un nouveau soir donc vous n'êtes plus face au chien parlant.
- Bu yüzden dünyanın parasını alıyoruz.
- Oui. C'est pourquoi on a eu le gros lot!
- "Pucks"'ı programdan alıyoruz.
On va retirer "Pucks" de la programmation.
Yavaştan alıyoruz.
On y va doucement.
- Evet, uydu sinyali alıyoruz.
On a une diffusion satellite.
Sanırım yalnızca kendimize alıyoruz.
Ho, hum, je pense que nous achetons juste la notre.
En iyi odanızı alıyoruz.
On prend votre plus belle chambre.
Biz herzaman önlemini alıyoruz. Bunu biliyorsun.
On se protège, pourtant!
Ama seks yapmadık ; patronum olduğu için ağırdan alıyoruz.
Mais, c'est mon boss, alors on avance lentement.
Bedava kupa alıyoruz.
On a des tasses gratuites.
O zaman şimdi birlikte duş alıyoruz.
On prend tous un bain ensemble.
- Alıyoruz!
J'achète!
Üzgünüm, sadece geri dönüşümlü çöpleri alıyoruz.
Écoute. Je ne récupère pas les déchets!
Bazen alıştığımız kısımlarda uyuya kalıyoruz.
Parfois, nous nous assoupissons toutes les deux pendant les parties familières. Ouais.
Malzemelerin yarısını 150'ye alıyoruz.
On va prendre la moitié du kit pour 150.
Nina, video yüzünden polisten inanılmaz tepki alıyoruz.
Nina, la police n'est pas très heureuse de notre vidéo.
- Faturaları alıyoruz. - Tamam, hadi gidiyoruz.
Je prends les factures et les papiers.
Cihazları da alıyoruz. Buzdolaplarını, fırınları, bulaşık makinelerini.
On fait les appareils aussi, les réfrigérateurs, les cuisinières, lave-vaisselle,
Yani şimdi risk mi alıyoruz?
On joue avec le feu.
Aslında psikoloji okuyorum ve edebiyat dersi alıyoruz.
J'étudie la psychologie.
Eski Kütük'e geri dönüp, Anna ve Lewis'i de alıp, en az bir ay göze batmıyoruz.
On va retourner à Old Stump chercher Anna et Lewis et on se tiendra tranquille pendant au moins un mois.
Orjinal, yaratıcı ve göz alıcı bir grup arıyoruz.
Nous recherchons l'originalité, la créativité, le spectacle à l'état pur!
Silahlarını falan al. Çıkıyoruz.
Prenez votre matériel.