English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Apprentice

Apprentice Çeviri Fransızca

28 parallel translation
Bu gece, sağlam bir çaylak buldum following the premiere of Will Grace on NBC.
Ce soir, regardez The Apprentice, juste après le première de la saison de Will Grace sur NBC.
Yoksa "Çırak" mı?
C'est... The Apprentice?
Çırak'taki Bill gibi, sadece birer hiç olacaksınız.
Et sachez dès que je partirai, vous ne représenterez plus personne comme Bill dans "The Apprentice".
Evet, Tony, ben de The Apprentice'i beğendim.
Oui, Tony, moi aussi j'ai bien aimé The Apprentice.
Aman Tanrım dün akşam Çırak'ı izledin mi?
Tu as regardé "The Apprentice" hier soir à la télé? ( 1 )
Apprentice'i boşver.
Au diable Apprentice.
- The Apprentice gibi.
- Comme dans The Apprentice.
"Çırak" ta olduğu gibi bir yatırımcı sunumu hazırlamalıyız.
Faut présenter la boîte aux investisseurs, comme dans "The Apprentice".
Belki Derek girişimci olmanın hayalini kuruyordu, ya da sadece "Celebrity Apprentice." ( # ) hayranıdır
Derek voulait monter son affaire ou il était fan de Celebrity Apprentice.
The Bachelor'un bir sezonu çekilmişti orada ve sanırım The Apprentice L.A. vardı.
On a fait "Greg le Millionnaire", et je crois "Secret Story"
Kedim Samson'la kanepeye kıvrılıp bir şeyler atıştırırken maratonu seyredeceğim.
Je vais me pelotonner sur mon canap avec mon chat Samson, regarder le marathon de The Apprentice et grignoter quelque chose.
Bu Desperate Housewives, Celebrity Apprentice, Brothers and Sisters.
Ça vire Desperate Housewives, Celebrity Apprentice,
- "Underling" or "apprentice."
- "Subalterne" ou "apprenti".
Tamam, Mark Burnett, sen Survivor ve The Apprentice'i yaptın.
Bon, Mark Burnett, vous avez fait Survivor et The Apprentice.
# Hedeflediğim meslekte çıraktım
♪ Apprentice to trade I was bound
Tamam, hakkında çok kötü dedikodular var misal kızı Ivanka'yı The Apprentice'e jüri olarak alması gibi ama...
Je veux dire, évidemment il y a beaucoup de trucs nuls à dire sur lui, comme quand il n'aurait jamais dû engager sa fille Ivanka pour être juge dans "The Apprentice" mais - -
Beni sadece "The Apprentice" i izlemem için götürüyorlar.
Ils m'emmènent juste voir "the apprentice".
Tıpkı Apprentice gibi, değil mi?
Comme dans "The Apprentice".
- Çırak olmaya mı karar verdin?
- Tu penses faire The Apprentice?
Ben de tam neredeyse The Apprentice *'e çıkacak bir adamla golf oynamak üzereydim. Yani burada olmak daha iyi.
Je suis sur le point de jouer au golf avec le gars qui était presque dans The Apprentice, ça intérêt d'être bien.
The Apprentice dizisindeki Boynuzlu Margaret mi bu?
C'est Margaret de The Apprentice avec des cornes?
Londra, The Apprentice filminde helikopter ile vurdukları ve sonra film yaptıkları yer.
Tu sais? Londres, où ils ont tournés les plans en hélicos pour "The Apprentice" et tous les autres plans de "The Apprentice"
Ve bu da aklıma Cindy ve benim sevdiğimiz show programı olan "Çırak" dan geldi.
Et c'est venu de l'émission que Cindy et moi adorions regarder, The Apprentice.
Ve bu da aklıma Cindy ve benim sevdiğimiz show programı olan "Çırak" dan geldi.
C'est venu de notre émission préférée avec Cindy : The Apprentice.
Ama buna rağmen Çırak programı için deneme videonuzu 5 Haziran 2006'da çektiniz.
Pourtant, vous avez enregistré votre essai pour The Apprentice, le 5 juin 2006.
Madem dünyanın ertesi gün yok olacağına inanıyordunuz öyleyse neden bir sonraki sezonun Çırak'ına katılmaya çalışıyordunuz?
Si vous pensiez vraiment que la fin du monde arrivait le lendemain, pourquoi diantre vouliez-vous participer à la saison suivante de The Apprentice?
Eğer yapabilseydim, hala bir çırak olurdum.
Si je pouvais je serais encore dans The Apprentice.
Hayır, ama Çırak *'ı izledim.
- Non, mais j'ai regardé The Apprentice.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]