English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Aralık

Aralık Çeviri Fransızca

1,984 parallel translation
Tam aralık ayıydı ve ben birkaç blok kuzeye doğru yürümek için dışarı çıkmıştım.
C'était en décembre. Je suis sorti et j'ai marché vers le nord.
Aralık ayını mahvediyor
- On n'est que mi-décembre.
Biliyorsunuz, Dünya eğer takvimse 1 Ocak'ta başladıysa, şimdiki zaman 31 Aralık olurdu.
Si l'année civile de la Terre a commencé le 1 er janvier, on est maintenant au 31 décembre.
Biz 31 Aralık'ta gece yarısından önce 15. dakikadayız ve bütün kayıtlı tarih göz açıp kapayıncaya kadar geçen 60 saniyede gerçekleşmiş olurdu.
On est arrivés ici 15 minutes avant minuit, le 31 décembre et toute l'histoire connue s'est déroulée dans les dernières 60 secondes.
Aklınızda tutun 7 Aralık 1941'den hemen sonra Roosevelt'den Jimmy Byrnes'a giderek şöyle dedi :
Rappelez-vous que, juste après le 7 décembre 1941, Roosevelt est allé voir Jimmy Byrnes et lui a dit :
Aralık 2006 planları da tıpkı...
En Décembre 2006, on en revient à Mars 2005.
12 Aralık.
Le 12 décembre.
Cortez Denizi 2 Aralık 1990
Mer de Cortez – 2 décembre 1990
18 Aralık 1991 Minibüsten 4 ay önce
18 décembre 1991 4 mois avant l'autobus
25 Aralık 1944'te savaştan sorumlu imparatorluğun en yetkili adamı Dr. Joseph Goebbels'ın parlak bir fikri vardı.
Le 25 décembre 1944, le Reichsminister de la guerre totale, Dr.
Ama 20 Aralık'ta yaptığınız protokolde aracın üstünün açık olacağını okumuştum.
Mais j'ai lu dans le script que le toit sera ouvert. Il fera - 4 ° C demain.
Özgür bir insan ve esir, efendi ve köle... ... kısaca, zalim ve mazlum, sürekli birbirlerine karşı duran aralıksız bir savaşı taşıyorlar.
L'homme libre et l'esclave, le seigneur et le serf, en un mot, l'oppresseur et l'oppressé, en perpétuel conflit, se livrant une lutte interminable.
Aralık ayından nefret ederim.
- Je déteste le mois de décembre.
914 metreden beş atış. En çok 4 santimlik aralık varmış.
5 impacts, à 1 000 m, sur 4 cm. 4 cm!
24 Aralık tarihli reçete kayıtları.
Notre registre de délivrance, pour le 24 décembre.
Ya 8 Aralık 1941?
Le 8 décembre 1941?
Borcunu ödeyemeyince, 18 Aralık 1944 gecesi ölümüne karar verildi.
Incapable de rembourser sa dette, Jacob K. devait être assassiné dans la nuit du 18 décembre 1944.
Şuraya bak, Aralık 24 Diane'in uçağının yarıktan geçtiği gün.
Là, 24 Décembre. C'est le jour où Diane a traversé la brèche.
Polis bu gece, 6 Aralık gecesi Rettendon'da öldürülen üç kişinin kimliğini açıkladı.
Nous savons le nom des trois hommes assassinés à Rettendon.
Noel ruhu, 26 Aralık'ta, musluk gibi kapatılacak bir şey değildir.
L'esprit de Noël ne s'éteint pas, comme un robinet, - le 26 décembre.
- Rory Aralık sonunda Londra'daydı.
Pour nous, c'est Noël. Rory était à Londres, fin décembre,
Evet. Ve burada, iki ön diş arasında bir aralık var.
Il y a un petit espace entre les deux dents de devant.
Dr Dave'in dişleri arasında bir aralık var mıydı?
Le Dr. Dave avait un espace entre les dents?
Ön sol kesici uymuyor, Ve burada da iki ön diş arasında belirgin bir aralık var.
L'incisive gauche ne correspond pas, et il y a un espace entre les deux dents de devant.
Dirseğinin içini, oradaki aralık ile aynı hizada tutmalısın.
Dirige l'intérieur de ton coude droit vers la piste.
10 Aralık 1977.
10 décembre 1977.
Alt devre levhasının oyunda olduğunu öğrendiğimiz aralık.
C'est à ce moment que nous avons appris à propos du composant.
Envanter işi Aralık sonunda olur.
- C'était en décembre.
Bende özellikle yırtarım diye Aralık'ta izin almıştım.
J'avais posé mes congés pour l'éviter.
6 Aralık.
- Quoi? " 6 décembre.
Pearl Harbor, 7 Aralık, 1941.
Pearl Harbor, le 7 décembre 1941.
Bana bir iyilik yap. Ben ayarlama yaparken parmağını aralık tuşunda tut.
Gardez le doigt sur la barre d'espace pendant que je règle ça.
10 Aralık'ta reçeteli ilaç talebi iletilmiş.
Un renouvellement d'ordonnance le 10 Décembre.
Bay Bitando, 10 Aralık gecesi neredeydiniz?
M. Batando, où étiez-vous la nuit du 10 décembre,
10 Aralık gecesi saat 03 : 00'de nerede olduğunu söylemeye ne dersin?
Son alibi est valable. Et si vous me disiez enfin où vous étiez à 3 heures du matin la nuit du 10 Décembre?
Hank Landry'i 10 Aralık gecesi gördüğünü söylüyorsun.
Donc, vous dites avoir vu Hank Landry la nuit du 10 décembre?
"10 Aralık, saat 01 : 30."
Le 10 décembre, 1 heure 30 du matin.
KILIÇ... 23 Aralık...
SWORD... 23... décembre... Mont Filar...
Şu Mayıs-Aralık ( yaş farkı ) hikayesini hiç anlamadım.
Je ne comprends rien à ce truc de mai-décembre.
Aralık ayındaki son raporumdan bu yana bürom tarafından devralınan meclis faaliyetlerini geliştirme şansımı içtenlikle kabul ediyorum.
J'apprécie l'occasion de tenir au courant le Conseil des actions entreprises par mon bureau depuis mon rapport de décembre.
Aralık 2005'de eve dönmemiz öngörülmüştü.
On devait rentrer en décembre 2005.
12 Aralık! Üç gün. Üç günümüz var!
Le 12 décembre, on a trois jours!
Sizin dikkat aralığınız, Çavuş Briggs'inkinden bile kısa.
Votre durée d'attention, elle est plus courte que le Sergent Briggs.
Emin olmak için çok erken, ama yaşı, boyu kilo aralığı kızın tarifiyle uyuyor.
Il est un peu tôt pour le dire, mais l'âge, la taille, et le poids correspondent à ce qu'a dit cette fille.
9 Aralık 2005'e dönersek, Jang-jin...
Le 9 décembre 2005, Jang-jin...
9 Aralık 2005'te...
Le 9 décembre 2005,
Bu 4 dakikalık bir zaman aralığı. Bir RQ2'nin maksimum hızı saatte 640 km.
La vitesse maximale d'un RQ-2 est de 650 km / h.
- 10 Aralık.
Le 10 décembre.
Aralık 6 ve 7'de nerdeydin?
Où étiez-vous la nuit du 6 au 7 décembre?
Sadece kısa aralıklarla kullanabilirim gerçi ama böylece P.P.D. onu bulamaz. Bunu sevdim adamım.
Mais faut se limiter à des laps de temps courts, pour éviter le repérage des flics.
Mahkemenin vardığı sonuç şudur : GORE - HARRIS'e karşı Leon İlçesi Bölge Mah. 4 Aralık
Le tribunal déclare et conclut COURT DU COMTÉ DE LEON - 4 / 12 que les preuves n'établissent pas d'illégalité, de malhonnêteté, d'influence inappropriée, de coercition ou de fraude dans le processus de vote et de comptage.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]