English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Araya girme

Araya girme Çeviri Fransızca

58 parallel translation
Sana kaç kere söyledim araya girme diye?
Combien de fois t'ai-je dit de ne pas m'interrompre?
- Ben! - Araya girme, Harold!
L'un de vous va sortir.
Sen de araya girme!
Ne vous en mêlez pas! Fermez-la!
- Araya girme.
- Arrête.
- Araya girme!
- On te demande pas ton avis.
Anne, lütfen, araya girme.
Te mêle pas, on cause entre hommes.
Araya girme.
- Shh-shh-shh. Ne t'en mèle pas.
- Araya girme.
- Alors ne t'en mêle pas.
Yalan yok, soru yok, araya girme yok.
Sans mentir, sans interrompre, sans poser de question.
- Araya girme bu mu?
- C'est l'interférence?
Nedir? Bir çeşit araya girme olayı mı, öyle mi?
C'est de l'interventionnisme?
- Hector, araya girme.
- Hector, ne t'énerve pas.
George Clooney, araya girme!
Ne t'en mêle pas, George Clooney.
Bir düelloda bir daha asla araya girme.
N'interrompsjamais un duel.
Tanrı'yla konuşurken araya girme!
N'interromps pas, je parle à Dieu!
- Araya girme vaktim geldi galiba.
- J'ai également mon mot à dire.
Araya girme hakkım var. Ben de bir girişimciyim
J'ai le droit de participer, je suis le chef d'une entreprise locale.
Anne, araya girme lütfen.
maman, tu m'interromps!
Yaşlılar konuşurken araya girme.
N'interromps pas les aînées!
Çözüm bulmaya çalışıyoruz. Araya girme sen.
On ne t'a rien demandé.
Araya girme vakti gelmiş gibi hissettim. - Üzgün müydü?
- Il était bouleversé?
Evet, ve tamamlamadan araya girme, ne kadar aptalca görünürse görünsün.
Oui, et ne m'interromps pas avant que je ne finisse, même si ça te semble stupide.
- Evi düzenli tutmasında yardım ediyoruz. - Araya girme, George.
George.
Bu çok iyi bir örnek babanın sürekli araya girme- -
Voilà un parfait exemple de la façon dont ton père nous interrompt...
- Araya girme.
- Ne m'interromps pas.
Sana kaç defa dedim müşterilerle konuşurken araya girme diye, gerzek?
Combien de fois t'ai-je dit de ne pas m'interrompre quand je parle aux clients, idiot?
- Araya girme yok.
- On coupe pas la file!
Komik olan kısımda araya girme.
Ne me battez pas à la partie drôle.
Çin Federasyonu da araya girme sebebini yitirir ve geri çekilmekten başka seçeneği kalmaz.
Cette nuit-là, lorsque vous m'avez sauvée, Altesse, j'ai cru voir une déesse.
Araya girme!
Ne volez pas ma place!
Çocukları disipline ederken araya girme, tamam mı?
Ne me contredis pas quand je discipline les enfants!
- Araya girme.
Ne coupe pas la parole.
Araya girme Ron.
N'intervenez pas, Ron.
Araya girme... ahhbap.
N'interférez-pas... mec.
Çok araya girme lütfen.
Voir la diaphonie, se il vous plaît.
- Spencer, araya girme!
- Te mêle pas de ça.
Araya girme.
Non!
Araya girme.
N'intervenez pas!
Tamam, araya girme konuşuyorum.
Okay, interreomps, J'étais entrain de parler.
Araya girme, Zimmerman.
Ne nous interrompez pas, Zimmerman.
İş telefonuysa araya girme, tamam mı?
Quand c'est un appel professionnel, tu t'en mêles pas. D'accord?
Sen araya girme.
Ne t'en mêle pas.
"araya girme" işi olmadan, birine bu kadar, yakın hissettiğimi bilmiyorsun.
c'était depuis que je me sentais proche de quelqu'un sans tout ça se mettant en travers.
- Kauçuk ne demek? - Hey, araya girme.
Hé, ne m'interromps pas.
Evlat, insanlar konuşurken araya girme. Görgüsüzce bir hareket. Yemeğini ye.
- C'est pas poli de parler en même temps, mange!
Araya girme.
Ne nous interromps pas.
Ben de kendi yöntemlerimle yaparken araya girme yeter.
N'interfère pas quand je ferai pareil.
Araya girme de şuna doğru dürüst bağırayım.
Ne m'interromps pas pendant que je l'injurie.
Araya girme, Linda!
Arrête d'interrompre!
Araya girme. anladık.
Ouais, ouais.
Önceki araya girme ile ilgili...
Les interférences de tout à l'heure... je capte un signal d'ici. La ferme!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]