English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Asiler

Asiler Çeviri Fransızca

410 parallel translation
Yaşasın asiler!
Vivent les Rebelles!
-... bu arada asiler yaklaşıyor. - Evet. West Point'te nasıldınız?
3 semaines que j'attends une affectation pendant que les rebelles déboulent sur Washington!
Asiler kaybetti!
A bas les rebelles!
- Siyah Asiler Motorsiklet Kulübü.
- Club de Moto des Rebelles Noirs.
BRMC'nin anlamını sordum, "Siyah Asiler Motorsiklet Kulübü" dedi.
Il m'a dit ce que CM RN veut dire : "Club de Moto des Rebelles Noirs".
- Oh, elbette, elbette. Şu andan itibaren elinde silah olan bütün asiler bir ağacın arkasına saklanıp şöhret kazanmaya çalışacaklar.
Certainement, mais vous devez vous rappeler, que dorénavant, chaque Johnny Rebelle avec un fusil... va se cacher derrière un arbre... pour essayer de se faire une réputation.
Ama burada bizi yakından izleyecek asiler olacak. Bizi parçalamak isteyecekler.
Les rebelles vont certainement... nous attendre sur nos arrières... prêts à nous dévorer.
Asiler, efendim!
Des rebelles, Monsieur.
- Asiler.
Des rebelles.
Yaralı da olsa asiler, Cenevre Sözleşmesiyle korunmuyor ve kötü muamele görüyor.
Les rebelles ne sont pas protégés par la convention de Genève... et sont traités durement.
- Yaşasın asiler! - Bakalım.
Bien sûr que non, George.
- Yaşasın asiler. - Kahrolsun İngilizler.
Vivent les rebelles!
Hιrsιzlar, asiler, asker kaçaklarι... Güneyli beyefendiler. Aranιzdan gönüllüler istiyorum.
Vous tous, voleurs, renégats, déserteurs, vous, messieurs les Sudistes.
O asiler Yanki ordusunun geldiğini anlasιn.
Nous allons montrer aux rebelles qu'une armée yankee approche.
Asiler mi?
Les rebelles?
Alvarez Kelly asiler tarafından kaçırıldı.
Alvarez Kelly enlevé par des rebelles!
O etin asiler için anlamını biliyordum.
Je savais ce que la viande représente pour eux.
Şimdi bu asiler bölgede ateşkes istiyorlar.
Et maintenant, on me demande de cesser le feu!
Başka asiler mi diyorsun?
Vous craignez les rébellions?
- Asiler efendim.
- Les rebelles.
Bir kriz anında, söylenenlere karşı gelenlerin hep uzun saçlı asiler olduğunu gördüm pek çok kez.
J'ai même vu... des "cheveux rebelles" se jeter dans la mêlée en cas de crise.
Dağlarda gümüş bulunmaz, sadece asiler var.
Dans les collines, il n'y a que des rebelles.
Asiler yan tarafımızda! Canlanın!
Des Sudistes sur votre flanc.
Onu asiler öldürmüş gibi görünmeli. Yarın öğlene kadar bu iş bitmeli.
Je veux qu'on croie que les rebelles l'ont tué au plus tard demain après-midi.
Kölelik zamanında kâhyalar, savaşta asiler beni yenememişti, ama şimdi galiba mağlup oldum.
L'esclavage n'a pas pu m'avoir, ni la guerre... Mais je crois... que les rabatteurs m'ont eu.
Bu nedenle asiler ağır kayıplar veriyor.
Les pertes parmi les insurgés sont importantes.
Evet, Asiler sessizce gelip onu esir aldı. Bir el bile ateş etmediler.
Les Sudistes l'avaient fait prisonnier, sans un coup de feu!
Bak sen hele. Asiler, Frankenstein'a gerçekten gününü gösteriyor.
Les rebelles lui mettent la pâtée.
Sağ olun asiler.
Remercions-les.
Asiler gizli üslerinden yaptıkları saldırıyla kötüler İmparatorluğuna karşı ilk zaferlerini kazandılar.
À bord de vaisseaux spatiaux opérant à partir d'une base cachée... les Rebelles ont remporté leur première victoire sur le maléfique Empire Galactique.
Asiler falan derken başımızdan geçenleri düşünürsek aslında hala iyi durumdayız.
On en a tant vu que je m'étonne... d'être encore debout, avec cette rébellion!
Bu R2'nin hafızasına asiler için hayati önem taşıyan bilgiler yükledim. Babam bilgileri almasını biliyor.
J'ai placé des informations vitales... dans le mémorisateur de ce droïde R2-D2.
Asiler çok iyi silahlanmış durumda.
Les rebelles sont bien équipés.
– Ya asiler ne olacak?
– Et les rebelles?
Lord Zheng, kötü ünlü asiler...
"Seigneur Koxinga, nous sommes prêts."
Asiler için zor bir dönem.
Le temps du péril a commencé pour la rébellion.
Asiler orada.
Les Rebelles sont là.
Komutanım, asiler bölgemize girmek üzere.
Vaisseaux rebelles dans notre secteur!
- Asiler elimizden kurtulamaz.
- Les rebelles ne nous échapperont pas.
Asiler.
Des rebelles.
Asiler.
Des insurgés.
Dal, asiler geldiginde burada olsaydim bile... yapabilecegim pek bir ºey olmazdi.
Meme si j'avais été ici a l'arrivée des rebelles, je n'aurais rien pu faire.
Evet, onlar asiler.
C'étaient des soldats confédérés.
Yakında asiler yok edilecek ve genç Skywalker bize katılacak.
La rébellion sera écrasée et Skywalker deviendra un des nôtres.
Asiler etkisiz kılındı.
Les rebelles sont en déroute.
Asiler geri çekildi, beni de kendileriyle birlikte sürüklediler.
Ils m'ont pris avec eux. J'ai été torturé. J'ai essayé de m'échapper.
Asiler Nikaragua'dan silah ediniyorlar.
Les rebelles reçoivent des armes du Nicaragua.
Ruslar ve tanklar doğruca yanımdan geçip gittiler... ve Afgan asiler beni dışladılar.
- Non. Les Russes et leurs tanks me dépassaient. Les rebelles afghans m'ignoraient.
ASİLER PRENSES'TEN MÜCEVHERİ GERİ İSTİYORLAR
LES REBELLES exigent QUE LA princesse restitue LE diamant
Asiler varlığımızdan haberdar.
Il détourne tout bombardement. Les rebelles sont donc alertés.
Asiler. Ne asisi?
Ce sont des rebelles.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]