Atina Çeviri Fransızca
419 parallel translation
Paris, Prag, Brüksel, Amsterdam, Oslo, Belgrat ve Atina'daki gizli faaliyetlerinin liderini biliyorsunuz...
Vous connaissez les chefs de la Résistance à Paris, Prague... Bruxelles, Amsterdam, Oslo, Belgrade, Athènes...
Yan masadaki şu Yunan kadın sana kocasının Atina'da öldürüldüğünü söylemiştim, hatırladın mı?
La Grecque là-bas, tu sais que son mari est mort à Athènes?
Onu Danzig'de, Rotterdam'da ve Atina'da garson olarak kullandık. - Konyak.
Il a joué les garçons à Danzig, Rotterdam et Athènes.
Atina'da açlıktan ölüyorlar. Günde 400 kişi.
À Athènes, ils meurent de faim, 400 par jour.
Yine de onu tanıyoruz. Atina, Sofya, Belgrad ve Paris de tanıyor.
Mais nous le connaissions, bien-sûr - et Athènes, et aussi Sofia, Belgrade, Paris.
Atina'ya kaçmış olduğunu öğrendim.
Certainement je veux en savoir plus.
Atina'dan Sofya'ya izini sürdük.
Mais de nouveau trop tard, hein? Oui.
Atina'ya idi. Atina'ya bir bilet istiyorum.
Où dites vous qu'il est allé après Smyrne?
Dimitrios da öyle. Atina'da Afet Yardım Komisyonu'nun Arşivinde hararetle dosyasını arıyordunuz.
À Athènes, vous recherchiez son dossier avec beaucoup d'énergie dans les archives de la commission.
Bay Peters, az önce Atina'daki Kayıtlar Bürosundan bahsettiniz.
Magnifique. Un instant, M. Peters, il y a un moment vous avez mentionné un bureau des rapports à Athènes.
Atina'daki Bürodan ayrıldıktan sonra yaptığınız her şeyi biliyorum.
Je sais tout ce que vous avez fait depuis que vous avez quitté le bureau à Athènes.
İstanbul'a, Atina'ya, Kahire'ye.
Istanbul, Athènes, Le Caire...
Yarın Atina'ya dönüyorum.
Demain, je rentre à Athènes.
Atina bin ve git.
Prends ton cheval et pars.
Milattan önce 5. yüzyılda bir zorbanın yönetiminde zulüm çeken Atina yurttaşları onu sürgüne gönderdiler.
5 siècles avant J.C. les citoyens d'Athènes ayant souffert d'un tyran... le bannirent.
Onun yatakta olduğunun ve yarın Atina'ya gideceğinin farkında mısın?
Vous savez, bien sûr, que Son Altesse est alitée, et demain, c'est Athènes.
Riviera'dan sonra, Atina'ya gitmeyi düşünüyorum.
Après la Côte d'Azur, j'irai peut-être à Athènes.
Ve siz Atina'dayken, ben de dükle olacağım. İskoçya'da.
Quand vous serez à Athènes, je serai avec le duc, en Ecosse.
Atina adına, siz Yunansınız.
Par Athènes, vous êtes grecs!
İskenderiye'den geldiler. Mesina'dan. Kartaca'dan Kıbrıs'tan Roma'dan Korint'ten Atina'dan Frigya'dan ve Yahudiye'den.
Ils nous viennent d'Alexandrie... de Messine... de Carthage... de Chypre... de Rome... de Corinthe... d'Athènes... de Phrygie... et de Judée.
Atina'daki bir gemi simsarı dostuma telgraf çekeceğim.
Je télégraphierai à un courtier maritime d'Athènes.
Anında, Atina'da sarışın bir prensesle...
Très vite, avec une princesse blonde d'Athènes...
İşte Illia'nın Atina'ya giden otobüsü.
voila Ie bus d'IIIia pour Athènes.
Atina'li bir general degilmi?
N'est-ce pas un général athénien?
Atina'li kahraman görmek kolay degil.
Il est rare de rencontrer un héros athénien.
Bir ay önce Atina Ordusundan, ayrildim.
Cela tombe bien! J'ai quitté l'armée athénienne.
Atina'li kadinlar sizi dayanilmaz bulmali.
Les Athéniennes le trouvent irrésistible?
Atina düsmanlari ile ittifak yapmamiza ne diyecek?
Que dirait Athènes de notre alliance avec ses ennemis?
Atina..
Athènes...
Bunu Atina Filosuna bildirmek yeterli olacak.. Bizim Finike müttefikleri tarafindan saldiriya ugrayacak.
Il suffira de dire à Athènes que sa flotte va être attaquée par nos alliés Phéniciens!
Atina'ya bir tekne,
C'est bien lui?
Mesajin Atina'ya gidecek.
Tu allais porter leur message à Athènes.
Atina'da kadinlar çiçek alirlardi.
A Athènes, les femmes ramassent des fleurs.
Atina'ya gidiyormusun?
Vous allez à Athènes?
Atina'dan beri değişmemişsin.
Tu n'as pas changé depuis Athènes.
Atina temsilcisi Themistocles konuşacak.
Nous allons maintenant entendre le représentant d'Athènes, Thémistocle.
Atina Delphic kehanetçisinden bir öngörü almamış mıydı?
Athènes n'a-t-elle pas consulté l'oracle de Delphes?
Bu açıklık bana tanrıların Atina'nın kötü kaderinden bahsedişi gibi geliyor.
Il me parait clair que les dieux annoncent la fin d'Athènes.
"Uzakları görebilen Jove bunu Atina'nın dualarına teslim ediyor, tahta duvar onları ve çocuklarını korumaya devam etsin."
"Mais Zeus le clairvoyant accorde ceci aux prières d'Athènes : La muraille de bois continuera à te protéger, toi et ton peuple."
Her neyse, Atina'nın artık tahta duvarları yok.
D'ailleurs, Athènes n'en a même plus.
Yeni Atina gemilerimiz dünyadaki en iyi denizcilerle donanmıştır.
Nos nouveaux vaisseaux, pourvus des meilleurs marins du monde.
Atina, zaferi için savaşmalıdır.
Athènes se battra jusqu'à la victoire.
Atina'nın gemileri var, ama Sparta Yunanistan'da ki en iyi orduya sahip.
Athènes a des vaisseaux, mais Sparte a la meilleure armée.
Atina, Spartalı cesaretine olan inancından dolayı burada şu anda denizcilik liderliğinden istifa eder, ve gemilerini Spartalı kumandasına verir.
Athènes, pour montrer sa confiance en la vaillance de Sparte, renonce à toute autorité sur la flotte et confie ses vaisseaux au commandement spartiate.
Atina denizcilik liderliğini bize bıraktı.
Athènes nous a donné le commandement de sa flotte.
Atina'yı koruyan geçit.
C'est le défilé qui protège Athènes.
- Atina'dan nefret ettiği kadar değil.
- Il déteste surtout Athènes.
- Atina mı?
- D'Athènes?
Sparta'da ve Atina'da yeterince kadın var.
Il y en a bien assez à Sparte et à Athènes.
- Dört güne Atina'da oluruz. - Güzel.
Nous serons à Athènes dans quatre jours.
Beni Atina'dan bunun için mi getirdin?
Où vas-tu?