English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Atlantik

Atlantik Çeviri Fransızca

738 parallel translation
Atlantik uçuşu muydu?
Vous traversez l'Atlantique en avion?
Benim param, sana kavuşmak için, Atlantik ortasına kadar uçurabildi beni.
Mon argent m'a permis de traverser l'Atlantique pour te rejoindre.
-... yani Atlantik City mi?
- À Atlantic City, Julian?
Kim istiyor ki? Atlantik City'deki tiyatro olmadı.
Le théâtre d'Atlantic City n'était pas libre.
Makul olabilmek için Atlantik Okyanusu'nu geçtim.
J'ai traversé l'Atlantique pour être raisonnable.
Atlantik kıyısına varınca onun da bir yararı olmaz.
J'ai peur que l'on arrive sur la côte Atlantique et que ce geste ne nous soit pas d'une grande aide.
Şu anda Le Bourget havaalanındayız. Ve ünlü pilot André Jurieux'ye... hoşgeldin demek için kalabalığın arasından ilerlemeye çalışıyoruz. Atlantik'i 23 saatlik bir uçuşla... geçip inanılmaz bir iş başardı.
Nous venons d'arriver à l'aérodrome du Bourget où nous essayons de nous frayer un passage dans la foule venue pour accueillir le grand aviateur André Jurieux, qui vient de réaliser une performance étonnante.
Biraz önce Atlantik'i geçerek indiniz. Tüm gün, yapayalnız, tek başınıza...
Vous venez de faire un raid au-dessus de l'Atlantique!
Atlantik'i geçebilirler ama... yaya geçidi olmadan bir caddeyi bile geçemezler.
Ils sont capables de traverser l'Atlantique et ils sont pas fichus de traverser les Champs-Élysées en dehors des clous.
- İki. Atlantik ve Pasifik.
- Dans l'Atlantique ou le Pacifique.
Sadece 20 sene önce, bir bahri havacï Atlantik'i geçen ilk adamdï.
Il y a 20 ans, un aviateur de la Navy fut le 1 er à traverser l'Atlantique.
- Yoksa Atlantik'i yürüyerek mi geçeceğiz?
- Où peut-on marcher sur l'Atlantique?
Bunun menzili Atlantik'i asamaz. Ç
Ça ne passerait jamais l'Atlantique.
Ünlü kumsalları, koyunları, kuşları ve Atlantik fokları var.
Il y a des moutons, des oiseaux et des phoques.
Ve işte, Atlantik'in üzerini kaplayan gerçek bir İngiliz sisi.
Et là au-dessus de l'Atlantique, la brume anglaise.
Yarbay telaşlıydı, çünkü Atlantik'teki rüzgar yüzünden gecikmiştik ve Washington D. C. sisliydi.
II tremblait car nous avions deux heures de retard. Le terrain de Washington était fermé à cause du brouillard.
İskoçya'nın kuzeybatısında, Atlantik'in açıklarında okyanustan yükselen kum ve kaya parçalarının oluşturduğu şirin Outer Hebrides Adaları uzanır.
Au nord-ouest de l'Ecosse, en plein Atlantique, le charmant archipel des Hébrides, avec ses innombrables îlots rocheux, émerge de l'océan.
Kasım 1943'te... Rommel, yaklaştığı açık olan müttefik çıkarmasına karşı... önlemler alıp, Nazi kuvvetlerinin komutasını almak için... Atlantik savunma hattına bir bilgi alma turu düzenledi.
Et en novembre 1943, Rommel partit inspecter les défenses atlantiques, avant de prendre les commandes des forces nazies qui se regroupaient pour faire face à l'assaut.
Evet, Atlantik duvarını enine boyuna inceledin, gördün. Sence şansımız nedir?
Alors, que pensez-vous de notre mur de l'Atlantique?
Bundan iki ay sonra... Şubat 1944'te Rommel'in Atlantik duvarından... uzak olduğu ender anların birinde... eski dostu Dr. Karl Strolin tekrar ortaya çıktı.
Deux mois après, en février 1944, pendant l'une des rares absences de Rommel du front ouest, son vieil ami Dr Karl Strolin vint lui rendre visite.
Tek başına Atlantik'i uçakla mı geçti?
- Il a traversé l'Atlantique en avion?
Lorelei, dur! Seninle konuşmak için Atlantik'i geçtim.
J'ai traversé l'Atlantique en avion pour vous parler.
Atlantik Okyanusunda yedi yıl geçirdim.
J'ai passé sept ans dans l'Atlantique.
Grazzi bir çapaya bağlı şekilde Atlantik Okyanusu'nun dibinde.
Grazzi est au fond de l'Atlantique, attaché à une ancre.
Albay Mitchell, Atlantik Okyanusunun uzunluğu hakkında bilginiz var mı?
Avez-vous idée de la largeur de l'océan Atlantique?
Atlantik filosu bir gemiyle irtibatı kaybetmiş ama battığına dair bir teyit yok.
La flotte a perdu contact avec un vaisseau. On ignore s'il a coulé.
Atlantik üstünde bu yöne hızla gelen bir uçan daire.
Soucoupe volante s'approche rapidement.
Kuzey Atlantik'te gemisi torpillendi ve 25 gününü bir salın üzerinde geçirdi.
Son navire a été torpillé et il a passé 25 jours sur un radeau :
O zaman nasıl oldu da Kuzey Atlantik'te beraber seyreden, 3 tane destroyeri avladılar?
Alors, pourquoi ils les combattent avec trois destroyers, réunis dans l'Atlantique Nord?
Kuzey Atlantik'in ortasında böyle bir güneş görmek sana garip geliyor sanırım?
Vous devez trouver ça pénible, ce soleil, après l'Atlantique Nord.
Ben Manş'ı, Atlantik'i ve Akdeniz'i gördüm.
- Je connais la Manche, je connais l'Atlantique, la Méditerranée.
Büyük Atlantik'ten mavi Pasifik'e kadar... cesur Amerikan erkeklerinin... yüreğini hoplatan pozlar.
Les mêmes poses qui ont ému le cœur de tous les Américains au sang chaud, de la côte Atlantique à celle du Pacifique.
Güç arayışı, ertesi sene yok oldu, çünkü Atlantik Okyanusu hattı satışında pazarlığı kaybetti.
Il termina sur un échec : il ne put pas acheter l'Océan Atlantique.
- İngiliz filosu Atlantik'te.
- Les Anglais sont en Atlantique.
Güney Atlantik'te bir yere yönlendirilmiş beş milyon dolarlık bir füzenin
Plus ou moins. Qu'un missile de 5 millions de dollars ayant pour objectif l'Atlantique Sud tombe au cœur de la jungle du Brésil, c'est déjà assez moche.
Eğer biz destek olmasaydık size milyonlarca dolar vermeseydik, suyla çevrili ülkeniz yıllar önce Atlantik'e gömülmüştü. Bunun için teşekküre gerek yok.
Si nous n'avions pas gardé votre pays à flot avec des milliards dont vous ne nous avez même pas remerciés, ce pays bidon serait tout entier sous l'Atlantique depuis des années.
Atlantik City yarışları bu ayın sonuna kadar devam edecek. Gelecek Cumartesi oraya gidebiliriz.
Il y a des courses à Atlantic City, si on y allait samedi?
Size taze Akdeniz havası sunabildiğim için çok memnunum Bay Girard. Teşekkürler Amiral. Pis işlerle uğraşmak yerine Atlantik'te olmak...
Je suis heureux de vous offrir un temps de Méditerranée... au lieu de la crasse de l'Atlantique.
Geldi mi? NATO, Kuzey Atlantik kumandanından.
Du Commandement OTAN Nord.
Dostlarımıza, Atlantik'te çok sayıda müttefik gemisini batırmakta kullandığımız toplu denizaltı saldırı taktiklerimizi göstereceğim. Bayıldığım bir görev değil gördüğün gibi.
Je dois leur montrer nos tactiques de meute pour rayer de la carte tant de navires Alliés dans l'Atlantique, une tâche que je n'aime pas voyez-vous.
Atlantik'teki Eldorado Vilayeti
Eldorado Pays Intérieur Atlantique
Atlantik'teki kanlı günbatımını görüyorum sürekli metal bir jet tehdidi altındalar.
Je vois que de sang se dessine l'Atlantique sous la menace constante des métaux à réaction.
Atlantik'i görünce hemen daldım, ve gözlerim bozulmadan, o pencereden Pasifik'in mavisini görmek istiyorum.
Je suis monté à bord avec l'Atlantique en vue, et avant que mes yeux ne pourrissent, je veux voir le bleu du Pacifique à travers cette fenêtre.
- Atlantik Otel.
- Hôtel "Atlantic".
Atlantik Otel.
Hôtel "Atlantic".
A. G. Monen, Atlantik Otel'in lavabosunda ellerini yıkarken hayatını kaybetti.
Il y a peu de temps, mourait dans les lavabos de l'Atlantic-Hotel le célèbre milliardaire, Mr.
Onu yürüyüşe çıkarıp Atlantik Okyanusu'na itti.
Il a été trop rapide pour elle.
LINDBERGH ATLANTİK'İ UÇARAK GEÇTİ
LINDBERGH TRAVERSE L'ATLANTIQUE
Atlantik'te dramatik gösteri. 707,5
Deux hôtesses se livrent un combat sans merci pour partager la couchette de Flannagan.
VE KUZEY ATLANTİK SULARINDA ULUSLARARASI AYSBERG DEVRİYELERİ... ROTALARI GÖZLEMLEYEREK... ONLARI TÜM DÜNYA İNSANLARI İÇİN DAHA GÜVENLİ HALE GETİRİYOR.
Et dans l'Atlantique Nord, la patrouille internationale des glaces surveille les routes maritimes pour protéger les voyageurs du monde entier.
ATLANTİK OKYANUSU
ATLANTIQUE

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]