English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Atmosfer

Atmosfer Çeviri Fransızca

677 parallel translation
Ayın karanlık yüzünde, bir atmosfer, hatta yaşam izleri bile olmalı.
Peter Andreas Hansen, de l'observatoire Seeberg : il y a de l'air, donc de la vie sur la face cachée de la Lune.
- Atmosfer, ha?
- Oh, l'atmosphère?
Dünyanın yarısını kat etmek zorunda olduğum yolculuktaki atmosfer bu şekildeydi.
C'est dans cette ambiance que j'étais condamné à voyager de longs mois.
Canım senin için iyi bir atmosfer değil burası. Hatırlatıcı şeyler var.
Ce n'est pas l'idéal pour vous, cette atmosphère.
Bay Keane, bu ilk defa olmuyor. Siz daha önce de mahkeme salonlarında aşırı duygusal bir atmosfer oluşturmuştunuz.
Puis-je vous rappeler que ce n'est pas la 1re fois que vous provoquez une atmosphère un peu trop passionnée.
Sonra. bu atmosfer beni içine çekti.
Plus tard. Cette atmosphère me plaît.
Genel atmosfer çok Macbeth'çe.
L'atmosphère générale fait très Macbeth.
Bu, kara büyüyü bozmuş gibiydi çünkü gergin atmosfer deniz yeli misali esip gitmişti.
Ce devait être une formule magique. La tension disparut, comme chassée par le vent.
Atmosfer dışında seyahat etmek için tasarlanan gemi, standart doğu saatiyle bugün 15 : 47'te, Washington'a inmiştir.
Le vaisseau, conçu pour voyager hors de notre atmosphère, a atterri à Washington aujourd'hui, à 15 h 47, heure locale.
Bu durum benzer bir atmosfer ve basıncı işaret ediyor olmalı.
L'atmosphère et la pression doivent être les mêmes qu'ici.
Atmosfer de berbattı. Bir santimetre kareye binlerce kilo.
La pression atmosphérique y est terrible, plusieurs centaines de bars.
"Isı düştü, atmosfer oluştu, ve yağmurlar yağarak..."
La chaleur s'élève dans l'atmosphère, des nuages se forment.
İçinde yaşadığım bu barış dolu atmosfer beni etkiliyor.
J'aime cette ambiance de paix.
Bu büyük adıma hazırlanmak için bugüne dek keşfedilenlerin dışında, atmosfer düzeylerindeki şartlar hakkında veri topluyoruz. Bu veriyi toplamak için, Dünya yüzeyinden yüzlerce kilometre yukarıya gözlem amaçlı, insansız, çok aşamalı füzeler gönderiliyor.
Afin de nous documenter... sur les conditions d'une atmosphère inexplorée... nous lancerons des fusées porteuses de postes d'observation... qui s'élèveront à plusieurs centaines de kilomètres.
Manyetik alanı ayarladık. Normal yerçekimi ve atmosfer basıncı kaybını telafi edecek biçimde.
Il nous rend indépendants... de l'attraction et de la pression atmosphérique.
Ama atmosfer gittikçe ağırlaşıyor. Garsonlar dahi kabalaştılar. 10 dakikadır garson çağırıyorum.
Mais l'atmosphère est glaciale, même les garçons deviennent insolents.
- Atmosfer, hayatım hayaletlerin nasıl olduklarını tahmin etmen gerekir.
- L'atmosphère. Les fantômes aiment le désordre.
Atmosfer koşulları çoğu zaman iletişime engel oluyor.
Des interférences atmosphériques ont interrompu la réception.
Televisor aracılığıyla ulaşmaya çalıştık, ancak atmosfer koşulları bağlantıyı imkânsız kıldı.
On a essayé une transmission télévisée, mais on a pas trouvé un seul producteur.
Hava açık ama atmosfer gergin.
Le ciel est dégagé, mais l'atmosphère, orageuse.
Tüm bu hastalıklı atmosfer ve saçma düşünceleri.
C'est lui qui a créé cette atmosphère de maladie et de désillusion.
Atmosfer ölümcül bakterilerce o kadar kirlendi ki solunamaz hale geldi.
Les germes mortels ont pollué l'atmosphère. L'air n'est plus respirable.
Geçen aydı ve atmosfer ideal fazlasıyla yerinde... Tanrı'nın doğal ortamında ağaçların altında...
C'est ma mère. Mais c'est la mienne aussi.
Bu şato, bu nefret uyandıran atmosfer.
Ce château, cette odieuse atmosphère.
Atmosfer testlerine başlayın.
Commencez les tests atmosphériques.
Atmosfer okyanusunda yüzen insan balıklar Birbirleriyle çarpışa çarpışa ruhsal yaralar edinirler
Les poissons humains nageant au fond de l'inconscient créent un mal psychologique en se heurtant les uns aux autres.
Bu atmosfer, manzaranın şiddeti iklimin acımasızlığı, her şeydeki sabit gerilim...
Ce milieu, la violence du paysage, la cruauté du climat, la tension continue de toute chose.
Vallahi belediye başkanı bile daha anlamlı konuşuyor. Rahatsızlıkların nedeni yeraltı sularıymış... elektrik akımları, atmosfer basıncı, güneşteki lekeler, depremlermiş falan filan.
Le maire du coin est plus dans le vrai quand il se plaint des sources souterraines, de la pression atmosphérique, des taches solaires ou des secousses sismiques!
- Bu senin suçun değil. Bu atmosfer herkesin moralini bozar.
- Ce n'est pas vous, cette ambiance abattrait n'importe qui.
Buradaki atmosfer, yüksek derecede nükleer atıkla kirlenmiş ve biz, tamamen korunmasız, içinde geziniyoruz.
L'atmosphère est polluée à un très haut niveau et nous nous y sommes promenés sans aucune protection.
Ay'da atmosfer yoktur.
La lune n'a pas d'atmosphère.
Atmosfer hakkındaki ilk gözlemim, soluk almayı desteklemek için çok ince ve yetersiz olduğu.
Ma première découverte est que l'air est trop raréfié pour que l'homme y vive.
Servis katsayısı "X" üstüne atmosfer katsayısı "Y" bir de gülümseme ve sevimlilik katsayısı "X" konunca son üç ayki satış artışı eğrimiz hop, hop, hop diye yükselip aldı başını gitti!
Service, quotient X, plus ambiance, quotient Y, plus amabilité, quotient X. Résultat : le graphique des bénéfices sort du tableau!
Orada, burada sahip olmadığımız bir atmosfer var.
Il y a une atmosphère que nous n'avons pas ici.
Atmosfer seyreltik mi?
L'atmosphère est-elle un peu faible?
- Çok önemli. - Benim için bu tür şeyler... -... atmosfer kadar önemlidir.
Ne me croyez pas insensible à la finesse, à l'ambiance...
- Atmosfer önemlidir, değil mi?
- C'est important, non?
Oksijenli atmosfer.
Atmosphère composée d'oxygène.
Atmosfer, oksijen, hidrojen.
Atmosphère : oxygène-azote.
Sanki burada dinsel bir atmosfer var.
Il y a un tel climat religieux par ici.
Yerçekimi Dünya'nın 1.1'i, atmosfer güvenlik sınırlarında.
Pesanteur : 1,1 de la Terre. Atmosphère tolérable.
Burada ne güzel bir atmosfer yarattık böyle!
Quelle belle ambiance nous avons créée!
Atmosfer Dünya atmosferinden daha seyrek.
L'atmosphère est moins respirable que sur la Terre.
Atmosfer, sıcaklık, aydınlatma. Değişim yok.
Atmosphère, chaleur et lumière inchangées.
İç atmosfer çıkışı yok, radyoaktivite kalıntısı yok.
Aucune trace d'atmosphère interne, aucune radioactivité résiduelle.
Atmosfer değeri?
Relevé atmosphérique?
Yaklaşık olarak, kütlelerin atmosfer tipinin % 34'ü "H" ile "M" arasında.
Types atmosphériques H à M pour 34 % des corps.
Demir silikon bazlı, oksijen hidrojen atmosfer.
Fer et silicone, atmosphère à base d'oxygène et d'hydrogène.
Benim atmosfer analizimle uyuşuyor.
Ces données recoupent mes analyses atmosphériques.
45 dakika içinde, gemi atmosfer dışına çıkacak.
Dans 45 minutes, le vaisseau se consumera dans l'atmosphère.
Gayet güzel. Bohem bir atmosfer.
Parfait.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]