Auto Çeviri Fransızca
4,575 parallel translation
Bu arada "Araç Kulübü" ne üye misin?
Au fait, t'as une assurance auto?
Caddenin oradaki eski bir kaportacı.
C'est un vieil atelier auto vers la cinquième rue.
Leveson sonrası, düzenlemesi sana ait, zevkli ve ılımlı, falan filan.
Auto-discipline, bon goût et décence, bla bla bla.
Doktor teşhisi konmamış bir klostrofobiğim.
Je suis auto-diagnostiquée claustrophobe.
Equinox'da savunma dersleri alıyorum ve bu aralar iyi durumdayım.
J'ai pris des cours d'auto-défense à Equinox, et je suis devenue assez forte.
"Bir seans mastürbasyon var ama Ulysses ile değil."
Une auto-manipulation. " Mais rien avec Ulysse.
Sürüş öğretmeni vurkaç olayında ölüyor.
Un enseignant d'auto-école qui meurt renversé.
Sürüş eğitim arabasını kim böyle beklerdi ki?
Je serai damné. La voiture d'auto-école.
Sürüş eğitim kulübesini ne için kullanıyormuş?
Pour quoi utilisait-il son abri d'auto-école?
Samantha Cole sürüş eğitimi alıyordu.
Samantha Cole était aussi une de ses élèves d'auto école.
Sen arabayla takip et.
Suis-nous avec l'auto.
Reese, alınma ama bu yasa dışı kanun infazcısı olayı işe yaramazsa bu çıkar çatışması içerisinde senin için gerçekten bir gelecek göremiyorum.
Sans vous offenser, si l'auto-défense ne marche pas, je ne vois pas d'avenir pour vous dans la résolution de conflit.
Kendi kendine güç sağlama merkezi.
Centre d'auto-émancipation.
Arabamı çaldı ve klinikten erkek arkadaşını kaçırdı...
Elle a volé mon auto et a fait s'enfuir son petit copain. de la clinique où elle...
Belki de... Sonsuza dek mutlu olmanın neye benzediğini bilmediğimden kendime zarar veriyorumdur.
Peut-être... que je m'auto-détruis parce que je sais pas vivre normalement.
Kameranın "oto gülümseme" özelliği var.
Mon appareil a la fonction "auto-sourire".
Belki kendi tedavisini kullanıyordu.
Elle s'auto-médicait peut-être.
Connor'ın arabasından sonra.
Depuis l'affaire avec l'auto de Connor.
Napa Auto Parts merkezim var. Sekiz tane Sbarros dükkanım var.
Un Speedy, huit Pizza Huts.
Ülkemin refahı ve mutluluğu için!
= Force Secrète 5446 Capitaine de l'équipe 5 Cristal Won Ryu Hwan Nom du Parti "Fleur de la Falaise Rouge" Auto-abordage en Corée du Sud = Pour la prospérité et le bien de notre pays!
Ve burası - aslında epey kendine yetebilecek küçük bir yerleşim.
En fait, c'était un petit camp auto-suffisant.
Arazi tapuları, hesap durumu, kredi kartları, araba sigortası.
Recherche cadastre, comptes bancaires, cartes de crédit, assurance auto... les jobs.
Ben sansüre karsi biriyim fakat kisisel sansürün büyük bir savunucusuyum.
Je ne crois pas à la censure, mais je crois beaucoup en l'auto-censure.
Meşru müdafaaydı.
Il s'agissait d'auto-défense.
Logicoma'yı kendini savunma haline sok.
Mets le Logicoma en mode auto-défense.
Bir uyşturucu düşün ki, kendini keserken işine yaracak.. Şu an yaptığım bu..
Souviens-toi, c'est un anesthésique nécessaire pour l'auto-amputation.
Kendi şimdi-ne-uyuşt? ..
L'auto ampu-quoi?
Kendi aleyhinde tanıklık yapmama hakkı.
Le droit de ne pas s'auto-incriminer.
Aslında, bu bir otoportre.
C'est en fait un auto-portrait.
Bu sadece yalanlar sayesinde kendini yıpratmana yarayan bir takıntı.
C'est juste une autre séance d'auto-destruction que tu fais tenir avec des mensonges.
Uğruna yaşayacak bir şeyinin olması ben merkezci kötü huylarını geri getirdi, değil mi?
Avoir quelque chose à vivre pour éradiquer cette sale habitude d'auto préservation, n'est-ce pas?
- Kendi kendini ilaçla tedavi ediyor.
- Auto médication.
Ve profesyonel yardım aramak yerine, kendi kendini tedavi etmiş.
Et plutôt que de chercher de l'aide professionnelle, il s'est auto-médicalisé.
Ama savunmacıya 15 numaralı ceza yargılaması konusunda uyarmak isteriz.
- C'est le cas, votre honneur. Je revendique le privilège du cinquième amendement contre l'auto-incrimination.
Kendini imha kodu...
Code d'auto destruction...
- Savunma yeteneğin olmadan gireceksin -
- T'y vas sans talents en auto-défense...
Biraz nefs-i müdafadan bir sorun olmaz.
Il n'y a rien de mal à l'auto protection.
Brønshøj'daki bir tamircide şampanya rengi bir Audi A7 Quattro varmış.
Une entreprise de peinture d'auto à Brønshøj a reçu une Audi A7 Quattro.
Kendi kendine çalışan bir ek işletim sistemini yeniden programlıyor yakın çevredeki bluetoohla çalışan cihazlara bulaşıyor ve kablosuz bağlantıyla yayılıyor.
Un dossier joint auto-exécutant qui écrase l'OS pour infecter les appareils Bluetooth et qui se répand ensuite sans fil.
Biz tamamen kendi kendimizi finanse ediyoruz ve devam etmek için sizin yardımlarınıza ihtiyacımız var.
On est totalement auto-financés et c'est seulement avec votre aide que nous serons capables de tourner notre série.
Tamamen kendi kendimizi finanse ediyoruz.
Nous sommes complètement auto financés.
Çocuk koltuğuna bakarsak üç, altı yaşları arasında. Her yere gitmiş olabilir.
Vu le siège auto, il doit avoir entre trois et six ans.
Harika bir tür, kendini yok etme eğilimleri dışında, ve diğer türlere onların acılarını tatırma konsunda ihtiyaçları.
Magnifiques spécimens, sauf pour leur tendance à l'auto-mutilation et leur besoin que les autres espèces aient connaissance de leur douleur.
Kendini cezalandırma ve kendinden nefret etmek gibi.
Comme de l'auto-flagellation et de la haine envers toi-même.
Bir zamanlar kendinin yarın çıplak bir resmini de içeren bir vaka için yardım ettiğim bir adli muhasebeciden haber geldi. Şüphelendiğim bir şeyi doğruladı.
Je viens d'avoir des nouvelles d'un expert-comptable que j'ai un jour sorti du pétrin, une histoire d'auto-portrait nu, enfin bon, il me confirme ce que je suspectais.
Kendisini hassasiyet uzmanı tayin etmiş de.
Elle est l'experte auto-proclamée de la sensibilité.
Ve sonra onu araba yoluna koydun. Jack Witten tuzağa düşmüştü.
Et vous l'avez mis dans le coffre de votre auto vous avez piégé Jack Witten.
Arabayı nereye yuvarladığını, çevrede başka araba çalma vakası olup olmadığını, hırsızlık raporlarını ve ne yöne gittiğini bilmek istiyorum.
Je veux savoir où elle a mis l'auto. Vols récents d'autos ou détournement de véhicule et la direction dans laquelle elle allait.
Gerizekalı eski kocamın araba bayiinde bunu yaptım hem de en iyilerden biriydim.
Je l'ai fait pour mon stupide ex-mari concessionnaire auto, et j'étais la meilleure du lot.
Arabamla götürürüm.
Je vous y emmène en auto.
Bayım, bizimle gelin.
Venez avec nous. On vous conduit à l'auto-patrouille.