Autre Çeviri Fransızca
222,746 parallel translation
Buranın anahtarı başka kimde var?
Qui d'autre possède une clé de ce placard? Et...
Belki de kayıp bir parça daha vardır
Peut-être qu'il manque un autre pièce.
Yani bozuk saat bile günde iki kere doğruyu gösterir.
Eh bien, j'imagine que même un écureuil aveugle ramasserait une noisette de temps à autre.
Bir parçası daha eksik.
Il manque une autre pièce.
Eğer müvekkilinin, yanan kılıcın kayıp diğer parçasını bulduğuna inanıyorsa, bende inanıyorum.
Si elle croit que son client a trouvé une autre pièce de l'Épée de Feu, alors moi aussi.
Biri uyluğa mermi onu öldürmüş... Diğeri de elini delip göğsüne saplanmış.
D'abord dans la cuisse... la balle l'a blessé... et une autre a traverse sa main le frappant dans la poitrine.
Başka bir iş mi yürütüyor?
Vous démarrez une autre note?
Dünyaya başka ne getirdin Luci?
Qu'as-tu apporté d'autre sur Terre?
Bak, diğer davalar gibi bununla da, hassas bir şekilde ve dürüstçe ilgileneceğim.
Je vais mener cette enquête dans les règles et avec soin, comme n'importe quelle autre enquête.
Bu başka bir cinayet mahalinden.
Cela vient d'une autre scène de crime.
Pekala, onlara bir senaryo daha verelim.
Bien, donnons-leur un autre scénario.
Başka bir ceset mi?
- Un autre corps?
Bundan kastın ilahi barbeküyü ateşleyerek... başka bir kafa daha yakmak mı? Hayır.
Comme allumer un barbecue céleste et griller une autre tête?
Sanırım başka bir yol bulmam gerekecek değil mi?
Je suppose que je vais devoir trouver un autre moyen?
Agnes'i geri aldık, artık beraberiz.
Nous avons retrouvé Agnès. Nous avons l'un l'autre.
Ve başka birinin de böyle bir ihanete uğramasından rahatsız oldum, iğrenç birinin bile.
Et je ne pouvais tout simplement pas me Une telle trahison de quelqu'un d'autre, même quelqu'un si répugnant.
Modelleri size bıraktım, çünkü başka ne yapabileceğimi bilmiyordum.
J'ai laissé les modèles pour vous parce que je n'étais pas sûr Quoi d'autre à faire.
Başka bir teklif daha kaybedersek.
Si nous perdons une autre offre- -
- Başka bilen yoktu.
- Personne d'autre ne le savait.
Her zaman başka bir anlaşma yapılabilir.
Il y a toujours une autre affaire.
Bakın, başka bir iş hakkında konuştuklarını duyduk.
Ecoutez, on les a entendus parler À propos d'un autre emploi,
Sen ve Agnes dışında dünyadaki kimseyi yada hiç birşeyi önemsediğini sanmıyorum.
Je ne pense pas qu'il se soucie de quoi que ce soit Ou n'importe qui dans le monde en ce moment Autre que toi ou Agnès.
Büyük kısmında mı? Diğer kısmı ne?
"En majeure partie?" Et l'autre partie?
Başka birinin abdominal tüberkülozu yüzünden ölmeyeceksiniz.
Vous n'allez pas mourir de la tuberculose abdominale d'un autre.
Dezenfekte edilene kadar kimse girmeyecek.
Personne d'autre n'entre jusqu'à ce que ce soit fumigé.
Başka birinin ilgisini çekebileceğini hiç sanmazdım.
Je n'ai jamais imaginé qu'elle... puisse avoir quelqu'un d'autre.
Dahası var.
Il y a autre chose.
Daha fazlası nasıl olabilir?
Que peut-il y avoir d'autre encore?
Koltuğumu değiştirebilir miyim?
Salut. Oh, je peux changer de siège ou autre?
Yan yana oturabilmeniz için koltukları değiştirmek ister misiniz?
Vous ne voudriez pas échanger de siège afin d'être assis l'un à côté de l'autre?
Diğer doktor yardım etmem için buraya gönderdi.
L'autre médecin m'a envoyée par ici pour aider.
O zaman kaptanı buraya getir ya da telefonla konuşmamı sağla.
Alors faites sortir le capitaine ou passez-la moi au téléphone ou autre chose.
- Biri üstte, bizi altta.
- un au-dessus et l'autre en-dessous.
İstediğiniz başka bir şey var mı?
Je peux faire autre chose pour vous?
Karşılığında ne aldı biliyor musun?
Et tu sais ce qu'elle a eu d'autre?
İstediğin başka bir şey var mı?
Je peux faire autre chose pour vous?
Fakat ben kafamı kaşımadan duramıyorum. Çünkü hastam saçıma kustu.
Moi, d'un autre côté, je ne peux pas m'empêcher de me gratter la tête, parce qu'un patient à vomit dans mes cheveux,
- Devam ediyor.
- Elle passe à autre chose.
Başka bir şey yapılmayacak.
Ou autre chose.
Sonunda fark ettim ki başka bir şey yapmama gerek yoktu.
Pourquoi faire autre chose?
Diğer doktorlar da ciddiydi.
Mais d'autre docteurs le pensaient aussi.
Ellerimi daha çok düşündükçe diğer yapılanları daha az düşünürdüm.
Plus je pensais à mes mains, moins je pensais à autre chose.
Uyumadan önce başka şeyler yapabiliriz.
Ou peut-être faire autre chose avant de dormir?
- Bir tane daha deneyelim.
- On en essaie une autre?
Denesek mi? Tamam.
Vous en voulez une autre?
Kendimi başka bir işte göremiyorum çünkü her şeyden kovuluyoruz.
Je ne m'imagine pas faire un autre métier, parce qu'on se fait toujours virer.
- Aşırı derecede hem de.
- C'est un autre niveau.
- Başka kim...
- Vous savez qui d'autre...
Başka kim O.J.'ye bayılırdı peki?
Qui d'autre aimait O.J.?
- Başka?
- Quoi d'autre?
Başka kardeşin de mi vardı?
Tu... Tu as une autre sœur?