English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Avalanche

Avalanche Çeviri Fransızca

309 parallel translation
Sadece 50 km uzaktalar, bir çığ gibi ilerliyorlar!
" À cinquante kilomètres, ils balaient tout comme une avalanche!
Bindiğim tren bir çığla karşılaştı.
Mon train a été pris dans une avalanche.
Çığ, Boris.
- "Avalanche", Boris.
Geçen kış, adamın evine bir çığ düştü.
L'hiver dernier, une avalanche!
# Eğer gece giysinin eteklerinde saçaklar varsa #
Sous cette avalanche de franges
- Yola çığ düşmüş.
Une avalanche.
Bir heyelan Montfort tünelini kapatmış bir haftadan önce geçiş yok.
Non, il y a eu une avalanche. Rien ne passe.
Çığın altına gömülerek sonsuza kadar birbirlerinin kollarında kaldılar.
Ensevelis sous une avalanche, dans une étreinte éternelle.
İşte gün batımı ve aniden bir kartal gibi...
Et soudain, l'avalanche!
Alpler'de balayına gitmişler ve adam çığın altında kalmış.
Ils étaient en lune de miel aux Alpes... et il a été tué dans une avalanche.
Portella della Ginestra resmin küçük bir parçasıdır. Tonlarca yazı ve ilan yazdıran küçük bir parça.
Portella della Ginestra n'est qu'un épisode qui a provoqué une avalanche d'articles de journaux et de polémiques.
Çığ başlatmak falan gibi daha yapıcı bir şeyler yapamaz mı?
Ne peut-il rien faire dans la vie sans déclencher une avalanche?
Birçok öpüşme hatırlıyorum, yağmur tanesi kadar fazla öpüşme beni iliklerime kadar etkileyen öpüşmeler nefesimi kesen öpüşmeler...
Je me souviens d'une avalanche de baisers. Des baisers qui me pénétraient, me faisaient perdre le souffle.
Kum bir şelale gibi geldi.
Oui... c'était effrayant. C'était comme une avalanche.
Adeta bir sel, bir çığ.
C'est un torrent! Une avalanche!
Bay Piggot'un güzel ve anlamlı sözleri, bu akşam yüreğimi ısıttı.
M. Piggot, dont l'avalanche de compliments a réchauffé mon cœur.
Şuradaki çığ hasarı.
Des dégâts causés par une avalanche.
ÇIĞ BÖLGESİ
- Danger d'Avalanche "
Bazen böyle küçük tesislere bile göz koyuyorlar.
sous une avalanche de mitraille et de bombes qui détruisirent même les semis.
Çığ, kulübemi yerle bir etti.
L'avalanche a emporté ma cabane.
- İşe bakın ki Bay Simon... Howard, Leonard Bernstein'la... mi bemol notasında bir çığ düşürmenin olasılığını tartışmıştı.
- Il se trouve, M. Simon, que Howard a discuté avec Leonard Bernstein de la possibilité de diriger une avalanche en mi bémol.
- Çığ düşsün ister misin?
Tu veux provoquer une avalanche?
Çığ düşmesi, ok olayı taştaki sembol...
L'avalanche, la flèche... la marque sur la pierre...
Duygusal çığ artık serbest bırakıldı.
L'avalanche émotionnelle s'est déclenchée.
# ve gittikce daha da daha da hızlanan
Une avalanche qui accélère Qui va toujours plus vite jusqu'à
Vadiden aşağıya o kadar acele inmiş ki yuvarlanan kayalar yüzünden Bayan Callendar arabasını durdurmuş.
Sa descente du ravin si effrénée a provoqué une petite avalanche... de pierres qui ont forcé la voiture de Mme Callendar à s'arrêter.
Oradaki bütün o yazılar yalnızca zaten soyunmuş olan insanları gaz odalarına çekmek için bir tuzaktı.
sous lui. Et quand on ouvrait les portes... Ils tombaient... ils tombaient comme un bloc de pierre... une avalanche de gros blocs déferlant d'un camion.
1938 yılı hitleriyle karşınızdayız
Votre Avalanche de succès de 1938.
Bir çığa gömülmüştüm.
Tu étais enseveli sous une avalanche.
Şehir dışından para akıyor.
Il y a une avalanche de paris.
Karda oynamıyordum. O bir çığdı.
Je ne jouais pas, c'était une avalanche.
Herkese düşen görev, bu çığı başlatmaktır.
C'est notre devoir de déclencher l'avalanche.
Buzdağı kadar işiniz olmasına rağmen, Antarktika'da kayak yapmak istemediniz mi?
Vous voulez skier dans l'Antarctique mais c'est l'avalanche de travail?
"Son günlerde basında aileme ve işlerime ilişkin birçok söylenti dolaşıyor."
" Il y a eu une avalanche d'allégations concernant mes affaires et celles de ma famille.
"Son günlerde basında..." falan filan.
"Avalanche d'allégations..." Blah, blah, blah.
Çocuklarımız çığ altında kalıp öldü.
Les gosses sont morts dans une avalanche.
Bilirler beni, nasıl hücum ettiğimi Bapaume'a daha dün adamlarımla.
On connaît ma façon d'aller aux mousquetades hier à Bapaume, avec mes gens en avalanche.
Bu ülkeyi bir salgın hastalık gibi baştan başa saran, bu insanlık dışı öfkenin getirdiği bu heyelanın bir parçası olmayacağım.
Je ne saurais apporter une pierre de plus à l'avalanche de rage déshumanisante qui a balayé ce pays telle une pestilence.
Bu olay, zincirleme telefon reaksiyonunun başlangıcı olacak?
Cela va provoquer une avalanche de téléphones.
Her şey cemaat evindeki yoğunlukla aynı zamana denk geldi.
C'est que ces derniers temps nous avons eu une avalanche de travail à la maison.
"Chaplin Oscar Çığlarının Altında Kayboldu".
"Chaplin enfoui sous une avalanche d'Oscars"
- Barney Gumble, şu an Shelbyville Dans Tiyatrosuna 50.000 dolar bağışlarken görülen kişi sabahın erken saatlerinde Dul Tepesinde aniden ortaya çıkan bir heyelanın altında kaldı.
Gumble, qui remet ici 50 000 dollars à la compagnie de danse, a été pris dans une avalanche au Sommet des Veuves.
Çığ!
Avalanche!
Bir uçak kazası, açlık ve bir çığdan sağ çıktık...
On a survécu à l'accident d'avion, à la famine et à une avalanche.
- Tanrım, başka bir çığ!
- Une autre avalanche.
Vahşi, serbest, ateşli, azgın seks.
Sauvage... fou, passionné. Une avalanche sexuelle!
Aşık olmanın her zaman savaşta yaralanmış kör bir askere yardım etmek olduğunu ya da birini çığ düşmeden hemen önce kar fırtınasından kurtarmak olduğunu hayal ettim.
J'ai toujours pensé que je tomberais amoureuse en soignant un soldat aveugle... touché au combat. Ou en secourant un homme des griffes d'un blizzard... quelques secondes avant l'avalanche.
Çığ düşmüş ve kar onu yutmuş.
Il y eut une avalanche. La neige l'engloutit.
Ben de çığa gömülmüştüm.
Une avalanche m'a enterré.
Sanırım, sensör sırasını kullanarak her 30 saniyede bu patlama meydana gelecek şekilde kullanabilirim. Hemen yap.
Nous pouvons provoquer une avalanche toutes les 30 secondes.
New York, Eudora Fletcher ve bukalemun insan...
Retrouvé après les longues recherches d'Eudora Fletcher... et sans aucune expérience de pilote... il a traversé l'Atlantique à l'envers en un temps record. Sous un orage d'applaudissements... et une avalanche de serpentins...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]