Aziz Çeviri Fransızca
3,954 parallel translation
Bu bir unvan, sizin Aziz gibi.
C'est un titre comme votre... saint peut-être.
Aslında o bir tür aziz.
C'est un genre de saint.
Dr. Franklin, modern aziz.
Dr Franklin, le saint des temps modernes.
Başındaki küçük kutsal ışık çemberiyle yerel aziz olmaktan bıkmıştı.
Elle en avait assez d'être une sainte avec son auréole.
Burası Aziz Odilia'nın mezarı, görme ile ilgili en büyük aziz.
C'est un sanctuaire à sainte Odile, la patronne de la vue.
Aziz Anthony Manastırı'ndan yeni mezun oldu.
Elle s'est échappée récemment du couvent Saint-Antoine
* Aziz Ursaline manastırındaki *
♪ At the convent of St. Ursaline ♪
Sadece aziz ve bakire rollerine çıktığını biliyorum ama roldü değil mi?
Je comprends que tu n'aies joué que des saintes et vierges,
Aziz Meryem... merhametini eksik etme...
je vous salue Marie, pleine de grâce
Bayanlar ve baylar, elimdeki kemik, Aziz Alibinus'un parçalanmış bilek kemiği!
Mesdames et Messieurs, j'ai là l'os de la cheville brisée de St. Albinus.
Ve sadece birkaç soldi fazlası karşılığında değerli şehit Aziz Bessus'un parmakları!
Et, pour quelques sols de plus, les doigts de l'estimé martyr St Bessus!
Seni değerli Floransa azizi Baptist Aziz John Hanesi'nin Büyük Üstadı ilan ediyorum.
Je vous nomme..... Grand Maître de l'ordre de St Jean-Baptiste, saint patron de Florence
Ah. Aziz Arrigo bu kadını bana değdirirse zamanında iyileşebilirim ancak.
Seulement quand la main de Saint Arrigo touche ses os contre les miens je serais guéri à temps.
Beni aziz yapacak şanlı bir zafer.
Une glorieuse victoire pour laquelle je serai fait... saint.
Nitekim bizim aziz Britanyamız, Çavuş.
C'est notre glorieuse Britannia sergent.
Ben de sana dua ediyorum, Aziz Yaratıcı'm sana olan sevgimizi güçlendirmene yardım etmeni ve karşılığında kendi sevginin sıcaklığıyla Dean ve Leanne'i sarmanı senden diliyorum.
Donc je vous prie, Seigneur, je vous prie de nous aider à renforcer notre amour pour vous et d'embrasser Dean et leanne avec la chaleur de votre amour en retour.
Bu Aziz Finnegan. Kayıp çocukların azizi.
C'est St-Finnegan, saint patron des enfants perdus.
- Biliyor musun, Aziz - - Sakın.
Tu sais quoi, n'essaye même pas de...
Kayıp çocukların Koruyucu Aziz'i.
Le patron des enfants perdus.
Aziz Finnegan'ın.
C'est St. Finnegan.
Bu Aziz Finnegan kendisi kayıp çocuklara göz kulak olur.
C'est St. Finnegan il veille sur les enfants perdus.
Finnegan adında Aziz yok.
Il n'existe pas de Saint Finnegan.
Bu Aziz Christopher.
C'est St. Christophe.
Aziz Finnegan kim?
Qui est St Finnegan?
Aziz Finnegan'ın. Kayıp çocukların koruyucu Aziz'i.
C'est St-Finnegan, le saint patron des enfants perdus.
# Aziz oldum, bir mum yak, kapının önünde bitivereyim #
Je suis devenu un Saint généreux, me voilà à ta porte.
- Gerek yok. - Bu çocuk aziz olmalı.
Oh pas besoin, Ethan c'est occupé de moi avec de la glace, et... coussins.
Evet, Aziz Petrus'un parmaklarının yanındaki.
Oui, près des doigts de Saint Pierre.
Aziz Alchmund Şapeli.
La chapelle de Saint-Alchmund.
Annen babandan aziz gibi bahsediyor.
Vous mère peigniez le major un peu comme un saint.
Annen adinı Fraces'di, Aziz Frances değil.
Ta mère s'appelait Frances, pas Sainte Frances.
Aziz Meryem, Tanrı'nın annesi, biz günahkarlar için şimdi ve ölüm saatimizde dua et.
Sainte Marie, mère de Dieu, priez pour nous, pauvres pécheurs, maintenant et à l'heure de notre mort.
Aziz Jude, mucize yaratan, lütfen dua et bana.
Saint Jude faiseur de miracles, priez pour moi.
- Buyurun aziz evladım.
- Mais certainement.
Gutun var, akıntın, basurun var. Ağzında çıban var. Aziz Anthony Ateşi, bağırsak tıkanıklığı!
Et bien, j'en déduit aussi la goutte, un afflux sanguin, abcès buccal, the pissing diseasela chaude-pisse, le feu de Saint Antoine, la passion iliaque, hémorroïdes et paralysie venant de la boisson.
Aziz Jude.
Saint Jude.
Aziz Mark Meydanı'nda büyük bir akşam yemeği yemiştik.
Nous avons eu un grand repas en famille près de la place Saint Marc.
Bugün Aziz Valentine'i andığımız gün.
Qui l'a couché et mis du Vaporub sur sa petite poitrine musclée... - Attends.
Ve bakın, Aziz Peter Alman bir maden işçisini karnına süngüsünü geçiriyor.
Et regardez, St Pierre qui plante une baïonnette dans le ventre d'un mineur de fonds allemand.
Kendisi bir aziz gibi gerçekten.
C'est une véritable sainte.
Ki kendisi bir aziz gibi gerçekten.
Qui est vraiment une sainte.
Aziz Anne, okulda rahibeler bebekler hakkında hiçbir şey öğretmedi.
Oh, Révérende Mère, à l'école, les s urs ne nous ont rien appris sur les bébés.
Hep Aziz Christopher'ın Mickey Mouse gibi bir şey olduğunu düşünmüştüm.
J'ai toujours pensé que St-Christophe était un peu comme un St Mickey Mouse.
Bana babamın, yani tekeşliliğin aziz müdavimi Martin'in iki kadını birden aldattığını mı söylüyorsunuz?
Vous me dites que mon père, Martin, le saint patron de la monogamie, la trompait avec deux femmes?
Aziz Kristof mu getirdi?
C'est Saint Christophe?
Leigh Emerson gibi bir sokak çocuğu için böyle nezaket göstererek bir aziz olmayı hak ediyorsunuz.
Après avoir montré tant de gentillesse envers un clochard comme Leigh Emerson, vous méritez d'être canonisé.
Bu işaretler gelecekte bir aziz olacağınızı simgeliyor.
Mais ces marques s'adapterons à un futur saint comme vous.
Sen ve aziz Francis heykeli benim için dik bir sopa olabilirsin birlikte.
Vous pourriez me matraquer avec la statue de St François.
Gerçekten onun bir aziz olmadan önce hayatındaki sefahatten feragat ettiğini sanıyorsun.
( gloussements ) considérant qu'il a renoncé à la débauche avant de devenir un saint, et vous, mon Père, vivez votre vie dans un complet renversement.
Aziz Ursula'nın Evi'ni arayacaksın ve küçük Thomas'ın ailesinin onu almaya geldiğini söyleyeceksin.
Puis, vous allez appeler Sainte-Ursule... pour leur dire que la famille de Thomas vient le chercher.
Aziz Jude.
St. Jude.