English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Açıkça

Açıkça Çeviri Fransızca

6,421 parallel translation
Açıkça evren bana bir şeyler söylemeye çalışıyor.
Apparemment, l'univers essaie de me dire quelque chose.
Latentler açıkça dortte, altıda, sekizde ve dokuzunca anahtara görünürler.
Les empreintes sont clairement visibles sur le quatre, six, huit et neuf.
Tek sorun, Lauren Prag'da olacak, o yüzden trenle onu görmeye gideceğim. Açıkçası bunu sıkça yapabileceğimi düşünmüyorum çünkü çok para tutuyor.
La seule chose c'est que Lauren sera à Prague, donc je devrais prendre le train pour aller la voir, et je ne pense pas le faire très souvent, parce que ça coûte cher.
Benim ebeveynlerim bizimle her konuda açıkça konuşurdu bu yüzden de çocuklar bana geliyor.
Mes parents nous ont parlé de tout ouvertement, voilà pourquoi les enfants viennent vers moi.
Çok çalışıp bize bir şeyler getirmekle meşguldün ve çocuklarınla açıkça konuşmak senin neslin bir önceliği değildi.
Tu étais occupé occupé à travailler dur, subvenir à nos besoins. et communiquer ouvertement avec tes enfants n'était pas la priorité pour ta génération.
Ve açıkça görebileceğiniz gibi, psikopat suçlular da var ben veya Penguen gibi suçlular.
Et vous avez directement les méchants psychotiques comme moi et le Pingouin.
Açıkça.
En particulier.
- Açıkça konuşabilir miyim?
Puis-je parler franchement?
Moosari Fatah'ın ağına açıkça bağlı.
Moosari est clairement arffilié au réseau de Fatah.
Vali Roosevelt bugünkü New York Atletik kulübü öğle yemeği sırasında yaptığı konuşmasında, Volstead kanunun yürürlükten kaldırılmasını açıkça desteklediğini belirtti.
A l'Athletic Club de New York, le gouverneur Roosevelt a clairement exprimé son intention d'abroger le Volstead Act.
Kendimi açıkça ifade ettim.
J'ai été très claire.
Yani, açıkça burada rüşvet vermesi gereken kişi sensin.
Franchement, c'est toi qui devrais m'acheter.
Tamam, açıkça görünüyor ki tekrar faka bastırıldım.
Apparemment j'ai encore été induit en erreur.
Açıkça bu kalça Senin gördüğün kalça değil
Ce n'est visiblement pas la fesses que vous avez vue.
Tedward, Tam şimdi Schwarzeneggerin neden atadığını bilmediğim gerçeğiyle yüzleştim evet, açıkça
Je crois qu'il va falloir que j'accepte le fait que je ne saurai jamais pourquoi Schwarzenegger m'a engagée.
Aurora kendi kaderini kontrol etme niyetinde olduğunu açıkça belli etti.
Aurora a clairement fait savoir qu'elle veut contrôler son propre destin.
Yeni bir çağın doğuşunu temsil ediyor, açıkça görüldüğü gibi.
Ça représente l'aube d'un nouvel âge. C'est évident.
Evet, yok, bunu açıkça anlayabiliyorum.
non... je vois tout à fait.
Yani, açıkça reddedilmeyi iyi karşılamayan biri olduğu belli.
A priori, ce n'est pas le genre de mec à qui l'on dit non.
Açıkça sen hiç değişmemişsin.
Tu n'as pas changé du tout.
Çünkü bunu istediğini açıkça göstermeyi reddediyorsun.
Parce que vous refusez de le lui signifier clairement.
Tehlikeliydi, sorumsuzcaydı ve açıkça isyankârcaydı.
C'était dangereux, irresponsable, et franchement insubordonné.
Zenit'te her ne yapıyorlarsa açıkça Melanie'yi öldürüyor. - Ve bunun olmasına izin veremezdim.
Quoiqu'il fasse avec à Zenith c'est en train de tuer Mélanie, et je ne peux pas laisser faire ça.
- Ve artık açıkça görebiliyorum.
Je vois claire maintenant.
Demek istediğim, bazı sınırlamalara ihtiyacımız olduğunu açıkça belirtmeliyim.
Le point est, de toute évidence, nous devons fixer des limites.
Öyle yapacağını açıkça söylemedi ve bunu biliyorsun.
Il ne m'a pas dit directement de le faire Et tu le sais.
- Sir Thomas Wyatt'ın Anne Boleyn için olan aşkı şiirinde açıkça bellidir.
L'amour de Thomas Wyatt pour Anne Boleyn était évident dans ses poèmes.
Sen de gelmelisin. - Gabby açıkça iyiyi oynuyordu.
Gabby était clairement une bonne joueuse.
Fotoğrafları, Shana'yla konuşmaları. İki yıldır Ali'nin yaşadığını açıkça kaçırılmadığını kanıtlıyor çünkü.
Les photos, les conversations avec Shana, car elles prouvent qu'Ali était vivante et non kidnappé durant les deux dernières années.
Fikrimi açıkça ifade edebilmem için.
Tout ce que tu as à faire c'est...
Açıkça. Ama şimdi karşında kocaman bir ödeme günü duruyor.
Mais tu vises une énorme paye potentielle.
Bu akşam, elinde liste olan herkesin profesyonel suikastçı olsun olmasın avcı ya da eline silah almış herhangi bir amatör olması fark etmez bizi para için avlayabileceğini düşünen herkesin başka bir listede yer alacağını açıkça belirtelim.
Mettons les choses aux claires pour ceux qui ont la liste. Aucune importance qu'ils soient des assassins professionnels, des chasseurs, ou un amateur qui a juste pris un flingue. Chaque personne qui pense pouvoir nous traquer pour de l'argent, sera placée dans une autre liste.
- Pekala, takım elbiseyi bıraktığımda notu da bırakmıştım ve takımı aldığın açıkça ortada.
OK, très bien, quand j'ai déposé le costume, j'ai déposé le mot, et apparemment tu as vue le costume.
- Bu çok açık. - "Açık" derken çok doğru bir kelime seçtin çünkü açıkça görülüyor ki katilimiz görünmez adam.
Clairement. "Clairement" est le mot juste, parce que clairement, notre tueur est l'homme invisible.
Bay Hall kadınları açıkça tehdit ediyor.
Les deux victimes précédentes se ressemblaient. Cela m'a conduit à me demander si le kidnappeur avait un type.
Direk söylemeye utandım ama açıkça belli ettiğimi düşünüyordum.
Je l'ai pas dit directement, mais c'était évident.
- Ne eğitmenlerim ne de ailem konuşmamın açıkça doğduğum yeri belli ettiğini duymaktan hoşlanmazlar hanımefendi.
Ni mes tuteurs ni mes parents ne seraient heureux d'apprendre que ma façon de parler reflète si clairement mon lieu de naissance, Madame,
Üyeleri saklandıkları yerlerden çıkıp açıkça Avatar'a hizmet ettiler.
Ses membres ont révélé leur identité et ouvertement servi l'Avatar.
- Çünkü son kez banyo yaparken, bir erkek bu fikrini açıkça söyledi.
Eh bien.. La dernière fois que j'étais dans un bain, un homme me la dit.
Hiçbir zaman açıkça politik olmamıştır.
Elle n'a jamais été ouvertement politisée.
Tutkunuz açıkça belirtilmişti.
Votre passion a été bien présentée.
Ben Vex, kendimi açıkça düşündüm.
Je pensais avoir été clair, Vex.
Bana açıkça beni yıldıracak zayıf noktayı bulduğunu, ve de ben dayanamaz hale gelinceye dek üstüne gitmeye devam edececeğini söyledi.
Oui, il trouvé le point faible pour continuer de m'avoir et il va faire pression encore et encore jusqu'à ce que je ne puisse plus en supporter davantage.
Açıkça konuşurduk ama o zaman da terapiye gitmemiz gerekirdi.
Je pourrais tout lui dire, et on serait en thérapie
Yaptırdığım mikro Nickelodeon logosu dövmem açıkça görülüyor.
Tu peux clairement voir mon micro tatouage du logo de Nickelodeon.
Açıkça belli ki, buna karşı bir reaksiyon bu.
C'est clairement une réaction a propos de ca.
Kuralları açıkça belirlemek önemlidir.
C'est important de poser des règles claires.
Hatta bugün açıkça "Biz çift değiliz" dedi.
D'ailleurs, ce matin, elle a clairement dit "nous ne somme pas un couple."
Bunu gördüğü için özür dilerim, ama açıkça, kardeşim bir ilişkiye karşı pek sorumluluk sahibi değil.
Je suis désolée que vous ayez assisté à ça, mais apparemment, elle n'est pas assez mature pour avoir une relation suivie.
Dolayısıyla halkın sağlığının marketten aldıkları şeylere bağlı olduğunu söylemek açıkça kritik bir durum arz etmekteydi.
Donc, il était évidemment essentiel que la santé des gens dépendait de ce qu'ils transportaient à la porte du magasin.
Şekerin artık üzerimdeki etkisini açıkça göstermesiyle ve Amata'daki mahvoluşa tanıklık etmem nedeniyle...
Avec les effets du sucre maintenant prendre clairement un péage sur moi, et après avoir été témoin de ses ravages dans Amata...

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]