English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Ağrıyor

Ağrıyor Çeviri Fransızca

3,572 parallel translation
Magnezyum sütü. Midem ağrıyor da.
Du lait de magnésie, j'ai des aigreurs.
- Ayaklarım ağrıyor.
- J'ai mal aux pieds.
- Dişim ağrıyor.
- Mal à une dent.
Aibee, boğazım ağrıyor.
Aibi, j'ai mal à la gorge.
- Hayır, başım ağrıyor.
- Non, j'ai mal à la tête.
Boğazım ağrıyor.
- Ma gorge brûle.
Omuzum da ağrıyor.
J'ai mal à l'épaule, aussi.
Burası mı ağrıyor?
Tu as mal là?
Omuzum hala ağrıyor.
Je pense que mon épaule est encore endolorie..
Kaburgalarımın altı ağrıyor.
Douleur sous les côtes.
- Sırtım ağrıyor, dün gece sahilde uyudum.
C'est mon dos. J'ai dormi sur la plage.
Son derece güçsüz düşüyorum ve terliyorum, sonra üşüyorum, midem bulanıyor yorgun hissediyorum, karnım ağrıyor ve daha bir sürü şey.
J'avais froid, je me sentais malade et fatiguée, et j'avais mal à l'estomac, je suis donc allée chez le médecin.
Başım ağrıyor dedi, ben de onu yatırdım.
Il avait mal à la tête, je l'ai couché.
Başım ağrıyor, boğazım da şişmiş gibi.
J'ai mal à la tête. Et l'impression que ma gorge se ferme.
- Başım ağrıyor Frank.
J'ai mal au crâne. Je veux aller me coucher.
- Ben yorgunum, başım ağrıyor.
Je suis fatiguée, j'ai la migraine.
Başım ağrıyor dedim, beni rahat bırak.
J'ai la migraine. Alors laisse-moi maintenant!
"Eddie, sırtım ağrıyor."
"J'ai mal au dos."
Bileğim ağrıyor.
J'ai mal au poignet.
Karnı ağrıyor bence.
On dirait des coliques.
Angele hamile, ayakları ağrıyor kendini romantizme girişecek gibi hissetmiyor olabilir ama sen de yapmazsan seni hiç affetmez.
Elle est enceinte et a mal aux pieds. Elle n'a pas envie d'en prendre l'initiative... mais si tu ne le fais pas, elle ne te le pardonnera jamais.
Senin boğazın ağrıyor, ve senin bezelerin kabarmış, ve senin ateşin var gibi.
Vous avez un mal de gorge, et les glandes enflées, et vous êtes fiévreux.
"başım çok ağrıyor," "yoruldum" "uyanın çocuklar!" vır vır vır... böyle bir eş ile nasıl yaşanabilir yaa..
- "J'ai mal à la tête.", "Je suis fatiguée." "Les enfants dorment pas encore!" Bla, bla, bla, bla... Cette nana aura ma peau.
Öyle. Eklemlerim ağrıyor.
C'est pour mes douleurs.
Tüm gece boyunca topuklu giyince, ayakların ağrıyor mu?
Est-ce que tu te sens mal après avoir porté des talons toute la soirée? Comment Dan danse?
- İyiyim. - Her kasım ağrıyor.
J'ai mal partout.
- Yanlarım çok ağrıyor. - Çok yazık.
- J'ai mal sur le côté.
Göğüslerimin nasıl sürekli ağrı yaptığını anlattım- - - Ne demek ağrı? - Sürekli sırtım ağrıyor dedim.
J'évoquais mes douleurs constantes aux seins, mes douleurs au dos.
Sırtım devamlı ağrıyor.
J'ai toujours mal au dos.
- Başım ağrıyor, çok konuşuyorsun!
J'ai mal à la tete, tu parles trop!
Bir seferinde yalandan başım ağrıyor gibi yapıp erken çıkmıştım.
J'ai déjà fait semblant d'avoir un mal de tête au début du cours.
Bacaklarım ağrıyor.
J'ai mal aux jambes
Neresi ağrıyor, söyleyebilir misin?
Dis-moi où ça fait mal.
Boğazım ağrıyor da.
J'ai mal à la gorge.
Kollarım gerçekten çok ağrıyor.
J'ai mal aux bras.
- Ağrıyor.
- Elle fait mal.
- Sırtım ağrıyor.
- C'est mon dos...
Sırtın mı ağrıyor?
Ton dos te fait mal?
- Dişim ağrıyor.
J'ai une dent qui bouge.
- Demek dişin ağrıyor.
T'as mal?
Demek istediğim teşhisinize göre, histeri uykusuzluktan diş ağrısına kadar her şeyi kapsıyor.
J'aimerais dire une chose. À vous écouter, l'hystérie regroupe tous les symptômes, de l'insomnie à la rage de dent.
- Midem ağrıyor.
- Oui?
Ağrı yırtıcı bir kuş gibi pençeliyor ve parçalıyor.
La douleur qui griffe et déchire comme un oiseau de proie.
Her milkshake içtiğimde bana "milkshake baş ağrısı" dadanıyor.
L'arrière-goût de ce frappé me donne la migraine.
Bunu düşünmek bile başımın ağrıtıyor.
- Allez. Vous en avez envie. - Je ne veux pas le dire.
Biraz ağrım var biraz da midem bulanıyor ama dayanıyorum.
- Votre état?
- Ağrıyor.
Endolorie.
Onlar sadece başımı ağrıtmaya yarıyor, McGee.
Il n'y a qu'une chose qui me donne mal à la tête, McGee.
- Bir yerin mi ağrıyor?
Tu as mal?
Mesela, hangi hemşire içecekleri taşıyor ya da en iyi ağrı kesicileri nerede saklıyorlar?
Quelles infirmières boivent, ou... où elles cachent les bons analgésiques.
Yüksek atesim var.. .. kalbim asırı hızlı atıyor.. .. ve basım, patlayacakmıs gibi agrıyor.
J'ai une forte fièvre, mon cœur bat à cent à l'heure et on dirait que ma tête va exploser.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]