English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Ağırlık

Ağırlık Çeviri Fransızca

1,740 parallel translation
Kesinlikle. Eğer modelimizi düzenlersek ve Rivers'ın eskiden görüldüğü yerlere ağırlık verirsek.. Hoyle'un çıkarımlarında kullanmış olduğu yerlere ;
Donc, si on s'adapte, qu'on attribue une valeur aux précédents endroits connus de Rivers... comme les anciennes adresses et les lieux où il a été arrêté, en éliminant les endroits où Hoyle a déjà cherché, on sera capable
Ağırlık az olduğu için etkisiz kalınca, vücut gazları bedenlerini şişirmiş de olabilir.
Ou elle n'était pas assez lourde pour contrer les gaz qui les ont fait enfler.
Kaliteden anlamalısın. Şekil, ağırlık, berraklık.
Je vous parle de qualité, de forme, de poids, de clarté.
Yoksa ağırlık çalışırken mi okudun?
Même si j'apprécie ton intérêt, Big Brother, j'espère...
- Evet. Tüm ağırlık sana yüklenecek, hazır ol.
Tu soutiens le poids et je coupe à trois.
Kullanılan nesneler arasında kaya, bir kalıp mermer, kurşun ağırlık ve çelik boru var.
Les objets utilisés sont des pierres, un gros morceau de marbre, un contre poids, un tuyau de fer.
MR makinesinin ağırlık limiti 270 kg.
Le poids limite pour l'IRM est de 200 Kg.
Ağırlık limiti anlaşılan o ki, sadece bir tahmin.
Le poids limite n'est qu'une estimation.
Ağırlık çalışsan iyi olur. Kostümü giymek biraz zahmetlidir.
Commence la muscu, ça pardonne pas les collants moulants.
Bir dahaki sefere bovlingden önce ağırlık kaldıralım.
La prochaine fois, on fera des haltères avant d'aller au bowling.
Ve çalılara ağırlık ver.
Et pensez plus touffu.
Üstünde bir ağırlık hissediyor musun?
Vous sentez-vous épinglé?
2,54 santimetre karede, 1814 kilogram ağırlık taşıyabilir. "
Il peut résister à une pression de 4000 livres par pouce carré. "
Düşündüğünüz ağırlık değil, gerçek ağırlığınız lazım.
Non. Pas le poids auquel vous pensez, mais votre poids actuel.
Ağırlık kaldırma ve kondisyon çalışmaları üzerinde yoğunlaşmalısın.
Bosse la muscu et la condition physique.
Ağırlık salonunda fazla kalması için yaptığımız isteğe cevap verildi mi acaba?
Aucun retour sur notre demande concernant la salle de gym?
O zaman giren atıkla, çıkan bileşiğin ağırlıkları yaklaşık olarak aynı olmalı.
Bien, donc la quantité de déchets entrée, doit correspondre précisément à la quantité de matériau sortie?
Teklifinizi ağırlıkla ya da taşla yapmalısınız son fiyat, elbette bir ayarlama yapılacak... Ağırlık ve son yerleşimi tahmin edebilmek için bize izin verin tabii ki kesin karar karşılıklı hacmine göre verilecek.
Je vous alerte que pour enchérir sur un poids ou sur une pierre, le prix final sera bien sûr ajusté à... nous évaluerons le poids, et l'accord final sera bien sûr, le reflet d'un accord mutuel sur le volume.
Yani yapman gereken ağırlık ve kondisyon çalışmaları olmalı.
Bosse la muscu et la condition physique.
Üzerimden bir ağırlık kalkmış gibi.
Je me sens soulagé d'un poids.
Mesleğin yıllardır ağırlık yaptığı ölü yük.
Un poids mort que la profession traîne depuis des années.
O halde biraz ağırlık kaldırmaya ne dersiniz?
Et si on soulevait de la fonte?
Çantanızda 40 pound ağırlık taşıyacağınız hakkında bilgilendirilmiştiniz. Söyleyebileceğim kadarıyla çantan bomboş. Fakat bugün senin şanslı günün.
On vous a demandé de porter 19 kgs dans votre sac, et autant que je sache votre sac est vide, mais c'est votre jour de chance car j'ai justement 19 kgs ici.
Fazla ağırlık var.
C'est trop lourd.
Üstünde çok fazla ağırlık var.
C'est trop lourd.
Ağırlık.
Pour le poids.
Yürüyüşe çıkacağım zaman gereksiz ağırlık taşımak istemem.
Elle est complètement folle.
Ağırlık merkezi değişti tabi.
Oh, son centre de gravité est un petit peu différent.
Ağırlık çalışması gibi.
- Comme au gymnase.
Ağırlık çalışmasından farklı olarak, Dr. Shepherd çekme aygıtını iki vida yardımıyla kafana takacak.
A la différence du gymnase, le Dr Shepherd doit attacher l'instrument de traction directement à votre tête - en vissant deux boulons dans le crâne.
8 yaşından beri ağırlık çalışması yapıyor.
Il soulève des haltères depuis l'âge de huit ans.
Ondan onra üzerine ağırlık koyabilirsin.
Vous pourrez mettre du poids sur la jambe.
Rastgele numuneler alacağız Ağırlık ve çekirdek numuneleri.
Le procureur veut qu'on teste 20 % de la saisie. Des échantillons pris au hasard, des tests au coeur et au poids.
Biraz izle, ağırlık çalışan adam belki güç ve esneklik konusunda bir şeyler öğrenirsin.
Dégagez, M. Muscle Vous devriez apprendre des trucs sur le yoga et tout ça.
Ağırlık çalışan adam.
M. Muscle.
Bay Harbor kasabı, taşları ağırlık olarak kullanmış.
Le Boucher s'en est servi pour lester ses sacs.
Tembeller için arama motoru ve sınav ağırlık puanları var.
Deux solutions. Pour les paresseux, bouton de recherche et remerciements ici.
Suyun ağırlık değişiminin, devinim esnasında buharlaşarak değiştiği faktörünü unuttuğumuzu söylemek için ruhumu riske atıyorum.
Dale, qu'est-ce que tu fais là? Je risque mon âme immortelle pour te dire qu'on a oublié de factoriser dans le moment dû à la transpiration résiduelle le poids différentiel de la perte d'eau.
Ağırlık çalışmak bunun bana da olmasını engellemez.
Lever du poids ne me mettra pas à l'abri de ça.
Ağırlık çalışmasından sonra bu mu?
On passe du ciment à ça?
Ağırlık mı kaldırıyorsun?
Tu fais des haltères.
Futbol idmanım var. Ardından biraz ağırlık çalışabilirim.
J'ai l'entraînement de foot, après je vais aller travailler...
Annemi ağırlık olarak kaldırabilirim ve kendisi oldukça şişmandır.
Je peux lever ma mère comme des haltères, et elle est obèse.
Bu tarafa daha fazla ağırlık versek daha iyi olur değil mi?
Plus on bascule de poids de ce côté, mieux c'est, d'accord?
Yani sen... Sen serbest ağırlık mı kullanıyorsun?
Alors tu fais de la muscu?
Ağırlık çalışmaya başlamak için Fransa'ya gitmeyi mi bekledin?
On y va.
Patron, 543 pound fazla ağırlığımız var, ve bu açık hava ile hafif esintide geçerli.
Chef, on dépasse de 246 kilos, et ça avec un ciel bleu et une légère brise.
İş yerindeki genel güvenlik kurallarını da düşündüğüm zaman,... köşede, kimse tarafından ziyaret bile edilmeyen,... kırk kiloluk bir ağırlığı olan ben, evet tabi ki kabul ediyorum.
En tant que faible femme dont le bureau est situé dans le coin le plus sombre, je ne peux qu'approuver.
Erkek ayı ağırlığını dağıtmayı deniyor, ama bütün kış onu taşımış olan buz, şimdi hızla çözülüyor.
Il essaie d'étendre son poids de part et d'autre, mais la glace qui l'a soutenu tout l'hiver se désintègre rapidement.
Ağırlık olarak dünyada en çok bulunan hayvan türüdür.
C'est l'animal le plus abondant au monde, en matière de pesanteur.
Cenin ağırlığı beş aylık için düşük gözüküyor.
Le poids fœtal est bas pour 5 mois.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]