English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ A ] / Aıt

Aıt Çeviri Fransızca

141,492 parallel translation
Zihnin de seni huzurlu bir yere götürdü.
Ton esprit t'a emmenée dans un endroit paisible.
Rebekah sana kulak vermemi tavsiye etti.
Rebekah m'a suggéré de t'écouter.
Sen ise artık ailemizin bir parçası değilsin.
Ce statut t'a été retiré.
Annen seni odana kapattığını söylemişti.
Ta mère m'a dit qu'elle t'avait bordée.
Ne oldu?
Qu'y a-t-il?
Hollow'un yaptığı büyü seni komaya soktu.
La magie du Hollow t'a mis dans le coma.
Bu korkuttu mu seni?
Et ça t'a fait peur?
Eminim daha söyleyecek çok şeyi vardı ama artık bir önemi yok. Seni tuzağa düşürmem için yeterince oyaladı.
Je suis sûr qu'il a beaucoup plus à dire, mais ça ne compte même pas, parce que il t'a gardé occupée assez longtemps pour pouvoir te piéger.
Seni öldürmek için kullandığı büyüyü verdi bana. Seni kafesine tıkacağım.
Elle m'a donné le sort qu'elle a utilisé pour te tuer, et maintenant je vais te mettre dans ta cage.
Döndüğümde kardeşimden beslendiğini gördüm.
A mon retour, je t'ai trouvé en train de te nourrir sur ma soeur.
Elijah'ın yaptığı şey seni partiye davet ederken umduğum şey sayılmaz.
Ce que... Elijah a fait... pas exactement ce à quoi je m'attendais quand je t'ai invité à la fête.
Konuşabileceğini söyledik mi?
On t'a dit de parler?
Sana titreyen telefonun yaptığını yapmak istiyorum.
Je veux te faire ce que le téléphone t'a fait.
Yuvarlak tırnak sadece Rihanna'ya yakışıyor.
Y a que Rihanna qui peut avoir des ongles ronds.
Daha göt deliği tıraşım bitmedi!
On n'a pas encore attaqué mon épilation de l'anus!
Gerçek adın ne?
Quel est le nom que ta mère t'a donné?
Seni güldürdü değil mi?
Si, justement, et puis ça t'a fait rire.
Seni kurtaran tanrılar, biz değiliz.
On ne t'a pas sauvé... Les dieux l'ont fait.
emniyet kemerleri var mı?
Y a-t-il des ceintures?
Burada ve benim ofis Arasında, su ısıtıcısı kaynar önce Hiç hiç olacak şey veya her şeydir.
Entre ici et mon bureau, avant que la bouilloire ne bouille, il y a tout ce qui a existé ou existera.
Bekle, bir ses kapatma düğmesi var mı?
Y a-t-il un mode silence?
Bir yardım hattı falan yok mu?
Y a-t-il une ligne d'assistance?
- Uzayda var İskoçya mı?
- Y a-t-il une Écosse dans l'espace?
Onun için istediği ne düşünüyorsunuz?
Qu'a-t-il souhaité, d'après vous?
zaman yolculuğu için herhangi bir yan etkisi var mı?
Y a-t-il des effets secondaires au voyage temporel?
- Ne var orada?
- Qu'y a-t-il?
Zaman yolculuğunun yan etkisi var mı? Yani fiziksel belirtileri falan?
Y a-t-il des effets secondaires au voyage dans le temps?
- Sorun ne?
Qu'y a-t-il?
- Sorun mu ne?
"Qu'y a-t-il?"
Buzun üstünde niye dalış kıyafeti giyiyoruz?
Pourquoi a-t-on besoin de scaphandres sur la glace?
- Yeterince insan ölmüyor muydu?
N'y a-t-il pas assez de morts?
Sana ne anlattı?
Que vous a-t-il dit?
Bunu sana biri mi yaptı?
Quelqu'un t'a fait ça?
Başka bir deyişle, galaksi boyunca duyulabilen bir tik-tak var mıdır?
En d'autres mots, y a-t-il un tic-tac audible d'un bout à l'autre de la galaxie?
Nedir o?
Qu'y a-t-il?
Onun bununla ne alakası var?
Qu'a-t-elle à voir avec ceci?
Onun durumu seni neden bu kadar derinden etkiledi?
Pourquoi sa situation t'a autant affecté?
Seni de bir şekilde düşeceğine inandıran düşünce neydi?
Qu'est-ce qui t'a rendu si vulnérable à cette idée de disparaître?
Böyle söyleseydim yapacak mıydın?
Et tu l'aurais fait si je t'avais dit à § a?
Shandra, hayır. Sen izin kâğıdı getiren tek kişisin.
Shandra, t'es la seule qui m'a donnà © ta feuille de permission.
En kötüsü. Nasıl öyle biriyle evlenebildin?
Comment t'as pu à © pouser quelqu'un comme à § a?
- Evet. Tamam, bir daha o işi yaparken ararsam - telefonu hiç açma.
OK, prochaine fois que je t'appelle pendant que tu fais à § a, ne rà © ponds pas.
Sırf sonunu beğenmedin diye yaşadığımız her şeyi inkâr etme.
Ne renie pas tout ce qu'on a và © cu juste parce que t'aimes pas la fin.
Neden bittiğini açıklamamı ister misin?
OK, je t'explique pourquoi à § a s'est terminà ©?
Damon'ın nihayet Sopranos izlemeye başladığını ve çok beğendiğini haber vermek için aradım.
Je t'appelle pour t'informer que Damon a enfin commencà © à regarder Les Soprano et qu'il trouve à § a vraiment bien.
İkimiz de bu blok etrafında daire çizdiğini gördük, bu...
On t'a vu tous les deux faire le tour du quartier, c'est...
Önümüzdeki ay öyle bir şey oynuyor mu?
Y a-t-il une pià ¨ ce de ce genre le mois prochain?
Buna hazır olduğuna emin misin?
T'es sà " re d'être prête pour à § a?
Bunun için özür dilemene hiç gerek yok.
Ne t'excuse jamais pour à § a.
Bunu ne zaman söyledi?
Quand vous l'a-t-elle dit?
Öyleyse yalan söylemiş olmalı.
Quand a-t-elle dit ça? Donc elle a dû mentir.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]