English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bagel

Bagel Çeviri Fransızca

467 parallel translation
Biraz çörek al.
Goûte ce bagel.
Çörek.
Un bagel.
Birden Yahudi çöreği geldi.
Un jour, arrive un bagel!
Soğanlı çörekler tabağında Yahudi çöreğiyim!
Je suis le bagel parmi les petits pains!
Hip Bagel'de masalara bakarken bulduğum bir kızdı.
Avant, elle était serveuse au "Bagel branché".
Bagel bekle. Bir saniye buraya gel Boog.
Viens, Boog.
- Ne Bagel? - Barnett'le iddaya girdin mi?
Tu as fait un pari avec Barnett?
Dinle Bagel, sende girmelisin.
Parie toi aussi.
Bagel basketbol bahsimi duymuş.
Bagel est au courant de mon pari.
Şurdaki eşek Bagel, tüm hesabını kapattı.
Cette cloche de Bagel a payé ton ardoise.
Sana olan borcumu Bagel mi ödedi?
Bagel a payé ce que je te dois?
Çok teşekkürler Bage.
Merci, Bagel.
Tamam, ama sana birşey söylemeliyim Bagel.
Bien. Mais je dois te dire une chose.
Eğer güzel düşlerin yoksa, Bagel, kabusların vardır.
Si on ne rêve pas, on fait des cauchemars.
- Simidin içinde ne vardır?
- Qu'y a-t-il au milieu d'un bagel?
Odana götürmen için sana yiyecek bir şeyler hazırlayayım.
Je vais vous faire un bagel pour manger dans la chambre.
Bak, Bagel'i yakaladılar. Naziler Bagel'i yakaladılar. Ona gaz basacaklar.
Ces Nazis m'ont bouclé Tartine dans leur Dachau.
— Bagel mı? — Bagel.
Tartine?
Bagel?
Tartine!
Bagel II, ha?
Tartine 2!
Bugün menümüzde çörekler var.
On a du bagel au menu aujourd'hui.
- Yo, bana bir bagel ve krem peynir ver.
Non, donnez-moi un bagel et du fromage à tartiner. C'est quoi un bagel?
- Bagel da ne? - Sadece bir kraker alıyorum, tamam mı?
Je vais juste prendre la viande de bœuf séchée, ok?
Belki bir fincan espresso için bir kafeye uğrardınız, New York Times'ın pazar baskısını ve, kahvaltı için taze ve sıcak bagel alırdınız.
Peut-être que vous iriez dans un petit café pour une tasse d'espresso, prendriez l'édition du dimanche du New York Times, et quelques bagels chauds pour le petit-déjeuner du lendemain.
Bagel?
Brioches?
Krem peynirsiz bir açma, tereyağıda olsun.
Un bagel sans fromage, avec du beurre à côté.
Bir açma istiyorum, krem peynirsiz sadece tereyağlı, tamam mı?
Je veux un bagel sans fromage, juste du beurre, d'accord?
Buraya bir açma.
Un bagel pour le comptoir.
Tamam. Bu açma'nın parasını ödeyeceğim, ama bir daha asla beni burada görmeyeceksin.
Je vais payer ce bagel, mais vous ne me reverrez plus jamais.
Teşekkür ederim.
Un bagel, s'il vous plaît. Merci.
Teşekkür ederim. Tamamdır. Füme balık, sandviç, krem peynir.
- Bagel fromage frais-saumon.
- Çörek ister misin?
- Un bagel?
Ekmek kesiyordum.
Je coupais un bagel.
- Meyve suyu?
- Un jus de fruit? Un bagel?
- Üzümlü bagel.
Des bagels aux raisins.
Festival'i kutlayın. Bagel yok. Bagel yok.
Soyez Festivus!
Bagel yok. Bagel yok.
Pas de bagels...
Dün gece bagel makinesine sabotaj yaptım.
J'ai saboté la machine à bagels.
Ben ve Charlie bir yere davet edecektik. Ve bagel dükkânına girdik..
Charlie et moi, on voulait vous appeler et on est tombés sur le magasin de bagels.
o bir hikâye yapıyordu ve ben bir simidi üstüme düşürdüm.
Il devait écrire un papier et je braillais sur mon bagel.
Poğaça, kahve?
Tu veux quoi? Bagel, café?
Sadece senin için yaptım, Mulder! Sabah 6'dan beri bir şey yemedim. Sadece yarım dilim ekmek üstünde krem peynir yemiştim.
Je me plie à tous tes caprices, je n'ai pas mangé depuis 6 h du mat, et ce n'était qu'un bagel au fromage, au fromage allégé qui plus est.
Çörek Giyotini
Guillotine à Bagel
Bunlar benim çöreğimi bile kesmez.
Ce truc couperait même pas mon bagel.
Tamam mı? Donat'ın içindeki delik gibi ama bagel.
Pas des donuts, des petits pains de la taille d'une bouchée.
Cidden, C-İ-D-D-E-N, gerçek.
Pour mon bagel de minuit, je le mange avec du beurre, du fromage et... du bacon. Vraiment, V-R-M-T. Histoire vraie.
Bagel!
Tartine!
Simit de ister misiniz?
Et un bagel?
Ekmek elimden kaydı.
- Un bagel m'a échappé.
- Yine de bagel yapabilir miyiz?
On peut faire des bagels?
Bagel yok, bagel yok, bagel yok, Bagel yok, bagel yok.
Pas de bagels!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]