Baktım Çeviri Fransızca
13,736 parallel translation
Dil kemiğindeki mikro-çatlaklara iki kere baktım.
Je vérifierai deux fois le hyoid pour la microfracture.
Sağlık raporlarına baktım ama kayıtlarda bir şey bulamadım.
Mais j'ai vérifié son assurance santé, et il n'y a aucune trace d'une visite à l'hôpital. Notre victime était une étudiante en médecine.
Şu yattığın adamı google'da arayıp durdum. Kaslarına falan baktım.
J'ai pas arrêté de chercher sur google ce mec avec qui t'as couché en fixant ses abdos.
Lauren Cole'un dairesine baktım.
J'ai vérifié l'appartement de Lauren Cole.
Olaya eski kocam da dahil departmandaki hemen hemen herkesten farklı baktım.
Je l'ai abordée différemment que les autres de mon service, ce qui inclut mon ex.
Çatıya ve komşu binalara baktım.
J'ai regardé le toit et les bâtiments voisins.
Evet, baktım. Aşağıya baktım.
J'ai regardé en bas.
Kutuma baktım.
J'ai regardé dans ma boite.
Sonra evlat edinme kayıtlarına baktım.
Ensuite j'a vérifié les dossiers d'adoption.
Mağazanın tutuklanma kayıtlarına baktım.
J'ai regardé les fichiers des arrestations du magasin.
- Seattle'daki tüm kostüm dükkanlarına baktım.
J'ai appelé partout à Seattle.
Köpek savaşının galibine baktım önerdiğin gibi.
Donc j'ai rechercher dans les gagnants des combats de chiens comme tu l'as dis.
Gözlerine baktım, sadece bunu diyebilirim.
Je l'ai regardé dans les yeux... Il n'y a pas de mots dans ce cas-là.
Rossi'ye baktım ve gördüm ki eskisinden daha çok çalışıyor.
Rossi se donne plus de mal que jamais, à mon avis.
Yarım tur boyunca ona baktım. Ve onu geçmek için uygun zamanı kolladım.
J'ai essayé d'analyser sa course pendant un demi-tour, j'ai trouvé une occasion de le doubler à un autre endroit.
Çalışmalarına gizlice göz gezdirdim ve notlarına baktım söyleyecek bir şeyler bulmalıydım.
Je me suis glissé dans votre étude et j'ai regardé vos notes, donc je saurais quoi dire.
Sonra biraz araştırma yapıp yardım edip edemeyeceğime baktım.
Et, j'ai essayé si je pouvais tirer quelques ficelles, pour voir si je pouvais aider.
FBI'ın rakamlarına baktım.
Bon écoute, j'ai des statistiques du FBI.
ve havlumun altına baktım, ne bulduğuma asla inanamazsın, kumun içinde kaybolmuş.
Donc je regarde sous ma serviette, et tu ne croiras jamais ce que j'ai trouvé perdu dans le sable.
Hesaplarına baktım...
J'ai vérifié dans ses comptes.
- Harper'ın seyahat kayıtlarına baktım.
J'ai regardé les registres de voyage d'Harper.
- İblisin gözlerinden baktım.
Je voyais par les yeux du démon.
Garson bardağımı doldururken ona baktım ve "bunu halledebilirim" diye düşündüm.
Le serveur à rempli mon verre, j'ai regardé ce verre, et j'ai pensé, "Je peux gérer ça."
Arama geçmişine baktım ve bir adres aldığını gördüm.
J'ai vérifié ton historique de recherche et j'ai vu que tu as eu une adresse.
Davanın esaslarına baktım.
Je dois jeter un œil dans les faits du dossier.
Haberleri okuyordum sonra bir baktım korkulu rüyan bana bakıyor.
Je lis les nouvelles et puis tout à coup, vos pops effrayant-ass me regarde.
Bu şeyi çalışıp çalışmadığına baktım.
- Je voulais voir si ça marchait.
Hem ajan Mills'in dosyasına baktın mı?
Tu as eu le temps de jeter un coup d'œil à l'affaire de l'Agent Mill? Oui.
Baktığım izleri, yanıkları ve simetrik yaraları bir araya getirdim.
J'ai cherché des marques de ligatures, des brûlures, des cicatrices symétriques.
Hava Kuvvetleri'nin personel kaydına baktık. "I.M" nin başka bir İHA pilotu olduğunu düşünüyoruz.
On a examiné les dossiers des employés de l'Air Force, et on pense que "IM" est un autre pilote de drone.
Dosyaya baktın mı?
Avez-vous regardé le dossier?
Doktor sana baktı mı?
Est-ce que le toubib t'a examinée?
- Saatine baktın mı?
As-tu regardé sa montre?
Aşağı baktığımda penisimin ucuna tüy bırakmayan top ve beş sent yapışmıştı.
Je m'en suis rendu compte quand j'ai regardé et j'ai vu du tissu ouaté et une pièce de 5 cents collé au bout de mon pénis.
Benim buz pateni yaptığım senin de parmaklıkların orada durup hipotermi belirtilerine İnternetten baktığın gece mi?
Vous voulez dire que la nuit que je suis allé le patin à glace, et vous étiez sur le rail Googler les symptômes de l'hypothermie?
Chad Zeta Beta Theta'ların kendine ait olanlara baktığına ikna etti.
Chad m'a assuré que les Zeta Beta Thetas prenaient soin des leurs.
Bıyığım var mı diye baktı.
Elle sentait des moustaches.
Şimdi, bu emri verebilecek tek kişiye baktığımı biliyorum.
Ceci dit, la seule personne que je connaisse qui ait pu donner cet ordre, est celle qui est devant moi.
Citadel dosyana baktım, Talia.
J'ai regardé votre dossier Citadel, Talia.
- Sabıkasına baktınız mı?
Tu as vérifié son casier?
El ilanı verdiğim pek çok kişi evet demedi ama bana şöyle baktılar, Bakalım.
Et voyons voir.
- Damarına baktırdınız mı?
- Il est dans le scanner maintenant?
Baskın bacağımın ilevi baktığına dikkatinizi çekevim.
Voyez comme ma jambe dominante se trouve devant.
"Dükkân sahibi sürekli bana dik dik baktı ve bir kez olsun gözünü kırpmadı."
"Le propriétaire m'a fixée tout le temps sans cligner des yeux."
Bana mı baktın?
Tu me regardes?
Ve Harry, Hayden'in sorun olacağını söyleyince onun icabına baktınız.
Et Harry jura que, lorsque M. Hayden est devenu votre problème, vous lui avez fixés.
Ona onların baktığından daha iyi bakacağım.
Je m'occuperai de lui bien mieux qu'eux.
- İcabına baktın mı? - Evet.
Tu t'en aies occupé?
Söylemeliyim duruma baktığımızda oldukça sakinsin.
Je dois dire, tu es incroyablement calme compte tenu des circonstances.
Bir kez geldi, bana baktı ve çekip gitti. Peşinden gidemedim çünkü kabarcık hareket etmiyor.
Il est venu une fois, m'a regardé, puis il est parti, et je ne pouvais pas le suivre parce que la bulle ne bouge pas.
Gözlerimin içine baktı ve onu korudu hem de o kızlara tecavüz ettiğini bile bile.
Elle m'a regardée dans les yeux, et elle l'a défendu, en sachant qu'il avait drogué et violé toutes ces filles.