Bank Çeviri Fransızca
1,143 parallel translation
Sonuçta Bank Of England'ın yasallaşması, ulusal para biriminin kalpazanlığının özel kar amacıyla yasallaşmasından başka bir şey değildi. Ne yazık ki şu anda hemen her ulusun özel merkez bankaları var.
Ainsi, la légalisation de la Banque d'Angleterre s'est relevée juste une contrefaçon juridique d'une monnaie nationale au profit d'intérêts privés.
Bank Of England'ın kurulmasıyla ulus kısa sürede para bolluğu buldu. Ülke çapında fiyatlar ikiye katlandı.
Avec la formation de la banque d'Angleterre, la nation a rapidement été à court d'argent.
İngiliz para arzı ellerindeydi ve İngiliz ekonomisi lunapark treni gibi vahşi yükselişler ve krizlere girmeye başladı. Bu tam da bir merkez bankasının engellemeye çalıştığını öne sürdüğü şeydir. - BANK OF ENGLAND BAŞKANI - " Yalnızca Bank Of England'a değil, bütün merkez bankalarına
Avec la distribution de monnaie britannique fermement sous leur emprise, l'économie britannique a connu une série sauvage de montagnes russes de croissances et de dépressions, exactement le genre de choses qu'une banque centrale est censée empêcher!
- BANK OF ENGLAND BAŞKANI - özgü olduğunu düşündüğüm iki konu var.
" Il ya deux choses qui, je crois, sont intrinsèques, non seulement à la banque d'Angleterre, mais aux banques centrales en général :
Birincisi, para politikasını kurgulamaya olan katılım. Bunun amacı parasal kararlılığı sağlamaktır. " Ne var ki Bank Of England yönetimi ele aldığından bu yana
Le premier est une participation à la formulation de la politique monétaire, avec l'objectif spécifique de la réalisation de la stabilité monétaire "
Bank Of England açıldıktan 50 yıl sonra,
Ceci est de Francfort, en Allemagne.
Yani Bank Of England'ın kuruluşundan yüz yıl sonra. Dördüncü oğlu Karl Napoli'ye gitti.
Il l'a été envoyé à Londres à l'âge de 21 ans, en 1798, une centaine d'années après la fondation de la Banque d'Angleterre.
Bir gün Bank Of England yetkilileri
En d'autres termes, elle est totalement une monnaie fiduciaire ( basée sur la confiance, c-à-d croire qu'une pièce de 1 dollar vaut bien 1 dollar ).
Ancak Bank Of England'da yarattığı etkiyi kestirebilirsiniz. Amerika paranın sırrını öğrenmişti.
C'était juste une qquestion de bon sens pour Franklin, mais vous pouvez imaginer l'impact qu'il a eut sur la Banque d'Angleterre.
Ve Bank Of England gibi bankaya ulusal para arzında tekel olma hakkı verildi.
Il a ensuite prêté cet argent pour lui-même et ses amis pour le réinvestir dans des actions de la banque.
Yalnızca altı yıl sonra hazine bakanı Hamilton ve akıl hocası Morris yeni meclise yeni bir banka önerisiyle geldiler. "İlk ABD Bankası" ( First Bank Of The United States )
Seulement 6 ans plus tard, Hamilton, alors secrétaire du Trésor, et son assistant Morris, ont établis une nouvelle banque centrale privée grace au nouveau congrès.
Bank Of England'ın neden olduğu sorunları görebiliyorlar ve benzerini yaşamak istemiyorlardı.
Comme nous l'avons vu précédemment, les deux Thomas Jefferson et James Madison ont été catégoriquement opposés à une Banque centrale privée.
Ama Bank Of England unutmamıştı. Para değiştiriciler Amerika'nın bir kez daha kendi parasını basmasına katlanamazlardı.
Ils ont oublié comment la Scrip Coloniale avait bien fonctionné avant la guerre.
11. ABD'nin İLK BANKASI ( First Bank Of The United States )
Ce grave vide juridique laissa la porte grande ouverte aux changeurs de monnaie comme ils l'avaient prévu.
Yeni bankanın adı First Bank Of The United States ( BUS ) oldu.
Après une année d'intenses débats en 1791, le Congrès a adopté le projet de loi et lui a donné 20 ans de validité.
sihirbazlığıyla sözleşme hissedarlarına kredi açtı ki ödemeleri gereken 8 milyon dolarla kendi hisselerini satın alabilsinler! Aynı "Bank Of England" da olduğu gibi "Bank Of United States" adı özel sahipliğini gizlemek için bilerek seçilmişti.
Alors la banque à travers la vieille magie de réserve fractionnelle, a accordé des prêts à ses autres actionnaires, afin qu'ils puissent apporter les 8 millions de dollars restants du capital, c'était pour eux un placement sans risques.
[ "TCMB" adında da aynı oyun vardır. ] Ve aynı "Bank Of England" da olduğu gibi özel hissedarların adları gizlidir. [ TCMB'de de D tipi hissedarlar gizlidir!
Comme la Banque d'Angleterre, le nom de la Banque des États-Unis, a été délibérément choisi pour cacher le fait qu'il était sous contrôle privé.
Sonuç olarak adı First Bank Of The US ( ABD'nin İlk Bankası ) olsa da ülkedeki ilk özel merkez bankası girişimi değildi.
Ils assistent impuissants avec frustration au comportement du gouvernement fédéral menant l'économie américaine dans le gouffre.
Ancak Bank Of England çabucak onu engellemeye çalıştı. Napolyon'un önündeki her ulusu finanse etti ve büyük kar elde etti.
Avec 3 millions de dollars, Napoléon a rapidement bati une armée et a envahis l'Europe, en conquérant tout ce qui se trouvaite sur son chemin.
Wellington Dükü'ne Waterloo'da yenildi. Kimi yazarlar Napolyon'un yeniden ordu kurmak için Bank Of England'dan 5 milyon sterlin borç aldığını öne sürer.
En mars 1815, Napoléon monte une armée contre la Grande-Bretagne, mais le duc de Wellington le battera moins de 90 jours plus tard, à Waterloo.
Ama kim kazanırsa kazansın, Londra'da Nathan Rothschild bu fırsatı İngiliz borsasını ve hatta belki Bank Of England'ı ele geçirmek için kullanmayı planladı.
Le dénouement de la bataille était loin d'étre clair. En effet, si Napoléon a attaqué quelques heures plus tôt, il aurait probablement remporté la bataille. Mais peu importe qui a gagné et qui a perdu, de retour à Londres,
Nathan Rothschild'ın yalnızca borsaya değil Bank Of England'a da egemen olduğunu öne sürer. Rothschild ailesinin Bank Of England'ı,
Ce qui est encore plus intéressant dans cette histoire, est que certains auteurs affirment que le jour après la bataille de Waterloo, en quelques heures, Nathan Rothschild ne contrôlait pas seulement le marché, mais aussi la Banque d'Angleterre toute entière.
Waterloo'dan bir yıl sonra ve Rothschild'in iddiaya göre Bank Of England'ı ele geçirmesinden sonra ABD Meclisi yeni bir özel merkez bankası daha kurulması için yasa çıkardı. Este Banco fue llamado Bu banka ABD'nin İkinci Bankası adını aldı. Yeni bankanın sözleşmesi öncekilerin kopyasıydı.
Un an seulement après Waterloo et la desormai prétendue main mise des Rothschild sur la Banque d'Angleterre, le Congrès américain a adopté encore un projet de loi permettant la création d'une autre banque centrale privée.
Dolayısıyla 1816'da Rothschild'in Bank Of England'ı ele geçirdiği gibi ABD'nin yeni merkez bankasının kuruluşuna önayak olduğunu öne sürenler var.
"C'est certainement pas exagéré de dire que la deuxième banque des États-Unis est aussi profondément encréé en Grande-Bretagne qu'en Amérique."
1872 yılında Bank Of England,
Comment l'argent est devenu si peu abondant? C'est simple, les prets banquaires ont du être remboursés et plus aucun emprunts ont été accordés.
1874'te Ernest Seyd tezgahın arkasında kimin olduğunu açıkladı : "Gümüş paraları kaldıran yasayı garantileme göreviyle, tabi başarabilirsem, 1872 ve 73'te ABD'ye gittim. - Bank Of England yöneticilerinin - kazancınaydı. 1873'e gelindiğinde altın paralar tek metal paraydı."
Samuel Hooper, qui a présenté le projet de loi à la Chambre avait fait savoir que Monsieur Seyd avait lui meme rédigé le projet de loi.
İşleri bittikten sonra seni bu bank büyüklüğünde bir masaya bağlayacaklar.
Et quand ils auront terminé... ils t'attacheront à une table... pas plus grande que ce banc.
Beverly Hills Banknot'a hoş geldiniz.
Bienvenue à Beverly Hills Bank Note.
Herkesin bir niyeti vardır.
Tout le monde peut se trouver quelqu'un Bank.
Bank. Yeter.
Arrête.
Union Bank'ın önünde....... durakladılar.
ILS S'ARRETENT DEVANT. LA BANQUE DE L'UNION.
Ve Feingold imzanı alan herif City Bank'ı becermekten 5 yıl yatmıştı o.
Et Feingold, le type qui vous a inscrit, a tiré cinq ans pour détournement de fonds.
Alamine Bankası, Zürih, İsviçre.
Allgemeine Bank, Zurich, Suisse.
Morgens Interstate Bank'tan daha bu sabah 12.000 dolar aldım.
Par exemple, douze mille dollars que m'a donnés ce matin la Banque Inter-Etats Morgens.
Lloyd's Bank sahiplerinden mi, bayan Loyd?
Mlle Lloyd est-elle de la banque Lloyd?
New England Bankası.
Bank of New England.
" Sayın Ev Sahibi, kredi kayıtlarınızın iyi olması nedeniyle Money Bank kredi kartı almaya hak kazandınız.
"Cher monsieur, grâce à votre excellence solvabilité, vous avez droit à une carte de crédit de la banque du blé."
Money Bank Kredi Kartı bölümünden arıyorum.
Ici le service de crédit de la banque du blé.
- Virginia Merkez Bankası'nda.
- A la First Nations Bank of Virginia.
Amerika Bankası, bu masada Wells Fargo da çok tatlı ama
Bank of America, leur table est par là Wells Fargo jamais en manque
Finn'in resimleri Washington Federal Bankasında sergilendi
Vous avez exposé à la Washington Federal Bank?
BANK of ENGLAND [ "İngiltere Bankası" / İngiltere Merkez Bankası ] 1600'lerin sonuna gelindiğinde İngiltere mali bir çöküşteydi. 6. Fransa ve Hollanda ile 50 yıl süren savaşlar ülkeyi tüketmişti.
À la fin de 1600 l'Angleterre était financièrement en ruine, cinquante ans de guerre continue avec la France et l'Hollande l'ont poussé à bout.
Bank Of England ( İngiltere Bankası ) oldu.
C'était le premier modèle de banque centrale privée, la Banque d'Angleterre.
Her özel şirket gibi Bank Of England da işe hisse satarak başladı.
Comme toute autre société privée, la Banque d'Angleterre a vendu ses actions pour commencer.
Ve bunlar model olarak Bank Of England'ı kullandılar.
Malheureusement, presque tous les pays ont maintenant une banque centrale privée prenant la Banque d'Angleterre comme leur modèle de base.
Şimdi, Bank Of England'ın
Il n'y a pas de raison de croire que leur position prédominante sur l'économie européenne ou sur la finance mondiale ait changée.
AMERİKAN BAĞIMSIZLIK SAVAŞI ( Amerikan Devrimi ) 1700'lerin ortasında İngiliz İmparatorluğu dünya egemenliğinin doruğundaydı. Özel sahipli merkez bankası Bank OF England'ın yaratılışından sonra Avrupa'da dört ağır savaşta savaşmıştı.
À la mi 1700, l'Empire britannique arrivait au sommet de sa puissance dans le monde entier.
Ama unutmayın ki aynı para birimi barış dönemindeki 20 yıl boyunca o kadar işe yaradı ki Bank Of England tarafından meclise yasaklattırdı. 9.
Mais rappelez-vous que la même monnaie a si bien fonctionné durant 20 ans en temps de paix avant que la Banque d'Angleterre l'ai banni via le parlement.
Kuzey Amerika Bankası ve Bank Of England'da olduğu gibi, hissedarlar hiç bir zaman bütün hisselerin tutarını ödemediler.
Mais la raison n'était pas de donner au gouvernement une part dans les actions, le but était de fournir le capital pour les autres 80 % des donneurs.
- Bank Holdup.
Bank Holdup.
Herkes hayatta birini bulmaya çalışmıyor Bank.
J'en doute.