English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bayou

Bayou Çeviri Fransızca

220 parallel translation
Ahırda Bayou Belle ve Donna Cona vardı.
Ils sont à l'écurie.
İrlanda koyuna doğru gidiyor.
Il se dirige vers Irish Bayou.
Bunu benim nehrimde yapsaydın!
Viens jouer à ça dans mon bayou, mon gars!
Haber ekibimizin öğrendiğine göre...
Nos reporters immergés dans le bayou ont appris que les kidnappeurs...
Kimse sizi suiistimal etmiyor.
Personne ne peut tirer profit des gens du Bayou.
Bu bir bataklık çiftliği.
Nous y voilà. Plantation Bayou.
# Köftehor seni, bataklıkta çok eğleneceğiz #
Mince, ce qu'on va s'amuser dans le bayou.
- Bayou.
- Le Bayou.
Ft. Jefferson, Bayou Bluff, Morgan City, her yer.
Fort Jefferson, Bayou Bluff, Morgan City, au choix.
Körfezde avlanan Andre'yle Beaudreau fıkrasını duydun mu?
C'est André et Beaudreau qui vont chasser dans le bayou...
Teksas sınırında yaşayanlarla yanyana çarpışan Virginialı centilmenler... ve Louisiana bataklıklarından gelenler.
Les gentilshommes de Virginie se battent aux côtés des colons texans et des colons du bayou de Louisiane.
Cesedi Louisiana'da tenha bir dağ evinde bulundu.
Son corps fut retrouvé dans une maison isolée de son cher bayou.
Rahibeler son görevinizin Louisina kadınlar hapishanesinde...
Les soeurs m'ont dit que vous aviez été affectée dans une prison de femmes du bayou de Louisiane...
Bubba, Alabama, Bayou La Batre'lıydı ve annesi karides pişirirdi.
Donc Bubba était de l'Alabama et sa maman cuisinait des crevettes.
- Bayou La Batre'da ne var?
- Il y a quoi à Bayou La Batre?
Evde fazla kalmadım çünkü Bubba'ya söz vermiştim ve sözlerimi hep tutmaya çalışırım ve Bubba'nın ailesiyle tanışmak için Bayou La Batre'a gittim.
Je ne suis pas resté à la maison car j'avais fait une promesse à Bubba, et je les tiens toujours. Alors, je suis allé rencontrer la famille de Bubba.
Kıyı boyunca tüm şehirlerde olduğu gibi Bayou La Batre'daki tüm karides sanayii Carmen'e yenik düştü ve harap oldu.
Comme dans les autres villes de la côte, l'industrie de la crevette de Bayou La Batre a été ravagée par Carmen qui n'a laissé que des ruines.
Ve bir miktar parayı Bayou La Batre balıkçılık hastanesine verdim.
Et une autre à l'hôpital des pêcheurs de Bayou La Batre.
Çölde günbatımının hemen öncesine benziyordu.
C'était comme quand le soleil va se coucher sur le bayou.
Gecenin bir yarısı su kenarında körlemesine gezerseniz böyle olur.
Voilà ce qui arrive quand on se promène dans le bayou en pleine nuit.
Sudan yeni çıkmış isli kırmızı balık.
- Du poisson, tout frais sorti du bayou.
Bayou Kimya Endüstrisi. Nevada Bulvarında Lock Shop'un karşısı işte.
Industries Chimiques Bayou.
Simdi arayanlara bakalim Bu bizim eski dostumuz Bay B.
On a un appel. C'est notre ami de Jackson's Bayou.
O suyun icine ne koyuyorlar? ... Iste merak konusu bu.
que mettent-ils dans l'eau, à Jackson's Bayou, en Louisiane?
- Nehire gidiyoruz...
Ça va. Si on passe par le bayou...
... Bayou Celeste'de yere çakıldı. Valerie Sharpe haberler için canlı yayına bağlanacak. Teşekkürler, Wesley.
Partons pour Révillon où un avion-cargo encore non identifié a plongé dans le Bayou Céleste, près de la Nouvelle-Orléans.
Pekala, şimdi 10 haberleri için çekim yapalım tamam mı?
Ici Valérie Sharpe, en direct du Bayou Céleste.
Bitti. O golf sopalarını alıp arabamın yanından git. Ve lanet Dixie'e geri dön.
Alors laisse ma caisse tranquille, ramasse tes clubs, et retourne dans ton bayou.
"Blue Bayou" nun sözlerini mi attın?
- Tu as balancé les paroles de "Blue Bayou"?
Baton Rouge'dan Bayou Boutin'e kadar.
Aux rives du Mississippi, de Baton Rouge au bayou Boutin.
Lousiana'nın en karanlık, en derin bataklıklarından...
Du plus profond et sombre bayou de Louisiane :
Annemin hatırladığı kadarıyla babam "Blue Bayou" şarkısını severmiş.
Ma mère croit se souvenir que mon père aimait "Blue Bayou".
Mavi Bayou'ya.
Je vais à Blue Bayou.
Erkekleri nehrin ayağına götürürdü ve onlar bir daha gelmezdi.
Elle amène un gars dans le bayou et on le revoit plus.
Sen ve bayan güneyli arıza mı?
- Pardon? Toi et la petite demoiselle du bayou?
Nehir boyunca tanınıyorlarmış.
Ils étaient connus dans tout le bayou.
Chapelet Bataklığı'ndayım. Terrebonne Bölgesi'nde.
Bayou Chapelet a Terrebonne.
Bataklığın içlerinden çığlıklar ve ilahiler duyup şeytan ateşleri gördük.
On entendait des cris, des chants. " " Pis on a vu des feux du Diable dans l'bayou du fond. "
Ve bu adam, bir bataklık kenarında büyüdü, şimdi timsahlarla yaşıyor ve onlarla güreşiyor.
Et ce mec, il a grandi dans le bayou, Il a vécu avec des alligators, il a combattu des alligators.
Yeni çıktı. Red Bayou diyorlar.
On l'appelle le Red Bayou.
Çünkü gelecek ay çıkacak.
C'est parce que le Red Bayou ne sera pas en vente avant un mois.
Bayan Nordoff, Red Bayou'nun güney eyaletlerindeki satış temsilcisiymişsiniz.
Miss Nordoff, vous êtes la représentante du Red Bayou pour les Etats du Sud.
Bu en ünlü kaza Cabot Bayou'daydı.
Voici le célèbre accident de Cabot Bayou.
Bana Bayou'yu hatırlatıyor.
Ca me rappelle le Bayou.
DeWitt ve Robinson geçen sene yaptıkları perili bataklık gezisinden bahsetti.
Dewitt et Robinson ont visité un bayou hanté l'an dernier.
Bütün şu şeyleri bataklıkta bir şeylerin batmasını izlemek için mi bırakacaksın?
Tu préfères mater des foutues lumières sur un bayou?
Perili bataklık turuna gitmek istiyorduk.
On voudrait aller sur le bayou hanté.
Geçen Cadılar Bayramı'nda bataklıkta bir tur grubuna rehberlik ediyordum.
J'ai emmené un groupe sur le bayou à l'époque d'Halloween.
Perili bataklık turu yapıyor musunuz?
Faites-vous visiter le bayou hanté?
Ben sadece perili bataklık turu yapıyorum.
Je fais l'unique excursion du bayou!
Bu kardeşlerinin düzenlediği oyun tam olarak nerede?
Où ils sont exactement ces jeux que tes frères organisent? Oh, un peu plus loin dans le bayou.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]