Beauty Çeviri Fransızca
165 parallel translation
Bugün 3 düzine gül sipariş etti... sinyora için.
Il a commandé trois douzaines de roses "American Beauty"... pour madame.
onlar dünyaya güzellik getirir.
They bring beauty into the world.
Cidden, sevgilim Ben-ben-ben geçen iki haftadır Beauty Mark'ın stoklarının azaldığını gözlüyordum. Şimdi...
Sérieusement, j'ai vu que les actions de Beauty Mark avaient chuté ces deux derniers mois.
O Beauty Mark'tır.
- Non. Beauty Mark, c'est elle.
Sphinx Güzellik Salonu.
Sphinx Beauty Salon.
Bir dönem Robert Rene Güzellik Akademisine devam etmiş.
A suivi un semestre à la Robert René Beauty Academy.
Robert Rene Güzellik Akademisine gittim.
J'ai été à la Robert René Beauty Academy.
Beauty and the Beast.
C'est bien nous! Maman! – Bonté divine!
- Beauty Alex'in hayatını çok kez kurtarmıştır, değil mi Beauty?
Beauty lui a souvent sauvé la vie!
Size söyleyeyim bu kurt yenilmez.
L e loup de combat de Beauty Smith.
Güzel ve Çirkin'deki adama rastlamaktan korktum.
J'avais peur de croiser le type de Beauty and the Beast.
Siyah İnci'yi okuyacağız ve erkeklerden de bahsetmeyecegiz. Benim yeterince derdim var.
On va lire Black Beauty et ne plus parler d'hommes.
Sonra Siyah İnci buna daha fazla dayanamaz. Sonunda biraz da kendi halleder.
Et ensuite comme Black Beauty n'en pouvait plus, il a décidé de se finir tout seul.
Ben üniversitedeyken, 1700'lerin başlarında ne zaman aşırı strese girsem American Beauty albümlerini koyardım.
Quand j'étais à la fac, au 18e siècle... j'écoutais leur album American Beauty quand je sentais l'angoisse monter.
Hey, American Beauty.
American Beauty!
Zenci, tabii ki. Veya marsık, kara köpek, gündüz feneri, kara maşa, Arap taşağı.
Nègre, bien entendu, ou sale nègre, chocolat noir, tireur de lances, black beauty, bougnoule ".
Amerikan Gûzeli'nin özel bir tohumu.
Un hybride spécial de l'American Beauty.
Anna Sewell'den Siyah İnci.
"Black beauty" d'Anna Sewell.
"Siyah İnci."
Black Beauty. Black Beauty.
You admire the beauty.
On se pâme devant sa beauté.
Bize "Rah Rah Show", "1.98 $ Beauty Show" u ve "Gong Show" ile başarı getiren Chuck Barris.
Chuck Barris... qui nous offre maintenant d'autre émissions, telles que le "Ra-Ra Show", le "$ 1,98 Show", le "Gong Show".
Tanrım, bu Kara İnci.
Oh mon Dieu, c'est black beauty.
Ne zaman başladı bu? İlk Black Beauty'ni aldıktan sonra mı?
Depuis que tu as bu ton premier Black Beauty?
For the beauty, the splendor, the wonder of my hair
La magie de mes cheveux
You stand in woodland beauty
Que j'aime ta verdure!
You stand in woodland beauty
Tu gardes ta parure.
1919'da, hepsi mavi gözlüydü ve hepsinde güzellik beni vardı.
En 1919 elles avaient toutes les yeux bleus et de petits points de beauté. and little beauty spots.
Güzelin açtığı tomurcuğa takılmış- -... bu hantal lahitin üzerinde hiç hareket yok..
"Oh! snatched away in beauty s bloom, On thee shall press no ponderous tomb" ( Lord Byron ).
Güzellik Bar'da Arama Phil.
Appelle Phil au Beauty Bar.
Haklısın, American Beauty'de işe yaramıştı.
Vous avez raison. Ça marche dans "American Beauty".
Filmden sonra bana döndü ve dedi ki, "O tam bir Buick." Gördün mü, güzel kadını telaffuz edemedi, o yüzden Buick dedi.
À la fin, il a dit : "Quelle Buick." Il ne pouvait prononcer beauty alors il a dit Buick
- Beauty, Beast.
Belle, arrête!
Beauty, buraya gel.
- Belle, reviens!
Beauty?
Viens, fifille.
Beauty, ne yapıyorsun?
- Belle, qu'est-ce que tu fais?
Beauty!
Belle!
Beauty acıktığında geri döner.
Belle reviendra quand elle aura faim, d'accord?
- Beauty öldü.
- Belle est morte.
Amerikan parfümü her yerdeydi.
Le parfum de toutes ces American Beauty embaumait les lieux.
Benim arabada oturmuştuk ve bütün Amerikan Güzeli albümünü dinlemiştik.
On s'est assis dans ma voiture... Et on a écouté tout l'album American Beauty en entier.
Çiftlikte bir hafta boyunca "Görevimiz Moda" ile "Güzel ve Çirkin" izleyerek geçirdiğim esaretin ardından sonunda beni getirdiğin yer mısır festivali oldu.
Après une semaine de captivité dans la ferme, avec "Project Runway" et "Beauty And The Geek", pour seule compagnie, tu te décides enfin à me laisser sortir... - À la fête du maïs.
Ben "Beauty" diyorum.
Je l'ai appelé "Beauté".
YIKAMA-FIRCALAMA A.S.
SONS DE BEAUTY " :
Spot!
" "HER BEAUTY WAS SOUGHT BY THE GIRL SHE WAS BOUGHT BY" "
Beauty Mark Cosmetics için çalışıyordu.
Il travaillait pour Beauty Mark mais il devait avoir un autre boulot.
Beauty Mark'tan pek fazla para almıyordu.
Beauty Mark ne le payait pas beaucoup.
Yani, Beauty Mark'ta.
- A Beauty Mark?
Burası Warren nın güzellik salonu olmasaydı gelmezdim.
Mais on se prend pour Warren Beauty!
- Drina!
Le futur de Hedare Beauty.
Ama içinde orası... aslında, arkadaşının çorba kasesi kadar boş.
Beauty # 2, une production Andy Warhol.
Sacit Kasım 2007, Samsun 100 KİLOLUK GÜZEL
200 POUNDS BEAUTY "100 kilo de beauté"