English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Beceremedim

Beceremedim Çeviri Fransızca

332 parallel translation
Beceremedim, ama bu grubu nasıl idare edeceğini söyleyeyim.
Mais je viens vous donner une lecon.
Ben beceremedim, ama fikir yanlış değil. Kusur bendeydi. yeterince iyi değildim.
Le principe est bon, mais... j'ai échoué par insuffisance.
Sanırım kendiniz yapacaksınız. Beceremedim.
Je ne suis pas très douée.
Ben babama bile bakmayı beceremedim.
Je ne m'occupe déjà pas de mon père...
Ben bunu hiç beceremedim.
Je ne le séduirais d'aucune façon.
Ben yakmayı bile beceremedim.
Je n'ai pas réussi.
Şimdiye kadar güzel konuşmayı hiç beceremedim ama... Sizin yanınızda kendimi güvende hissediyorum.
Je ne suis pas doué pour les beaux discours, mais... je me sens bien quand je suis près de vous.
Çok kibarsınız, ama galiba beceremedim. Yapmayın.
Vous êtes gentil, mais je ne crois pas avoir réussi.
Kendim yapmaya çalıştım ama beceremedim.
Croyez-moi, j'ai essayé de me maîtriser, mais je n'ai pas pu.
Hayır, daha beceremedim...
D'accord, je n'ai pas réussi.
Bir keresinde ondan ayrılmak istedim ama beceremedim, ben de onunla kaldım.
J'ai déjà pensé la quitter, mais ça marche bien entre nous, alors je suis resté.
Şu gönül işlerini hiç beceremedim.
Moi ces duperies ne m'ont jamais plu.
Beceremedim!
Je me suis ratée!
Beceremedim! Gerçekten de beceremedim!
Je me suis vraiment ratée!
Senin yüzünden beceremedim işte!
Vous avez tout gâché!
Gece onunla çıktım ve... ve beceremedim.
Bon, je l'ai sortie hier soir et j'ai échoué.
- Beceremedim.
J'ai foiré.
Kadınlardan hep korktum. Sporu hiç beceremedim.
Terrifié par les femmes, maladroit en sport.
Baba olmayı beceremedim.
C'est pas mon truc.
Hep büyük bir yıldız olmak istemişti. Ünlü olduktan sonra... onu görmeyi hiç beceremedim.
II voulait être une grande star, mais je n'ai jamais eu l'occasion de le revoir après sa réussite.
Aslına bakarsanız henüz beceremedim.
Non... Pas encore.
Geçende seni düşünüyordum, seni hokeyle işin bitmiş olarak düşünmeye çalıştım, beceremedim.
L'autre jour, j'essayais de t'imaginer sans le hockey et je n'ai pas réussi.
Boyama dersini pek iyi beceremedim.
J'ai eu des ennuis en classe de teinture.
Doğrusu, derslerin hiçbirini beceremedim.
En fait, j'ai eu des ennuis dans toutes mes classes.
Munchkinler, Sarı Tuğla Yolunu izlememi söylediler, ama onu bulmayı beceremedim.
Je ne vois pas la route pavée de briques jaunes.
Ben pek iyi beceremedim.
Moi, ça va pas très bien.
Beceremedim.
Je l'ai foiré.
Onunla sevişmek istedim ama beni atlattı.Onu etkilemeyi hiç beceremedim.
Je voulais qu'on fasse l'amour mais elle m'échappait, je n'arrivais pas à la pénétrer.
Bu senin hatan değildi. Sen "Tekneyi indir!" demiştin. Beceremedim!
Si, c'était ma faute, la drisse s'est coincée et moi je... je n'ai rien pu faire.
İlk seferi beceremedim.
J'ai foiré la première piqûre.
İlk seferi beceremedim. Seni yalancı orospu! Sadece bu geceyi atlatabileceğim kadar bile bırakmadın mı?
T'es une putain de menteuse, tu ne m'en as même pas laissé assez pour passer la nuit.
Uzak durmayı denedim ama beceremedim.
J'ai essayé de rester éloignée mais impossible.
Beceremedim.
Elle s'est décrochée.
Şimdi evlenmeyi de beceremedim.
Je n'ai pas réussi à me marier.
- Beceremedim, adamım.
- J'ai tout fait foirer.
- Hayır onu beceremedim.
- Je patinais très mal.
Ona yardım etmeye çalıştım, ama beceremedim!
J'ai essayé de l'aider, mais j'ai échoué!
Beceremedim çünkü bana yardım etmediniz!
J'ai échoué parce que vous, vous ne m'avez pas aidé!
Beceremedim. Yekta nerede?
Je ne peux pas le faire, où est Yekta?
Galiba beceremedim.
Je crois que j'ai tout gâché.
Galiba bunu beceremedim.
Je me suis trompé, c'est ça?
Biliyorum, daha önce bir bok beceremedim ama bu sefer gerçekten yırtacağız.
Je sais que j'ai raté beaucoup de choses mais cette fois on tient la fortune.
Çocuğu konuşturmayı hâlâ beceremedim.
Je dois faire parler le gamin.
Bu annelik saçmalığını zaten hiç bir zaman beceremedim.
Je n'ai jamais su être une mère.
Ben vals yapmayı hiç beceremedim.
Je n'ai jamais réussi à valser.
Bu akşamın benim için nasıl hoş olduğunu söylemeyi istemiştim.. Ama sanırım beceremedim...
Je ne crois pas que... j'essaierai de vous dire combien cette soirée m'a plu.
Bak işte onu beceremedim.
Lui, je l'ai planté là.
- Para olmadan beceremedim.
- Sans fric.
Sana fikirlerimi satmaya çalıştım ama onu bile beceremedim.
J'ai essayé de me vendre, mais j'ai pas pu conclure.
Bekçiliğe kadar düştüm ve onu da beceremedim.
Moi.
Bayan Rossi, sanirim beceremedim.
Mme Rossi, j'ai l'impression que j'ai fait une bêtise.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]