Becky Çeviri Fransızca
2,026 parallel translation
Becky, Becky, Becky...
- Becky!
- Becky, Becky. - Aşağılık herif! - Haydi ama.
- Salaud!
Tamam, ayrıca Becky'nin ifade vermemeye karar verdiğini söyledi.
Elle a aussi dit que Becky ne veut plus témoigner.
Ofisimiz Becky ifade vermese bile bu davayı çözecek.
Notre bureau le poursuivra même si Becky ne témoigne pas.
Becky Watalski.
Becky Watalski.
- Reed, ona ulaşmadan önce Becky Watalski'ye ulaşmamız gerek. - Evet.
Il faut trouver Becky Watalski avant que ce taré la trouve.
Becky Watalski'nin evindeyim. Davetsiz bir misafir vardı ama Becky'nin bir şeyi yok.
Un intrus est entré chez Becky, mais elle va bien.
Bakın, Scotty ve ben şey... Haydi ama, Becky.
Écoutez, Scotty et moi ne sommes pas...
- Becky'e uzat.
- Passez. - Passez à Becky. - Tiens.
Sen Becky, Becky Barnes mısın?
Excuse-moi. Becky? Becky Barnes.
Hey, Becky.
Hé! Becky.
Hey, Becky?
Becky?
Fizik 101 nasıl, eğleniyor musun?
Becky? Tu aimes ton cours d'intro à la physique?
Ben Becky Barnes, WNYU radyosundan, umarım müzik etrafınızı sarar.
Ici Becky Barnes pour WNYU Radio. Que vous soyez entourés de musique.
Becky, bu ne tesadüf.
Becky! Quelle coïncidence.
Ben Becky.
C'est Becky.
Becky, bu benim...
D'accord. Becky, voici mon...
Becky birazdan geliyor ve ortalık rezalet. Durup temizlik yapmalıyım.
Becky s'en vient, et je me tiens dans une flaque de soda.
Becky.
Becky.
Becky'i öldürecekti.
Il allait tuer Becky.
Becky, bu konuda hakkında seninle konuşmak istiyordum.
Becky, je voulais t'en parler.
- Becky, seni bırakmalıyım.
- Becky, je vais te laisser ici. - Quoi?
Becky, senden bir iyilik istiyorum.
Becky, tu dois me rendre service.
Becky, 10 yaşımdayken sana yazdığım mektubu hatırlıyor musun?
Hé, Becky. Te souviens-tu du petit mot que je t'ai écrit à dix ans?
Becky, sana söylemeyi unuttuğum bir şey var.
Becky, j'ai oublié de te dire un truc.
Becky'e ne dersin?
- Becca? Ou alors Becky?
- Becky gayet hoş. - Evet, Becky.
Becky, c'est bien.
Sağol Becky.
Merci, Becky. Oh.
Dil istiyorum oh, Teşekkürler Becky.
Je veux de l'action. Uh, merci, Becky.
Sandy, konseri mahvetmeleri gerekirken Jacob Ben İsrael, Azimio ve Becky Jackson'un "jewfro" plakalı bir arabada hep beraber gittiğini gördüm.
Je viens de voir Jacob Ben Israel, Azimio, et Becky Jackson quitter le concert où ils sont censés être courant à leur perte dans une voiture avec une plaque "juifro."
- Selam, Becky.
- Salut Becky.
Becky'nin annesiyim.
- Sa mère.
Becky, Cheerios'dan kovuldun!
Becky, tu es virée des Cheerios!
Becky'in morali çok bozuldu.
Becky est déprimée.
Becky sana sadıktı, Sue.
Becky t'était dévouée.
Sözünü keseceğim, Becky.
Je vais t'arrêter de suite.
Becky'yi hatırlıyorsunuz, değil mi?
Vous vous souvenez de Becky?
Yapman gereken şeyi yapmalısın, Becky.
Il faut ce qu'il faut, Becky.
Ben Becky'yi kastetmiştim.
- Je parle de Becky.
Becky, sen daha iyisine layıksın.
Becky, tu vaux mieux que ça.
Sen ve Becky...
Becky et toi... Tu étais amoureux?
- Evet. Hayır.
Non, je ne suis pas amoureux de Becky.
Becky'yi hatırlıyorsunuz, değil mi?
Désolé pour le retard, vous vous souvenez de Becky?
Merhaba, Becky.
- Tom et Margaret.
BÜYÜCÜ'NÜN ÇIRAĞI Çeviri : batigol-7... Ellis Adası ve Özgürlük Heykeli yapılmadan önce, burada... - Becky'e uzat.
... donc avant qu'Ellis Island et la statue de la Liberté soient là...
- Yana uzat.
Passez à Becky. - Passez.
- Becky, buradan gidelim. - Bak ne diyorum.
Becky, partons.
Çok güzel, Becky.
C'est bien, Becky.
Becky ulusal yarışmaya bir hafta kaldı. Yani, sezon neredeyse bitti.
Les Nationales sont dans une semaine.
Becky'ye aşık değilim.
Je tiens à elle.
Yavrum benim!
Ma Becky!