Ben öyle bir şey demedim Çeviri Fransızca
225 parallel translation
Ben öyle bir şey demedim. Babamı öldürdüğünü söylemedim.
Je n'ai jamais dit qu'il l'avait tué.
Ben öyle bir şey demedim.
Je n'ai pas dit ça.
- Ben öyle bir şey demedim.
- J'ai jamais dit ça!
- Ben öyle bir şey demedim.
- Je n'ai pas dit ça.
Ben öyle bir şey demedim.
- Je n'ai pas dit ça.
Ben öyle bir şey demedim.
Je n'ai jamais rien dit de tel.
- Dediğim gibi. Dalga geçmiyor. - Ben öyle bir şey demedim ki.
- C'est bien ce que je disais.
Hayır, ben öyle bir şey demedim.
Non, je n'ai jamais dit ça.
- Ben öyle bir şey demedim.
- Je n'ai rien dit de la sorte.
Şey ben öyle bir şey demedim hiç.
C'est que... je n'ai jamais dit ça, moi.
Ben öyle bir şey demedim.
Je n'ai jamais attendu de vaisseaux spatiaux.
Ben öyle bir şey demedim...
Je n'ai jamais dit ça!
- Ben öyle bir şey demedim.
- Je n'ai rien dit de pareil!
Ben öyle bir şey demedim Bay Holmes.
Ce n'est pas ce que j'ai dit, M. Holmes.
Ben öyle bir şey demedim.
Je n'ai jamais dit ça.
Ben öyle bir şey demedim Edith.
Je n'ai jamais dit ça, Edith!
Svenjolly mi? Ben öyle bir şey demedim.
Je n'ai pas dit Sven Jolly.
- Andrea'ya sen mi söyledin? - Ben öyle bir şey demedim.
En plus d'espionner Kika, tu as donné les cassettes à Andrea!
Ben öyle bir şey demedim.
Non, je n'ai jamais dit ça.
Ben öyle bir şey demedim.
J'ai jamais dit ça.
- Ben öyle bir şey demedim.
- Je n'ai jamais dit ça.
Neelix, ben öyle bir şey demedim.
Je n'ai pas dit ça.
Ben öyle bir şey demedim.
Je n'ai pas dit ça!
- Ben öyle bir şey demedim.
J'ai rien dit de tel!
- Onların pençesindesin. - Ben öyle bir şey demedim.
- Je n'ai jamais dit ça.
Ben öyle bir şey demedim.
Ne le dis jamais.
- Ben öyle bir şey demedim.
Je n'ai pas dit ça.
Hayır, ben öyle bir şey demedim!
J'ai pas dit ça!
Ben öyle bir şey demedim, tamam mı?
- Maman! J'ai jamais dit ça.
Ben öyle bir şey demedim.
J'ai jamais dit ça!
- Annemi rahat bırak. - Ben öyle bir şey demedim.
Je n'ai jamais dit ça
Ben öyle bir şey demedim!
Ce n'est pas ce que je voulais dire!
- Ben öyle bir şey demedim.
Mais non!
Ben öyle bir şey demedim.
J'ai pas dit ça.
Ben öyle bir şey demedim, yazan bir belge hazırlayıp sana imzalatmam gerekecek.
Je devrais peut-être mettre ça par écrit et vous le faire signer.
Ben öyle bir şey demedim, ama söyleyebilirim ki, o kadar kendine güvenli görünmüyorsun.
Je n'ai pas dit ça, mais, si je peux me permettre, vous ne semblez pas très sûre de vous.
- Ben öyle bir şey demedim.
- C'est jamais arrivé.
- Ben öyle bir şey demedim.
J'ai pas dit ça.
Öyle bir şey demedim, Bax. Çünkü lanet olası Sahara çölünün ortasında yasadışı bir hapishanede tıkılmış durumdayım. Öyleyse ben neden buradayım?
j'ai pas d'opinion, bax je suis coincé dans une prison illégale au milieu du putain de sahara et je suis ici parce que tu m'as persuadé...
Ben öyle demedim. Ben bunun güzel bir şey olduğunu söylemedim.
- Je ne dis pas que c'est bien.
Ben hiç öyle bir şey demedim.
Je n'ai jamais dit cela.
Ben bir şey demedim tabii, öyle bir yerden kim ev almak ister ki?
Je n'ai rien dit, mais pourquoi acheter dans un tel endroit?
Ben asla öyle bir şey demedim.
J'ai jamais dit ça.
Ben öyle bir şey demedim.
Pas moi.
Tanrı aşkına Carmela, öyle bir şey demedim ben.
J'ai pas dit ça!
Ben hiç öyle bir şey demedim. Böyle bir şey istemedim.
- C'est de ma faute si t'es jamais là?
Ben öyle bir şey demedim, sen kendin dedin.
Mais je n'ai rien dit.
Öyle bir şey demedim ben. Ama o adamların hiç futbol oynadığını görmedim.
Je n'ai encore jamais vu l'un d'eux jouer au foot.
Ben asla öyle bir şey demedim.
Je n'ai jamais dit ça.
Ben sana öyle bir şey demedim.
J'ai jamais dit ça.
- Ben öyle bir şey demedim.
- Non.