Beş dakika Çeviri Fransızca
6,145 parallel translation
Beş dakika filan oluyor.
Il y a cinq minutes.
Yaklaşık beş dakika civarı.
Enfin, pendant environ cinq minutes.
Beş dakika içinde size brifing hazırlarım.
Je peux préparer un breffage en cinq minutes.
Geleli daha beş dakika oldu.
Je suis ici depuis cinq minutes.
Ona en fazla beş dakika veriyorum.
Je lui donne... cinq minutes de plus?
Füze beş dakika önce başlattı.
Le missile est parti il y a 5 minutes.
Beş dakika.
Cinq minute.
Beş dakika ind açık kapılar.
Les portes ouvrent dans cinq minutes.
Bir beş dakika, ölmüş bede istiyorum.
A quel point c'est toxique?
Beş dakika içinde çıkıyoruz.
On y va dans cinq minutes.
Beş dakika içinde üçüncü çağrı.
Troisième appel en 5 minutes.
Beş dakika sürer.
Ça lui prend cinq minutes.
Açık arttırmaya beş dakika kaldı!
Il reste cinq minutes à l'encan silencieux!
Her neyse ; ortalığı karıştırmam beş dakika sürmedi hamura karbonatı fazla döktüm ve hemen ağlamaya başladım.
En moins de cinq minutes, j'ai tout fait rater. J'ai mis trop de bicarbonate de soude dans la pâte, et je me suis mise à pleurer.
Beş dakika kadar karenin dışında kalıyor, sonra terkediyor.
Il le sort de son sac à dos, disparaît du cadre pendant environ cinq minutes, puis s'en va.
Öyle mi? Umarım dediğin gibi yolunda gider çünkü beş dakika içinde ona tekrar aşık olacaksın.
J'espère que ton BS est exceptionnel aujourd'hui parce que dans moins de cinq minutes, tu vas retomber amoureux.
Beş dakika içinde gelmezsen, senin sandviçini de yerim.
Si t'es pas revenu dans 5 minutes, je mange ton sandwich.
- Ama beş dakika sonra bana yarın sabah bir işim olduğunu hatırlat.
Mais au bout de cinq minutes, viens me rappeler - que j'ai quelque chose de prévu demain matin. - Quoi?
Beş dakika içinde ısın da aradan sonra sahneyi başlatmaya çalışacağız.
Vocalises dans 5 minutes et on va tenter de commencer à la demie.
İçeri gönder ama beş dakika, tamam mı?
Envoyez-les, mais 5 minutes, OK?
Sisteminizde bana beş dakika izin verin ve size söyleyeyim.
Donnez-moi cinq minutes dans votre système, et je vous le dirai.
- Bak beş dakika sonra ara veriyorum.
Écoute, j'ai une pause dans 5 minutes.
Ta ki beş dakika önce, yeni yeni tanıdığım bir adam beni duvara yapıştırıp sevişene kadar.
Jusqu'à il y a 5 minutes, où un homme que je reconnais à peine m'a plaquée contre le mur et est arrivé à ses fins avec moi.
Beş dakika. Al bakalım.
Cinq minutes.
Tamam çocuklar hadi beş dakika su molası verin.
OK, les gars, on se fait une pause de 5 minutes. Allez boire un coup, soufflez un peu.
Beş dakika sonra kalkıyoruz.
Décollage dans 5 minutes.
- Beş dakika sonra kalkıyoruz.
- Décollage dans 5 minutes. - Ça va?
Beş dakika boyunca babasıydın.
T'as été son père pendant 5 minutes.
- Hayır, beş dakika ara.
- Non, on fait une pause.
Beş dakika içinde eski haline dönmeni beklemiyorum, Tim.
Pas besoin de te précipiter.
Konuşmamız gerek, beş dakika, eski günlerin hatırına.
Il faut qu'on parle... cinq minutes, en mémoire du bon vieux temps.
Şimdi böyle diyorsun ama beş dakika sonra kızlarla öpüşmeye başlarsın.
Tu dis ça maintenant, mais dans cinq minutes, tu seras parti embrasser une fille.
Sen yine de, beş dakika bekle, ve sonra bahçeden sıvış.
Et juste pour être sûrs, attend dix minutes, et sors par le jardin.
Beş dakika.
Cinq minutes.
Tamam sadece beş dakika daha konuşabiliriz... evde...
on ok, mais on peut parler 5 min de plus seulement... J'ai des dev...
Ta ki beş dakika önce, yeni yeni tanıdığım bir adam beni duvara yapıştırıp sevişene kadar.
Jusqu'à il y a cinq minutes, quand un homme que je reconnais à peine m'a jeté contre le mur et a fait son affaire avec moi.
Kira Larsen'in güvenli binadan beş dakika önce ayrıldığına dair bir bildirim aldım.
J'ai reçu une information disant que Kira Larsen a quitté le bâtiment il y a 5 minutes.
Başkan ameliyattayken,... onun vücuduyla beş dakika yalnız kalmamız gerekiyor.
Une fois que le coeur du président sera arrêté, on aura besoin de cinq minutes seuls avec le corps.
Beş dakika.
5 minutes.
- Beş dakika kaldı.
Plus que cinq minutes.
Tamam dinle. Bay Kelly'den beş dakika rica ediyorum.
D'accord, écoutez, j'ai besoin juste de cinq minutes de M..
Beş dakika sonra tekrar ara.
Rappelle dans cinq minutes.
Kalinda, sana beş dakika verdiğimi söyledim.
Je t'ai dit que je te donnais 5 minutes.
- Beş dakika içinde kalkacağız.
Compte à rebours. Cinq minutes.
Beş dakika..
Cinq minutes...
Hayır, daha beş dakika önce oldu bu.
Ah, non, c'était il y a cinq minutes!
Şu sihir beş dakika daha sürse olmaz mıydı?
Pourquoi la magie ne pouvait-elle pas se prolonger?
Beş dakika önce buradan geçen bir hasta gördünüz mü?
Vous avez vu un patient passer ici il y a cinq minutes?
Affedersin. Beş dakika sonra dönerim.
Excusez-moi, je reviens dans 5 minutes.
Sadece beş dakika.
5 minutes.
Ben... sadece bes dakika, olur mu?
Juste cinq minutes, d'accord?