Bilmen gereken bir şey var Çeviri Fransızca
536 parallel translation
Paranı ortaya koymadan önce, Velma hakkında bilmen gereken bir şey var.
Avant que vous fassiez des frais je dois vous dire, pour Velma...
- Bilmen gereken bir şey var, Bay Hutcheson.
- Un détail encore, M. Hutcheson.
Bilmen gereken bir şey Var mı, Yanki?
Rien d'autre, Yank?
Bilmen gereken bir şey var.
Je voulais vous dire quelque chose.
Bilmen gereken bir şey var.
Il faut que tu saches une chose.
Ama bilmen gereken bir şey var ki o motor 2000 beygir gücünde ve çalıştırırsak senin yaptığın parçalarla birlikte hepimizi pervanesiyle doğrar.
Théorie : 20 / 20. Mais attention : Ce moteur fait 2 000 CV... et si j'étais assez fou pour le lancer... il mettrait votre engin en miettes... et l'hélice nous mettrait en bouillie.
Steve, annem hakkında bilmen gereken bir şey var.
Avant de la rencontrer, tu dois savoir...
Bilmen gereken bir şey var.
Il y a quelque chose que tu dois savoir.
Bilmen gereken bir şey var.
Encore une petite chose, Sergent.
Bilmen gereken bir şey var. Bölümünde Ives adında saçma sapan biopsiler yapan bir asistan var.
Je pense qu'il faut que tu saches qu'il y a un chercheur du nom de Ives dans ton département qui fait des biopsies douteuses.
Bilmen gereken bir şey var.
J'ai quelque chose à vous dire.
Sen klanımızı yıkmak istiyordun Ama bilmen gereken bir şey var
Zhao Wu-ji, il vaut mieux que tu partes.
Madem ki artık hayatla yüzleşeceksin... bilmen gereken bir şey var.
Fils, puisque tu vas dans le monde, tu dois savoir ceci.
Will, bilmen gereken bir şey var.
Faudrait que tu saches
Norman, o adamlar hakkında bilmen gereken bir şey var. - Evet.
Norman, il y a une chose que vous devez savoir.
Oh, bu arada, Michael, Hızla oraya gitmeden önce, bilmen gereken bir şey var.
Au fait, avant que tu fonces là-dedans, il faut que tu saches quelque chose.
- Aslında bilmen gereken bir şey var.
- Il y a une chose que tu devrais savoir.
Bilmen gereken bir şey var.
Mais il y a une chose que tu devrais savoir.
Bilmen gereken bir şey var.
Une chose que tu dois savoir :
Vernon, sanırım bilmen gereken bir şey var.
Vernon, il y a quelque chose que tu dois savoir.
- Bilmen gereken bir şey var.
- Il faut que tu saches.
Bilmen gereken bir şey var.
Je dois te dire un truc.
Agnes, sanırım bilmen gereken bir şey var.
Agnes, j'ai quelque chose à vous dire.
Billy, bilmen gereken bir şey var.
Billy, il y a une chose que tu dois savoir.
Sanırım benim hakkımda bilmen gereken bir şey var, Alex.
Il faut que vous sachiez une chose à mon sujet.
Bu dünyaya veda öpücüğü vermeden önce bilmen gereken bir şey var.
Vous savez, avant que vous fassiez vos adieux à ce monde, il y a quelque chose que vous devez savoir.
Sen kötü bir çocuk değilsin, ama benimle ilgili bilmen gereken bir şey var.
Écoute, Al, tu n'es pas un mauvais gars. Il faut que tu saches quelque chose sur moi.
Margaret, Roman'ın parasıyla ilgili bilmen gereken bir şey var.
Je dois vous dire certaines choses sur la fortune de Roman.
- Bilmen gereken bir şey var.
- Il faut que je te dise.
Bilmen gereken bir şey var.
Je dois vous avouer une chose.
- Bilmen gereken bir şey var.
- Il faut que je vous parle.
Partinizi engellediğim için üzgünüm ama bilmen gereken bir şey var.
Navré de vous déranger. C'est pour vous tenir au courant.
Bilmen gereken bir şey var, sana söylemem gereken bir şey.
Je veux que tu saches une chose. Je t'aime. Je le sais.
Bilmen gereken bir şey var.
Je dois te le dire. Il faut que tu le saches.
Bilmen gereken bir şey var.
Sache qu'Avery...
Quark, bilmen gereken bir şey var.
Quark, il y a quelque chose que vous devez savoir.
Bilmen gereken bir şey var.
Je dois vous dire quelque chose.
Bilmen gereken bir şey var ama hoşuna gitmeyecek.
Je vais vous dire quelque chose que vous n'allez pas aimer.
- Bilmen gereken bir şey var.
- J'aimerais vous dire une chose.
Bilmen gereken bir şey var.
Il y a quelque chose que vous devez savoir.
Ben gitmeden önce bilmen gereken bir şey daha var.
Une dernière chose encore.
Ama bilmen gereken bir şey daha var : Katilin adı.
le nom du meurtrier.
Bilmen gereken bir şey daha var.
Il y a autre chose que tu ne sais pas.
Connecticut eyaleti hakkında bilmen gereken bir şey var.
Ca l'est! Ecoutez Barney, c'est l'anniversaire de Pop.
Benim hakkımda bilmen gereken başka bir şey var.
- Que pensez-vous que je vais faire? - C'est fou. Mais ça pourrait être amusant.
Sanırım bilmen gereken bir şey daha var.
Vous devriez savoir une derniére chose.
Jonathan, bilmen gereken tek bir şey var.
Jonathan, tu dois savoir une chose.
Bilmen gereken bir şey daha var, Dan.
Il y a une autre chose que vous devriez savoir, Dan.
Daha ileri gitmeden, bilmen gereken önemli bir şey var.
Avant de poursuivre, il faut que vous sachiez quelque chose.
Tıkır tıkır işledi. Yalnız bilmen gereken küçük bir şey var.
Sans problème, mais il y a juste un truc qu'il faut que tu saches...
Bilmen gereken bir şey daha var.
Je dois justement vous prévenir.