Birmingham Çeviri Fransızca
266 parallel translation
Elbette öyle ama cumartesi günü Arsenal Birmingham'a kaybederse çok da memnun olunmamalı.
Bien sûr, si Arsenal perd contre Birmingham samedi, je ne serai pas content.
Ama çok değerli bir parça. Onu Birmingham'dan getirttiniz.
Mais vous disiez que c'était un appareil très cher.
- Birmingham.
- Birmingham.
Birmingham.
Birmingham? Lester?
Bayan Lester, Dük Hazretleri Rendleshire Alayında Yüzbaşı Ray Cronin'in Birmingham'lı Myra Lester ile evlenmesine rıza göstermiştir.
Sa grâce consent au mariage du Capitaine Roy Cronin avec Mlle Myra Lester...
Birmingham Bertha'yı bilir misiniz?
Connaissez-vous Birmingham Bertha?
- Birmingham ekspres 10 dakika sonra, 17. peron.
Le Birmingham Spécial. Il part dans 10 minutes. Quai numéro 17.
- Birmingham'daydım. - Birmingham mı?
J'étais à Birmingham.
Kabul etmiyor. - Birmingham, Glasgow, Manchester? - Paşa gönlün bilir.
Birmingham, Glasgow... tant que je veux.
Komutan, 1890'da Royal Tiyatro'da Widow Twenkey rolünü oynadığınızı hatırlıyorum.
Je me souviens t'avoir vu jouer la Veuve Twankmey au théâtre de Birmingham, en 189...
Butte, Chicago, Birmingham, New York...
Même de plus loin : de Butte, de Chicago, de Birmingham, de New York.
Marada 106 mil uzaklıkta.
Marada est à 160 km... La distance de Londres à Birmingham.
Londra'dan Birmingham'a gider gibi. Marada bir şehirden çok birkaç su çukuru, petrol kuyusu ve birkaç palmiye ağacı olan bir yer.
Mais Marada n'est pas une ville, c'est une mare... avec un puits de pétrole... et quelques palmiers.
Curtis, Birmingham'dan değil mi?
Curtis, c'était à Birmingham, non?
Hayatım boyunca öyle bir binada çalıştım ve hiç... - Parkinson.
Le maréchal de l'air Sir Vincent "Anti-Jap" Forster, en duplex de Birmingham.
Hava Orgeneral Sör Vincent "Japonları Öldür" Forster. Kendisi Birmingham stüdyomuzda.
Le Maréchal, sir "Tueur de Japs" Forster, est dans nos studios de Birmingham.
- Birmingham mı?
- Birmingham?
Bu maçta Ken'in rakibi, 1968'de profesyonel olan eski stenocu Birminghamlı Petula Wilcox.
Mardi, l'adversaire de Ken sera Petula Wilcox, de Birmingham, qui était sténotypiste avant de passer pro en 1968.
Bir gün Brighton'da, diğer gün Birmingham'da...
Brighton, un jour, Birmingham, le lendemain...
İshalden muzdarip Birmingham'lı birkaç lenfatik sekreter ve sarkık beyaz bacakları.
Entouré de dactylos lymphatiques de Birmingham, qui ont la diarrhée et les jambes blanches et flasques.
Birmingham hapishanesi
De la prison de Birmingham
Birmingham hapishanesi
De la prison de Birmingham Seigneur
Eminim Birmingham'da da vardır.
Ils en ont sûrement aussi à Birmingham.
Baltimore, Birmingham, Butte, adını sen koy.
De Baltimore, Birmingham, Butte, c'est comme vous voulez.
"Birmingham'dan seçkin ziyaretçiler"
Très chers invités de Birmingham.
Bu Birmingham Barons'dayken yaptırdığımız reklam şeyiydi.
C'est un truc promotionnel qu'on faisait quand on était aux Birmingham Barons.
Birmingham şehrini yutan horlama.
Le ronflement qui a avalé Birmingham.
Birmingham-Olayı, aşağı yukarı bir ay önce gazetelerdeydi.
Celui de Birmingham a fait la une partout le mois dernier.
Bire bir olan bu model, cesetlerde bulunan izler sayesinde yapıIdı.
L'institut Smithsonian s'est basé sur les morsures trouvées sur Mme Leeds et Mme Jacobi à Birmingham le mois dernier.
Birmingham'daki metan değerlerini araştırın.
Si on filait une sonde de méthane à la police de Birmingham?
- Atlanta ve Birmingham ile ilgili.
- Ça concerne Atlanta et Birmingham.
Birmingham Polisi kediyi arka bahçeye... gömülü buldu.Çocuklar gömmüş olmalı
POLICE BIRMINGHAM RETROUVE CHAT ENTERRÉ DANS JARDIN.
Burada değil, Birmingham'da.
- Il est à Birmingham.
Hayır. Bob'un foto dükkanı, Birmingham.
Bob Photographie, Birmingham.
Esas felaket 3 kişinin mayından dolayı ölmesi veya Birmingham sokaklarında polislerin köpeklerini kullanması...
Une tragédie c'est les mineurs ensevelis ou les chiens policiers de Birmingham.
Birmingham?
- Birmingham? Montgomery?
Birmingham yolu keyif veriyor, değil mi?
Jolie route jusqu'â Birmingham, hein?
Sevilen şarkıları birlikte söyleriz, mesela, "Birmingham Bertie", ve "Hop, Bayan Miggins, Enginarımın Üzerine Oturuyorsunuz." gibi.
- Oh oui! Ou chanter des tubes de music-hall comme Bertie de Birmingham ou Oups, Mrs Miggins, vous piétinez mes Artichauts.
Detroit, Birmingham veya Schaffhausen gibi bir fabrika kenti.
Une ville-usine comme Detroit, Birmingham ou Schaffhouse.
1974'de, IRA bir Birmingham barını bombaladı.
En 1 97 4, l'lRA fait sauter un pub à Birmingham.
Bunu bir de Birmingham halkına anlatın.
- Dites ça aux habitants de Birmingham.
Tavuklar gönderildi diğer ülkelerde şiddeti destekledi Birmingham'da dört çocuk öldü. Medgar Evers'da veya Afrika'da birçoğu öldü.
La violence qu'il a perpétrée ici et ailleurs,... contre les 4 de Birmingham Medgar Evers ou Lumumba en Afrique..
Hüküm giyerse, bedenine Birmingham'ı aydınlatacak kadar elektrik vereceğiz.
Dans ce cas-là on lui file de quoi éclairer la ville.
Çocuk gittiğinde Birmingham'daki arenada antrenman yapıyordum.
Je m'entraînais... à l'arène de Birmingham quand ce gars a été tué.
Birmingham yada Bristol da çalışmış.
Il a étudié à Birmingham ou Bristol...
Alo. Birmingham'daki çim biçme makinesi fabrikasının telefonunu verebilir misiniz?
Pourriez-vous me donner le numéro de l'usine de tondeuses de Birmingham?
Birmingham, Alabama yakınlarından. Fort McClellan'dan buraya transfer edilmiş.
Transféré de Fort McClellan, dans l'Alabama.
Birmingham'da Ford'a yedek parça sağlayan bir şirketim vardı.
J'avais une entreprise à Birmingham, un sous-traitant de Ford.
Birmingham'lı.
De Birmingham.
- Birmingham, fabrikalarında köle gibi çalıştığım yer.
- Birmingham.
Birmingham'dan fazla uzak değil.
C'est près de Birmingham...