Blind Çeviri Fransızca
190 parallel translation
1934'te, Ontario, Blind River'da doğmuş, gayrı meşru çocuk.
Naissance : Blind River, 1934, enfant illégitime.
Onu tekrar arayıp Ontario, Blind River dediğimi söyleyin.
Voulez-vous la rappeler et lui dire qu'il s'agit de Blind River, Ontario.
Blind Lemon Jefferson.
Blind Lemon Jefferson.
BLIND SWORDSMAN : Zatoichis Flashing Sword
ZATOICHI'S FLASHING SWORD
İyi akşamlar. Odun Partisi olarak mevcut yerel yönetim yasa tasarısını çok zayıf buluyoruz.
Suivant mon flair, j'ai passé plusieurs mois à Buenos Aires en tant que Blind Pew, puis ai traversé le Canal de Panama en tant que Winnie.
Önsezime dayanarak Buenos Aires'te Kör Pew olarak birkaç ay geçirdim. Toad of Toad Hall'daki farecik kılığında Panama Kanalı'ndan geçerek döndüm.
Puis, en bossu, je passais plusieurs mois à Buenos Aires sous le nom de Blind Pew, revenant par Panama sous le nom de Ratty, le personnage pour enfants.
Kör Kadın'ın Laneti Blind Woman's Curse altyazı : randori
THE BLIND WOMAN'S CURSE Scénario :
Blind Melon Chitlins için sıcak bir karşılama yapalım.
Blind Melon Chitlins. Allez!
Kör Çikolata Kafa.
Blind Melon Chitlins!
Kör Çikolata Kafa, dünyanın en kör adamıdır.
Blind Melon Chitlins, le chanteur le plus aveugle au monde.
Adım Kör Çikolata Kafa.
Mon nom est Blind Melon Chitlins.
Kör Pete hep asılacağını söylerdi.
Blind Pete a toujours dit que tu serais pendu.
Kör Pete bunu sadece dokunarak yapardı.
Blind Pete se fiait à son toucher.
1939'dan 1968'e kadar Kör Köpek Fulton'dın.
Vous étiez Blind Dog Fulton de 1939 à 1968, non?
Kör Köpek Fulton'ın adı.
Blind Dog Fulton s'appelle Willie Brown.
Dostu Robert Johnson ölünce Chicago'ya gitti, Kör Köpek Fulton oldu.
Quand son ami Robert Johnson fut tué Il alla à Chicago, et changea pour Blind Dog Fulton.
- Kör Köpek Fulton değildin, değil mi?
- Tu n'es pas Blind Dog Fulton, si?
Kör Köpek Fulton'la tanış.
Voici Blind Dog Fulton.
Bana da Kör Köpek Fulton derler.
On m'appelle Blind Dog Fulton.
Şimşek Çocukla Kör Köpek.
Lightning Boy et Blind Dog.
Kör Köpek geldi! "
C'est Blind Dog! "
"Kıçın çıplak camdan atladığını göremeyecek kadar kör değilim." Solundan vurdum. İşte o şarkıyı böyle yapmıştım.
J'ai dit, "J'suis pas aveugle au point de pas te voir, à poil, sautant par la fenêtre." Je suis censée croire que tu es Willie Brown, le Blind Dog Fulton?
Kör Köpek, Şimşek Çocuk.
Blind Dog, Lightning Boy, qui relancent le blues.
Hiç şansın yok Kör Köpek.
Tu n'as aucune chance, Blind Dog. Tu as vendu ton âme.
Tanrı onu pigment vermeye uygun görmediği için onu Jefferson ve Broonzy'nin ruhsal mirasıyla donattığı için.
Bien que le Seigneur l'ait privé de pigmentation... il lui a accordé l'héritage spirituel... de Blind Lemon Jefferson et Big Bill Broonzy.
Blind Alley'de kim var?
Qui se produit à la Blind Alley?
Blind Alley'de yeni bir şovum var.
J'ai un nouveau spectacle à la Blind Alley.
Clapton Blind Faith'le.
Clapton avec Blind Faith.
Âmâ Willy Witherspoon'dan öğrendim.
Je tiens ça de Blind Willy Witherspoon.
# Was blind
J'étais aveugle...
Jimmy Reed, Memphis Slim, Blind Boy Fuller...
Jimmy Reed, Memphis slim, Blind Boy Fuller...
ls the blind buggered again?
Le store déconne encore?
yirmi beş elli civarında oynayabiliriz. Ne dersin? Ve birinin parası bitene kadar oyun bitmeyecek.
Un blind de 25 et 50... et on continue jusqu'à ce que quelqu'un gagne tout.
Üstelik kör bile değiller. Blind date ( Tanışma randevusu )
elles sont même pas aveugles.
Kör randevuydu. Arby'e gittik.
C'était un blind date Et on est allé chez Arby.
Kör Fai'nin kardeşi "İş iptal" dedi.
Selon le frère de Blind Fai, c'est annulé.
Kör Fai mi?
Blind Fai?
Ama Kör Lemon Jefferson ya da Büyük Mama Thorton da sayılmam.
Enfin, je suis pas Blind Lemon Jefferson ou Big Mama Thornton.
When the blind man sees the picture When the deaf man hears the word
Quand l'aveugle voit Quand le sourd entend
- Bu, dostum... Bline Lemond'un gitarı.
- La guitare de Blind Lemon, mon ami.
Bline Lemond'a ait olduğunu nereden biliyorsun?
Qui te dit que c'était celle de Blind Lemon?
Bline Lemond oradan ayrılırken gitarı ona vermiş.
Blind Lemon la lui avait donnée, pendant une tournée.
Ne var? Kör buluşma için hazırlanıyorum.
Je m'apprêtais pour mon blind date!
Aman, Teyzecim, kör buluşma demek, adamı daha önce görmedim demek.
Un blind date veut dire un rendez-vous avec un garçon qui ne m'a jamais vu
Yavaş ol Şef. Ben kamu memuruyum. Ben veya herhangi başka bir kamu memuru Badger Hill hissesi aldıysa bu gizli bir kredi üzerinden olmuştur.
N'allez pas plus loin chef, je suis un employé de l'administration publique, si moi ou n'importe quel autre fonctionnaire possède des actions de Badger Hill Development, c'est avec un blind trust.
Aslında, sadece kıçımın üstünde oturacağım, muhtemelen'Blind Date'izlerken... büyükçe bir'Haagen-Dazs'yiyor olacağım.
En fait, je vais juste poser mes fesses et manger tout un pot de Haagen-Dazs pendant que je regarde Blind Date.
Arka kapıda
... la porte de derrière. Je l'ai laissée plantée devant Blind Date.
Yo, birşey almadım. Blind Faith?
Non, rien de tout ça.
- Birkaç kızla Blind Alley'ye gideceğiz.
Je vais à la Blind Alley, avec des amies.
İki katına çıkartıyorum.
Je double le blind.
Kör buluşma mı?
Blind date?