English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Blob

Blob Çeviri Fransızca

74 parallel translation
Blob'dan sakının Sürünür ve atılır
" Prenez garde au Blob. Il rampe et saute
Bir benek bir leke Dikkat edin Blob'a
" Une tâche, une trace. Faites attention au Blob.
Blob'dan sakının Sürünür ve atılır
" Prenez garde au Blob. Il rampe et saute,
Bir benek bir leke Dikkat edin Blob'a
"Une tâche, une trace. Faites attention au Blob."
"CANAVAR"
FUYEZ "LE BLOB"
Küçük Kütle?
Le Blob?
Vakitlerini "Şey" filminin yeniden gösterimlerini izleyerek geçiren boş kafaları dördüncü sınıftan öteye geçememiş salaklar için yazılmış son derece aptal bir kitap.
C'est un livre idiot écrit pour des gens sans cervelle... qui n'ont pas réussi leur primaire et regardent les reprises de The Blob. Doucement, Barry.
Lisa, blob beni yakaladı, dokunma bana, yoksa seni de yakalar!
L'algue tueuse m'a eu! Ne me touche pas ou elle t'aura aussi!
İşte paketiniz, Bay Korkunç Jelatinimsi Yığın.
M. l'horrible-et-gélatineux-Blob.
Duraksama giderek uzuyor, genişliyor ve kontrolden çıkıyordu! - Evet, Blob'daki gibi
Cette pause n'arrêtait pas de grandir, elle était incontrôlable.
Blob. 50'lerin ünlü korku filmi.
- Comme quoi?
- Evet, sağ ol.
Le blob arrive de l'espace et n'arrête pas de grossir.
Aklım yine Blob'a gitti.
Pardon, je repensais au blob.
Uzaydan gelen yuvarlak nesne, duraksama.
D'accord... Le blob extraterrestre, c'est la pause?
Çılgın bir kar topu.
C'est l'effrayant "Blob"...
O serseri Brett Blob, burada yaşıyor.
Le gluant Brett Blob vit ici.
Bay Blob, camınızı kırdıkları için çocuklarımız özür dilemeye geldi.
M. Blob, nos fils sont venus s'excuser pour la fenêtre.
Bize katılmaz mısınız, Bay Blob?
Vous nous accompagnez, M. Blob?
İster insan ol, ister uzaylı ol, önemli olan içinin nasıl olduğudur.
Humain ou Blob, c'est ce qui est à l'intérieur qui compte.
Durmam gerekiyor, yoksa Blob aynadan beni yakalayacak.
Il faut que j'arrête, ou La Tache va me voir avec son miroir.
Blob, benim enayi olduğumu düşünüyor.
La Tache pense que je suis débile.
Blob'un adı bay Gomide.
La Tache s'appelle M. Gomide.
Bayan Blob ise Maria.
Mme Tache s'appelle Maria.
Küçük Blob'un adı Rodrigo.
La Petite Tache s'appelle Rodrigo.
Güzel, işte bayan Blob gidiyor.
Bien, Mme Tache. Vous allez y aller.
- Güle güle küçük Blob.
Bye, Petite Tache.
Tamam, Blob.
D'accord, La Tache.
Blob'dan istemeyi düşündüm.
J'ai pensé demander à la Tache.
- Blob'u, Fromm'u ve Peanuttio'yu da getirin.
On discute et on dîne avec eux. Tout est parfait
Oh, dostum, televizyonda Blob'u izlediğimden beri bu kadar hayal kırıklığına uğramamıştım.
Oh, mec, je n'ai pas été aussi bouleversé depuis la fois où j'ai regardé The Blob à la télévision.
Seni kurtaracağım.
C'est le blob! Je vais te sauver!
Blob'ı izlemiş miydin?
- T'as déjà vu "Le Blob"?
YAĞ TULUMUYLA EVLENMEK
MARIEE AU BLOB
Yağ tulumu Springfield caddelerini kasıp kavuruyor. Daha da kötüsü Koca Ayak Lenny de saldırıya geçti.
Le Blob fait la loi dans les rues de Springfield, et comme si ça ne suffisait pas, nous sommes aussi attaqués par un Lenny géant!
Aman Tanrım, Şekilsiz Kâbus'a dönmüşüm.
Oh, mon Dieu, je suis le Blob.
The Blob.
Le Blob.
- Damlada işe yaramıştı.
- Ça marche, dans "Le Blob".
Altdüzey 12 güç santralindeki emisyonlar tarafından çekilmiş olmalı.
C'est le blob. La centrale du niveau 12 l'a attiré.
Önce nötrleştirici çalışmadı sonra statik enerji bizi pişirmeye çalıştı şimdi de yapışkan bir ev.
Le blob marche pas, un ballon à électricité statique essaie de nous griller, et une maison qui nous lâche pas?
Pekala, görünüşe göre sorun çamurlukta.
On dirait que le problème vient de la machine à blob.
Pekala, mor çamuru deponun içine pompalayıp bir denge alanı oluşmasını sağlayan şey nötrleştirici üretim merkezidir.
Le centre de neutralisation envoie le blob violet dans l'entrepôt, créant un champ stable.
Tamam, yani çamurluk- - başarılı bir isim bu arada...
Donc la machine à blob, super nom au fait...
Tamam, sen çamurluğa gidip onu çalıştır.
Tu vas remettre la machine à blob en marche.
Halatlar koptu, ve yakartoplar vardı ve biraz yapışkan çamurluk dişlilerine girdi.
La tyrolienne a lâché, il y avait ces balles... Un truc collant a coincé la machine à blob.
Burada bir kasetcik buldum.
J'ai trouvé un Franken blob. ( NdT : Créature du jeu gameboy "Dr Franken" )
Yani bu bir çeşit süper-balçık mı?
C'est un genre de super-blob?
Mutlu Jack kendimi sızdırıcak "Bir muhbir" gibi?
Tu vois Jack écrire sur son blob?
Aynı şey Blob'da da oldu.
C'est arrivé dans The Blob.
- Ne?
- Comme le Blob
Birkaç leke olsun.
En blob? T'as qu'à en faire plusieurs.
Soğutulması yapıldığı sürece sorun yok.
La machine à blob s'en charge.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]