Boards Çeviri Fransızca
25 parallel translation
Lanet kızaklar!
Fichus skate-boards.
OnIarIa bir saat geçirip, hikaye çizimIerine baktıktan sonra... ... neden insanIarın onIara güvendiğini anIadım.
Après avoir passé une heure avec eux à regarder les story-boards... j'ai vu pourquoi on leur faisait confiance.
MATRIX HİKAYE ÇİZİMLERİ
LES STORY-BOARDS
Çok az insan senaryoyu anIadığı için... ... bütün hikayeyi çizmeye karar verdiIer.
Si peu de gens comprenaient le scénario... qu'ils ont décidé de tout mettre sur story-boards.
Hikayeyi çizerken onIarı izIediğimi hatırIıyorum...
Je les ai regardés travailler aux story-boards.
Çizgi roman geçmişIerinin iIk göze çarpan sonucu... ... hikaye çizimIerinin çok daha dramatik oIması...
La conséquence immédiate de leur expérience de la B. D... c'est l'expressivité de leurs story-boards.
Hikaye çizimIerindeki fikir ve WachowskiIerin yaptıkIarı... ... bununIa kıyasIanacak bir şey yok.
Ces story-boards créés par les Wachowski... sont tout à fait incomparables.
ÇizimIerini bir iki yerde gösterdiIer.
Ils ont montré leurs story-boards à plusieurs boîtes.
Ben burada sadece işimi yapıyorum sonra onlar kaykaylarıyla geldiler ve sorun çıkarttılar.
Je m'occupe tranquillement de mes affaires et ils débarquent ici avec leurs skate-boards et commencent à faire les idiots.
Kendi filmin olsa da. George "Empire Strikes Back" i kendi parasıyla çekecekti... fakat bunun için hesabından çıkacak olan paranın 30 milyon dolar gibi birşey olacağı konuşuluyordu.
Il y avait des story-boards et des illustrations conceptuelles... faits par Joe Johnston.
Sanırım gıda zehirlenmesiydi. Çok sancım vardı.
Les story-boards n'indiquent pas la cadence, le rythme qu'il voulait.
Hikaye panosundan kafamı kaldıramıyorum.
Je croule sous les story boards.
Bay Keller yer altı tünelleri sahnesinin çizimlerinin hemen şimdi lazım olduğunu söyledi.
Mr. Keller dit qu'il veut les story boards pour la scène de la crypte, vite, vite, vite.
Sal resimli öyküleri gönderdi.
Sal a envoyé les story-boards.
Plak şirketi senaryoyu onayladı.
Le label a approuvé les story-boards.
Peki ya kaykay?
Des skate-boards?
Kevin, çizimleri ver.
Passe les story-boards.
Storyboardları o çizdiği halde üretim, çizimler bitmeden bir yıl önce başlar.
En revanche il dessine les story-boards de leur côté, la production commence plus d'un an avant que le story board ne soit fini.
Storyboard çizerken sohbet etmeyi bırakmalı mıyım?
Es ce que je peux discutter pendant que je dessine des story-boards?
Eskiden beraber çaldığım grupla, yani The Boards ile.
Avec mon ancien groupe, les Boards.
Beraber çaldığım The Boards'un çoğu da gidip başka gruplarla çalıştılar.
De la formation que j'ai connue, la plupart sont partis former d'autres groupes.
Coy'un grubu The Boards, Topanga Kanyonu'nda moda takipçilerinin eğer onların bildikleri dünya hala değişmediyse Hollywood'un artık sonuna gelindiğinin en büyük kanıtı olan şimdinin plak şirketi sahibi eski bir basçıdan kiraladıkları evde kalıyorlardı.
Le groupe de Coy louait à Topanga Canyon la maison d'un bassiste devenu cadre de maison de disques. Les observateurs y voyaient une autre preuve de la fin de Hollywood, voire du monde, tel qu'ils le connaissaient.
Ofise döner dönmez hazırladığım birkaç resimli taslağı
J'ai élaboré quelques story-boards que je veux vous montrer.
Aynen onları bu hamle yola getirecektir.
Que ces ados prépubères croulent sous les skate-boards.
Ne yani, resimli taslaklar mı yaptın?
Vous faites des story-boards?