Boothe Çeviri Fransızca
57 parallel translation
Adolf Hitler, Al Capone, John Wilkes Booth.
Adolf Hitler, Al Capone, John Boothe...
Buradan geçiyordum, Boothe ile sana bir bakayım, dedim.
Je viens voir comment ça va, pour Booth et toi.
Ve ben derken Powers Boothe tarafından canlandırılan sahte, hayali bir dedektif demek istemiştim.
Et quand je dis "je", je parle d'un inspecteur imaginaire joué par Powers Booth.
Emily ve Merrill Boothe çocuklarının adını verdi.
Emily Merrill Boothe ont baptisé leur fils comme ça.
Powers Boothe.
Powers Boothe.
Rebecca,'Boothe'isminde bir adamla, iletişime geçtiğini söyledi.
Rebecca a dit qu'elle avait eu un contact avec un homme nommé Boothe.
Jim Boothe...
Jim Boothe.
Boothe ulaşamayacğı bir hazineyi istiyor.
Boothe veut un trésor inaccessible.
Neal ve Boothe onu aramaya geldiğinde ne olacak?
Qu'est-ce qu'il se passera quand Boothe et Neal viendront pour lui?
Boothe, seni eski bir arkadaşla... tanıştırayım.
Boothe, je voudrais que tu rencontres un de mes vieux amis.
Boothe'un yedek silahını, gizli silahını, Harekete geçmeden önce bilmemiz gereken her şeyi.
Si Boothe a des complices, une arme cachée, tout ce qu'on doit savoir avant d'intervenir.
Boothe binadan gözcülük yapıyor, Neal oku kullandı.
Boothe agissait probablement comme observateur depuis l'immeuble que Neal a touché avec une flèche.
Boothe'u almanın vakti geldi.
Il est temps d'arrêter Boothe.
Boothe çoktan gitmiş.
Boothe était déjà parti.
Neal, Boothe'un istediğini yaptı.
Neal a fait ce que Boothe voulait.
- Boothe sizi görmek için burada.
- Boothe est là pour vous voir.
Pembe Panterler'in bir tane daha üye aradığını duydum, ve Boothe'un elemeden geçemediğini de.
Je sais que les Pink Panthers recherchent une personne en plus, et je sais que Boothe a raté son audition.
Beni bulmanda ve Boothe'u yakalamanda yardım etti.
Et bien, il t'a aidé à me trouver et à arrêter Boothe.
Sence köstebek ben miyim? Boothe denen adam çeteye katılmaya çalışıyordu.
Un homme nommé Boothe devait nous rejoindre.
Lance Delorca, Rico Cruz rolünde acımasız uyuşturucu kralı El Jafe rolündeki Henry Boothe'a meydan okuyor.
C'est... lance Delorca qui joue Rico Cruz qui se confronte à El Jafe, le baron de la drogue impitoyable joué par Henry Boothe.
- Bu Henry Allen Boothe değil mi?
C'est Henry Allen Boothe?
Neden Boothe'un peşine düştü?
Pourquoi s'en prendrait-il à Boothe?
Biz bundan daha fazlasını duyduk Bay Boothe.
Il se dit qu'il vous aurait donné plus que ça, M. Boothe.
- 52, Boothe'un araba koleksiyonundaki...
Le nombre 52 était sur une voiture miniature dans la collection de Boothe...
Booth'un araba koleksiyonundaki bir arabanın sahtesini yapıp içine kayıt cihazı koydu.
Il a mis un dispositif d'écoute dans une réplique d'une des voitures de Boothe.
Ayrıca Boothe'un onun neden öldürdüğünü de.
Et ce pourquoi Boothe l'a fait tuer.
Anlamadım, bana bunun arkasında o şerefsizin olduğunu bildiğiniz halde arama izni alamadığınızı mı söylüyorsunuz?
Je ne comprend pas. Vous me dites que vous ne pouvez pas avoir de mandat, même si ce salaud de Boothe est derrière tout ça?
Lance'i Booth'un öldürdüğüne dair sağlam bir kanıt bulamadığımız sürece hayır.
Pas tant qu'on n'a pas d'évidence qui relie Boothe à la mort de Lance.
Lance size Boothe ile konuşmak için kulübe gideceğini söylemiş miydi?
Est ce que Lance vous a dit qu'il allait au club, qu'il allait parler à Boothe?
Lance bana ne kulüp ne de Boothe ile ilgili tek söz etmedi.
Lance ne m'a rien dit à propos de Boothe ou du club, rien du tout.
Boothe ve onun araba koleksiyonu bir dergide yayınlanmış.
Boothe et sa collection sont apparus dans un magazine.
- Ve daha önce Boothe'un ofisine girdiğin için.
Et parce que vous avez été dans le bureau de Boothe.
Clay, sen Rolf ile beraber bir mevzu çıkarıp Boothe'un bara inmesini sağlayacaksın.
Clay, toi et Rolf créez une diversion - pour attirer Boothe au bar.
Boothe bundan para alacak kadar saygısız biri mi?
Ce ringard de Booth est trop radin pour tenir ses comptes? ♪ In the ground
- Bay Boothe?
- Monsieur Boothe?
- Boothe geri dönüyor.
Boothe revient.
Birazdan bu kanıtta inkar edilemez bir şekilde Henry Boothe'un Lance Delorca'nın ölüm emrini verdiğini dinleyeceğiz.
L'enregistrement que tu vas entendre va fournir la preuve incontestable qu'Henri Allen Boothe a commandité le meurtre de Lance Delorca.
- Ne oldu? - Lance Boothe'un ofisine girdi.
- Lance vient d'entrer dans le bureau de Boothe.
- Trey, Henry Allen Boothe'u ne kadar iyi tanıyorsun?
Trey, à quel point connaissez-vous Henry Allen Boothe?
Aslında Boothe senin organizatör olman için sana para vererek yatırım yapmıştı.
En fait, Boothe a investit l'argent des semances comme ça vous pouviez devenir promoteur d'un club
Boothe da bu imkanı kullanarak kulüplere uyuşturucu satacaktı ya da Narkotik böyle düşünüyor.
Boothe utilisait cet accès pour vendre de la drogue dans ces clubs, c'est ce que nous dit la narcotique.
- Tahmin edeyim..... Boothe senden yatırım parasını geri istedi ama miktar ödeyebileceğinden fazlaydı.
- Laissez moi deviner Boothe a dit que vous pourriez l'acheter mais à un prix qu'il savait que vous ne pouviez vous le permettre
Borcunu Boothe'a fidye olarak ödemek istedi "Zor Ölüm" de Rico Cruz'un yaptığı gibi.
Il essayait de se racheter avec Boothe, payer votre rançon, tout comme Rico Cruz l'a fait dans "Hard Kill".
Boothe'un beni bırakmayacağını ve Lance'in de içeri girip, parayı verip her şeyi düzeltemeyeceğini biliyordum.
Je savais que Boothe n'allait pas me laisser partir, et Lance ne pouvait pas juste rentrer là-bas avec un sac plein d'argent et arranger les choses.
- Elimizde Boothe'un o geceyle ilgili ses kaydı var.
On a un enregistrement de Boothe de cette nuit-là. Comment?
- Boothe, Lance'i ofisinden kovduktan sonra...
Après que Boothe ait fait sortir Lance de son bureau,
İşte ondan sonra Boothe bu aramayı yapmış.
C'est là où Boothe a passé cet appel.
Boothe'dan o kadar korkuyordun ki kendi kıçını kurtarmak için Lance'i öldürdün.
Vous aviez tellement peur de Boothe que vous avez tué Lance pour sauver votre propre peau.
Boothe'un adamları öldürdü sandım.
Je suppose que les hommes de Boothe l'ont eu
Belki de Boothe'un adamlarıydı.
C'était peut-être un des hommes de Boothe.
Henry Allen Boothe'un narkotik tarafından gözaltına alındığını haber vermek isterim.
Vous serez intéressés de savoir que Henry Allen Boothe viens d'être arrêté pour trafic de drogue.