English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Boşalt

Boşalt Çeviri Fransızca

4,727 parallel translation
Salonu boşaltın!
Nettoie la salle de gym. Nettoie la salle de gym.
Grayson'ların fonları ne kadar çabuk boşaltırsak Emily'yi o kadar çabuk benimle gelmeye ikna edebilirim.
Plus tôt nous vidons les comptes des Graysons, Plus vite je pourrai convaincre Emily de partir avec moi.
Her kış havuzu boşaltırdık.
On la vidait chaque hiver.
Kanamanın ne kadar sürede boşaltılması gerek?
Quand faut-il évacuer le sang?
Çoktan boşaltılmış olması gerekirdi.
Hier.
Binayı boşaltın!
On vérifie ce côté.
Sadece önemli eşyalarınızı yanınıza alın! Sakin olup burayı boşaltın!
S'ils franchissent cet endroit, il va se répéter la même tragédie qu'il y a 5 ans!
Tüm sürücüleri boşaltın.
Effacez tous les disques.
Dolabını boşaltırsan ruhun da hafifler.
Dégagez la pagaille, nettoyez l'âme.
Safra kesesi boşaltımı, böbrek temizlemesi.
échange de vésicule biliaire, nettoyage des reins.
- Odayı boşaltın!
- Évacuez la salle!
Zihnini boşalt.
Vide-toi l'esprit.
- Ceplerini boşalt.
- Vide tes poches.
Boşaltılmış görünüyor.
ça à l'air vide
- Hayır. - Petek boşaltıcı?
Un phallique fader?
Odayı boşaltın lütfen.
Laissez-nous.
Kasa dahi boşaltılmıştı.
Même le coffre a été vidé.
Stüdyoyu boşalt.
Sors du studio.
Uzatmalar dosyasını boşaltıyor.
Il vide le fichier "prolongations".
Gizli kıyı bankacılığı hesap bilgilerini ele geçiriyor ve içlerini boşaltıyorlar.
Ils vident des comptes bancaires offshore cachés.
Biz de kutuları boşaltırız.
Oui, nous viderons les poubelles.
Astsubaylar şu anda grevde. Cephaneliğin teki tümüyle boşaltıldıysa bu kimseyi şaşırtmaz.
Les sous-officiers les moins gradés se sont mis en grêve, donc il ne serait pas étonnant qu'un arsenal entier ait disparu.
İşin doğrusu bütün bu alan boşaltılıyor.
En fait, toute cette zone doit être dégagée.
Boşaltılıyormuş demek, götümün kenarı. Kimlerin emriyle?
Dégagée, mon cul.
Atmler ele geçirilmiş, insanların kredi kartı hesapları boşaltılıyor. Bu siber saldırıyı her kim düzenlemişse insanları nasıl etkileyeceğini bulmuş.
Les DAB ont disjoncté, le solde des cartes de crédit des gens ont été à zéro, n'importe quel cyber-terroriste a bien compris que l'on n'attrape pas les mouches avec du vinaigre, mais avec du miel.
Ev sahibi pazartesi günü uğradığını ve evin boşaltıldığını söyledi.
Le propriétaire a dit qu'il y a fait un saut lundi, et que l'endroit avait été complètement nettoyé.
Bu şimdi seninkinin suyunu mu boşaltıyor?
Elle te vide les burnes? Vraiment?
Bay Westen, lütfen ceplerinizi boşaltın.
Mr.Westen, videz vos poches s'il vous plait.
Ben odayı boşaltıyorum.
Je vais sortir de la salle.
- Seti boşaltın lütfen.
- Évacuez le plateau, svp.
Ben sadece çöp kutusunu boşaltıyordum.
Je vidais la corbeille.
Banka kartlarımızın iptal edildiği ve hesabımızın boşaltıldığını söylüyor.
Nos cartes ont été annulées et les comptes vidés.
Boşluğu doldurun, doluyu boşaltın.
Remplissez ce qui est vide et videz ce qui est plein.
- Boşluğu doldurun, doluyu boşaltın.
Remplissez ce qui est vide et videz ce qui est plein.
Onu başarsak bile bu kolay kolay boşaltılacak bir bina değil.
Même si on peut, ce n'est pas le genre de bâtiment qui s'évacue facilement.
Bunlardan birini kafasına boşalt.
On lui vide un de ces bébés sur la tronche.
Sabırlı ol, zihnini boşalt.
Sois patiente, vide ton esprit.
İki ay önce Manhattan'ın bir nakliye kamyonu boşaltılmış.
Il y a deux mois, un fourgon blindé de Manhattan a été attaqué.
Banka hesaplarını boşaltırlar, arabalarının anahtarını verirler.
Ils vident leur compte en banque, leurs donnent la clef de leur voiture.
- Binayı şimdi boşaltın.
- Quittez le bâtiment, maintenant.
Onu bulup karantinaya alın. Havalandırmayı kapatın ve binayı derhal boşaltın.
Trouvez-la et isolez-la, et évacuez le bâtiment.
Ciddi derecede beşinci seviye hidrojen değerleri alıyorum muhtemelen boşaltılması- - Sen ne yapıyorsun Fern ya!
Je reçois un sérieux classe 5 pour l'hydrogène ici, on devrait surement... Bon sang! Qu'est-ce que ces gens font encore ici?
Basınç tahliye valfi, tankeri boşaltıyor.
La vanne de régulation.
Sokakları boşaltın hepiniz sokakları boşaltın, burdan siktir olup gitmemiz lazım.
Videz les rues, tout le monde vide la rue, on doit se barrer d'ici.
Binayı boşaltın.
Évacuez l'immeuble.
Alanı boşaltın.
Évacuez le complexe.
O boşaltılmayı bekleyen dolu bir silahtı.
Une arme chargée que je n'étais pas prêt à lâcher
Endonezyalı misk kedileri bu kahve çekirdeğiyle beslenir. Bu çekirdek kedinin boşaltım sistemini dolaşırken mayalanır.
Le chat civette d'Indonésie mange ces grains de café qui passe alors par l'appareil digestif, où se produit la fermentation.
Radyo hep ondan bahsediyor. Times Meydanı boşaltılıyormuş.
Ils en parlent à la radio.
- Zihnini boşalt.
Vide ton esprit.
Binayı hemen boşaltın.
Évacuez le bâtiment.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]