Bracelet Çeviri Fransızca
2,241 parallel translation
Ve bu sefer bilekliğine yer bulucu taktım yani gösterini anca kendi bacağını ısırırsa kaçırabilir.
J'ai fixé un bracelet électronique sur sa cheville. Donc son seul moyen de louper la compète est de se couper la jambe.
Çıkmasın diye yapılmış. Acil alarm. Üzerinde kalması gerekiyor.
C'est un bracelet médical, tu es censée le garder.
O bir kol bandı, Roman.
C'est un bracelet, Roman.
Bu onun en sevdiği bilekliği.
C'est son bracelet fétiche.
Garip. David geçen gece kollarımda öldüğünde onun bileğinde de aynı bileklikten vardı..
Et quand David a rendu l'âme dans mes bras, il portait le même bracelet que vous.
Sana o bilekliği o mu verdi?
C'est lui qui vous a donné ce bracelet?
Dengemi daha iyi sağlayacağı söylenen bileziğe 30 papel bayıldığım günden beri bu kadar aptal hissetmemiştim.
Je me suis senti aussi con que quand j'ai acheté un bracelet censé améliorer mon équilibre.
Ama yeni gerdanlığı çok yakışmış, değil mi?
Ceci dit, son nouveau bracelet lui va bien.
- İndir o bileziği.
- Planques le bracelet, maintenant.
- Kaldır şunu ortadan.
- Mets ce satané bracelet hors de vue.
Bileğimdeki kelepçeden beni izleyebilmeleri için sabit hattı olan bir yerde kalmam gerekiyordu.
Je devais justifier d'une adresse pour le bracelet électronique.
Ayırdın çünkü, bileğinde alarm takılıydı, öyle mi?
J'ai donné de l'argent pour lui. Il a un bracelet électronique.
Bu bir bilezik.
Ce bracelet.
Uğurlu bir bilezik.
J'ai un bracelet béni.
Elektronik tasmam var.
Bracelet électronique.
Hayır, bu bilezik sana çok yakıştı.
Ce bracelet te va bien.
Çekimde Leanne bir bileklik kaybetti. Pahalı bir bileklik.
A la séance photo, Leanne a perdu un bracelet, un bracelet très cher.
Leanne'in bilekliği buna dahil mi?
Et le bracelet de Leanne?
Yemin ederim ki bileklikten önce ona bir şey yapmadım.
Je vous le jure, Dr. Santino, avant l'histoire du bracelet, je ne lui avais jamais rien fait.
Artie, Collodi'nin bilekliği nerede tutuluyor?
Où est le bracelet de Collodi?
Collodi'nin bilekliği mi?
Le bracelet?
Bilezik ona vücudunu kontrol etme gücü veriyordu yürümesini sağlıyordu.
Le bracelet contrôlant son corps, lui a permis de marcher.
Çok sinirlenmiştim.
Le bracelet était pas décoratif? Ma tante avait le même.
Tahminim takip bilekliği.
Je devine un bracelet à la cheville?
Saldırgan, sabıka kaydını doldurmak üzere olan bacağında bilezikli bir canavara çevirdim çocuğu.
J'ai fait d'elle un monstre exigeant et égoïste qui aura un casier judiciaire et un bracelet sur la cheville.
Bacağında bilezik var!
Y a déjà le bracelet.
Belki bilekliğin sahtesini yapabilirsiniz ama tomografinin sahtesini yapamazsınız.
Falsifier un bracelet, d'accord, mais des radios?
evet, bilezik gibi.
- Comme un bracelet!
Ayrıca kızın bilezik ve saatine de ihtiyacımız olacak.
On va aussi avoir besoin de son bracelet et de sa montre.
Bileziğe bakalım.
Regardons sur le bracelet.
Bilezik kırmızı ışıldıyor.
Le bracelet est rouge fluorescent.
Doğum günün için sana aldığım bilezik anne.
Mère, le bracelet que je t'ai offert.
olmaz. o bileziği seviyorum.
Oh, non. J'adore ce bracelet.
- Bana inanmıyorsan izleme şirketini ara.
- Regardez le traçage de mon bracelet.
Taktığı bileziği görüyor musun?
Vous voyez le bracelet qu'il porte?
Güzel bileklik.
Joli bracelet
Bu sayede kemerinin içinde saklayabilirsin.
Tu peux le garder dans ton bracelet.
Bir bayan deri bileziği -
Un bracelet en cuir tressé...
Arkadaşlık bileziğini geri vermemi mi istiyorsun?
Tu veux ton bracelet d'amitié?
Ben sana arkadaşlık bileziği vermedim ki.
Je ne t'ai jamais offert de bracelet.
Bilekliği buraya saklamış olabilir.
Il a dû jeter le bracelet.
Son 48 saatteki tüm sinyal bilgilerini al.
Récupère les données du bracelet des dernières 48 heures.
Nakoa'nın gözetim memurundan sinyal verilerin aldım.
Les trajets du bracelet de Nakoa.
Bileziği getirdim.
J'ai le bracelet.
Bay caldwell'le ödeme yapmak icin orada buluşuruz
Nous avons Mr. Caldwell qui nous rencontre là-bas pour payer pour le bracelet.
Ama yine de, o bileziği geri almak zorundayim.
Néanmoins, je vais avoir besoin de ce bracelet.
Bu benim bileziğim!
C'est mon bracelet.
Sağlık bileziği.
Un bracelet médical.
Bunu kendi kolundakiyle değiştir.
Échangez votre bracelet avec celui-ci.
Bileklik.
Saison 7 Épisode 15 Silent Partner Bracelet.
Nakoa'nın bilekliğinde ne durumdayız?
- Et le bracelet de Nakoa?