English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Brian

Brian Çeviri Fransızca

9,343 parallel translation
Evet, evet. Brian adında bir çocuk. Uzağa taşınmış.
Si, un certain Brian qui a déménagé.
- Bu arada Brian, oğlunu terk etmiş biri.
Brian a abandonné son fils.
- Evet. Ben Fisher Savings Loan'dan Brian Humphries.
Je suis Brian Humphries, de Fisher Épargne et Crédit.
- Brian Humphries'le mi görüşüyorum?
- Brian Humphries?
- Brian Humphries'le görüşmem gerekiyor.
Où est le bureau de Brian Humphries? - Vous voyez mon ami?
Ben Brian.
C'est Brian.
Merhaba Brian.
Salut, Brian.
Sen bir sus Brian.
Du calme, Brian.
Hava kuvvetlerinde bir kuzenim var.
J'ai un cousin dans l'Air Force. Brian.
Queen grubunda Freddie Mercury idim Ama şimdi Brian May'e indirildim.
Oh, j'étais F. Mercury quand mon groupe reprenait le chansons de Queen, mais, euh, je me suis fait rétrograder au rang de Brian May.
- Ve The Brian Keith Show.
Et le Brian Keith show.
- Elbette ve The Brian Keith Show.
Évidemment dans le Brian Keith show.
- Brian Keith kim?
- Qui est Brian Keith?
Cevap verme. Brian son zamanlarda bana çok mesafeli davrandığından.
ces temps-ci.
İşte bu Rupert! Brian ile ilişkimizi düzeltmenin yolu bu.
c'est comme ça qu'on va améliorer notre relation!
Brian'a neden bir bebeğimiz olması gerektiğini düzgünce açıklamalıyım.
210 ) } Je vais expliquer à Brian pourquoi on devrait avoir un bébé.
Bu, beni bir çocuğa hamile bırakacak ve böylece Brian'a yeniden kavuşacağım. İlk olarak Brian'ın tüyünü ve salyasını ekliyorum. Ve anaokulu başvurularını ekliyorum.
Il va me féconder avec l'enfant qui me rapprochera à nouveau de Brian! parce qu'on a déjà pris du retard.
Günaydın Brian.
Brian.
Neden direkt sadede gelmiyorsun?
Pourquoi ne pas le dire directement? Brian.
Söyle Brian. Söylediğini duymak istiyorum.
Je veux t'entendre le dire.
Brian, senin de doktora soracak soruların var mı?
Tu avais des questions pour le docteur?
- Bunu yapmak isteyeceğiz Brian. Bana güven. Meme başlarımı göremiyorsun, değil mi?
crois-moi. et je ne sais pas si je les couvre bien.
- Beni hastaneye götürmen gerekiyor Brian!
- Emmène-moi à l'hôpital. - Pourquoi?
Doğum destekçisini ara. Doğum destekçisini aramalısın Brian.
Faut que t'appelles la doula.
Bebeği senin çıkarmanı istiyorum Brian.
Il faut que tu me fasses accoucher.
Plasentaya dikkat et Brian!
Récupère le placenta.
Brian da Micah'la.
Brian était avec Micah.
Brian ailecek kayak gezisine çıkmamızın iyi olacağını düşündü.
Brian voulait qu'on passe des vacances en famille au ski.
Her zaman Brian ne isterse onu yapıyoruz zaten.
Bien sur, on fait ce que Brian veut.
Brian'ın tahlil sonuçları temiz.
Les analyse de Brian sont normale.
Tahlil sonuçların temiz çıktı Brian.
Brian, vos analyse respiratoire semble vraiment bonne.
Karşında Brian Khosa.
Je vous présente... Brian Khosa.
Brian Khosa, Illinois'de büyümüş, Harvard'a gitmiş ve 26 yaşında CIA'de gizli ajan olarak çalışmaya başlamış.
Brian Khosa a grandi dans l'Illinois, a obtenu une bourse à Harvard, il a commencé à travailler la C.I.A comme NOC à l'âge de 26 ans.
Kayıp donanma resminde Brian Khosa'nın kanını buldunuz.
Vous avez le sang de Brian Khosa sur le cadre d'un tableau Navale disparue?
"Family Guy" hayranları Brian öldüğünde ateş püskürmüştünüz.
LES FANS ONT PÉTÉ UN CÂBLE QUAND BRIAN EST MORT.
Adı Brian Devlin.
Son nom est Brian Devlin.
Sağ ol, Brian. Söyleyin bakalım Şef, 51'le alakalı bir şey sorabilir miyim?
Dites, chef, je peux vous poser une question sur la 51?
Dün Brian birden beliriverdi.
Brian s'est pointé hier.
Brian?
Brian?
Az önce Christine Harper'ın yakın zamanda eski kocası Brian Mitchell'a karşı uzaklaştırma kararı çıkarttığı bilgisini aldık.
que Christine Harper à demandé une mesure d'éloignement contre son ex-mari Brian Mitchell.
Peki ya Brian?
Et à propos de Brian?
Onunla ve Brian'la olan ilişkinden bana bahseder misin biraz?
Parlez-moi de votre relation avec elle et Brian.
Ben bir dövme sanatçısıyım, onun için fazlasıyla alternatifim ve bir de Brian var.
Je suis un tatoueur, trop alternatif pour elle, et puis il y a Brian.
Bana Brian'dan bahsetsene biraz.
Parlez-moi de Brian.
Oturumlarda Brian'a yada Brian'ın seninle ve Christine'le olan ilişkine ilgi gösteren, garip davranan biri var mıydı?
Y avait-il quelqu'un à ses réunions qui montrait de l'intérêt pour Brian ou sa relation avec vous et Christine, quelqu'un qui semblait bizarre?
Brian'a takıntılıydı.
Il était obsédé par Brian.
Brian ve ben bir kaç hafta önce akşam yemeğine çıkmıştık ve Jamie bizi restorana kadar takip etti.
Brian et moi sommes allés manger il y a quelque semaines, et Jamie nous a suivis jusqu'au restaurant.
Tıpkı Brian Mitchell gibi.
Tout comme Brian Mitchell.
Brian.
Je devrais l'appeler.
- Evet, alıyorsun Brian.
Brian.
- Ne? ! - Brian...
Brian... on va avoir un enfant!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]