English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ B ] / Bristol

Bristol Çeviri Fransızca

290 parallel translation
- Müfettiş Bristol nerede? - Şu tarafta.
- L'inspecteur Bristol?
Bristol bunu benim yaptığımı düşünüyor.
Bristol pense que c'est moi.
Cici kartvizitler... kimin adına?
Des cartes de visite. Du beau bristol.
Kurbanların üzerine niye kart bırakıyordunuz?
- Pourquoi déposer un bristol près des cadavres?
Adı Higley. Bristol bombardımanında oradaymış.
Elle s'appelle Higly, sa maison a été bombardée à Bristol.
Şimdi dostlarım,... yarın Bristol'da gemi aramaya başlarım.
Demain, je pars chercher un navire à Bristol.
Bütün bu kural ve kanunlara rağmen,... Bristol'da dürüst bir denizci kalmamış!
Apparemment, il n'y a pas de marin honnête à Bristol.
Küstahça davranmak istemem efendim ama yanlış düşünüyorsunuz. Bristol'da bulunan, ve de Hawke ile seyahat etmiş bir sürü eski arkadaşım var.
Tous mes compagnons de bord, du temps où je servais Hawke, sont encalminés à Bristol.
Bristol size bir oda gösterir.
Bristol va vous montrer votre chambre.
- Günaydın, Bristol.
Bonjour.
Ne kadardır Usherlar'la birliktesin, Bristol?
Depuis quand travaillez-vous ici?
- Bristol ve ben halladebiliriz.
- Nous allons nous débrouiller.
Bir gün keşfedersiniz, daima yalnız olunan komuta mevkisindeyim.
Mais l'amour à la tahitienne ne lui convenait pas. Il souhaitait officialiser son union à la mode de Bristol.
Tommy Bristol'den ne haber?
Avons-nous Bristol?
Evini gemi şeklinde yaptı. Gemi şeklinde ve Bristol modasına uygun.
Il aime les maisons bien carénées et toujours dans un ordre impeccable.
Uzanıp almayı denemem gerek. Arkada...
Le Bristol Evening Post écrivait à ce sujet :
Neyse ki, Bristol Tiyatrosu'ndaki yıllarım çok işime yaradı. Çünkü şaşırtıcı bir çeşitlilikte kılık değiştirdim.
Mon expérience de vendeur me donnait un avantage : un choix de déguisements.
Bristol Akşam Postası bunu şöyle tanımlamıştı :
Le journal de Bristol écrivit :
Gelecek hafta : Afrika-Asyalı dört devletin lideri Molineux'de Bristol Rovers'a karşı. "
La semaine prochaine : quatre chefs d'Etats de pays afro-asiatiques contre Bristol Rovers à Molineux. "
Londra ile Bristol arasında bir yerde kayboldular.
Disparus entre Londres et Bristol.
Bristol Bar'a gidebilir miyiz?
- Allons au bar du Bristol.
Harveys Bristol Cream.
Un Xérès, pour moi.
Burası Bristol Oteli bayan, Crystal değil.
Nous sommes au Bristol, madame, pas au Crystal.
BRISTOL BALO SALONU AMERİKAN MÜZİKOLOGLAR KONGRESİ
SALLE DE BAL - CONGRES DES MUSICOLOGUES AMÉRICAINS
Bristol'da mısınız Arthur Briggs?
Nous sommes bien à Bristol chez Arthur Briggs?
Ve Lancelot kadar cesur olmayan Sir Robin. Az kalsın Angnor Ejderiyle dövüşecekti... neredeyse belalı Bristol Tavuğuyla çarpışacaktı... ve Badon Tepesi Savaşında bizzat altına yapmıştı.
Et messire Robin, le Pas-aussi-brave-que-Lancelot, qui avait presque combattu le dragon d'Angnor, qui s'était presque opposé au féroce poulet de Bristol et qui s'était vraiment fait dessus à la bataille de Badon Hill.
Şişman adam, bütün hafta buradaydı, Bristol'lü.
Un gros venu de Bristol. Il est resté une semaine.
Yelkenleri donatıp, güverteyi temizleyip Bristol tarzında olduğumuzda dedim.
Une fois les voiles gréées et le pont reluisant. Alors vous pourrez prendre du bon temps.
Birkaç ay sonra, Bristol ve Londra'da da depolarımızı... -... açacağız.
Certainement, dans quelques mois... j'ouvrirai des dépôts à Bristol et à Liverpool.
- Hala davetli listesindeyim?
- Ils m'envoient toujours un bristol.
Evet, Bristol limanına evime telefon etmek istiyorum.
Je voudrais appeler chez moi, à Bristoi Harbor.
Yankee-Bravo-Delta 4792, San Pedro ve Bristol Limanı arasındaki herhangi bir sahil güvenlik birimini arıyorum.
Yankee-Bravo-Delta 4792, j'appelle n'importe quel garde-côte entre San Pedro et Bristol Harbor.
Muhteşem Bristol limanı.
On est à Bristol Harbor.
BağIı olduğu yer Bristol limanı.
Port d'attache, Bristol Harbor.
Eski Bristol limanı fabrikası buluşuruz.
On se retrouve à la vieille conserverie.
Bristol limanı sahilden 80 km yukarıda.
Bristol Harbor est à 80 km au nord.
MacGyver'dan gelen telefon Briston limanında bir ankesörlü telefondan aranmış buradan 60 km kuzeyde.
L'appel de Mac venait d'une cabine de Bristol Harbor, à 50 km au nord d'ici.
Yakında muntazam ve Bristol tarzında olacaktır.
Bientôt, il sera prêt à danser un branle de sortie.
"Bristol tarzı mı" efendim?
Un "branle de sortie", capitaine?
Bay Murphy, yargıç Bristol fareleri aynı delikte sıkıştırdık.
M. Murphy, M. Bristol, tous les rats sont coincés dans ce trou.
- Saat 10'da Bristol'de randevum var.
- J'ai rendez-vous au Bristol.
Paltomu kaptığım gibi dışarı çıktım, nöbetçilerin yanından geçtim arabama atladım, Bristol Caddesi'ne daldım evime doğru gidiyordum.
J'ai pris ma veste et je me suis tiré, devant les gardes, j'ai sauté dans ma voiture. Je fonçais vers chez moi et j'allume la radio pour me remonter.
İki hafta içinde Bristol rıhtımında bir gemi hazırlatacağım.
Je vais armer un bateau dans le port de Bristol dans deux semaines.
Doktor ve kontun av bekçisi ihtiyar Redruth akşamüstü Bristol posta arabasıyla beni almaya geldiler.
Le docteur et le vieux Redruth, le garde-chasse, vinrent me retrouver au crépuscule.
Göz açıp kapayana dek Bristol önümüzde belirdi.
Et en un rien de temps, Bristol grouillait d'activité devant nous.
Bristol'e gelirken üç kez yolda kaldık.
Nous avons été bloqués à trois reprises.
Yani Bristol'de iyi denizci yok mu?
N'y a-t-il plus de bons marins à Bristol?
Harika, Bristol.
Formidable!
Baksana Hotel Bristol'den kim çıkıyor.
Dis donc Dobbs, regarde un peu qui sort du Bristol.
- Bristol, biliyor olmalısın.
- Vous devez le savoir.
Giysileri Bristol modasına uygun donanımda istiyordu.
- Oui.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]