Bsa Çeviri Fransızca
27 parallel translation
Hafif Makineli Tüfek Mangası, BSA Iwabuchi.
Officier Iwabuchi, de l'artillerie.
Piyade Mangası, BSA Kaji.
Officier Kaji, des carabiniers.
Anti Tank Mangası, BSA Akaboshi.
Officier Akaboshi, chef de bataillon.
BSA Kaji. Bir gözcü grubu oluşturup düşmanın yerini saptayacaksın.
Tu partiras avec deux soldats jusqu'ŕ 2 km... avant le camp pour reconnaître... les lignes ennemies.
Suzuki, Triumph, BSA...
La Suzuki, la Guzzi, la Triumph, la BSA...
BSA.
BSA.
O, BSA olarak bilinen bir siyahi çete ile kaçmış.
Il faisait parti d'un gang de blacks, les BSF.
Bir BSA üyesi hasım çetenin silah deposunu basmıştı.
On dit que le BSF avait attaqué une cache d'un gang rival.
BSA ne?
C'est quoi le BSF?
O Polis, BSA'nın nezaketiyle dövülmüş.
De ce flic, qui s'est fait descendre, grâce au BSF.
Everett, itiraf etmek için İçişlerine yöneldi,... giderken BSA çete bölgesinde durdu.
Everett se rendait aux A.I. pour faire sa déclaration, et s'est arrêté dans le territoire BSF en chemin.
Aynı motosikletteydik.
J'avais une vieille moto BSA.
BSA fabrikasında adamlarımız var.
On a des hommes chez BSA.
Sendikadaki dostlarımdan birinin kardeşi BSA fabrikasındaki telgrafhanede çalışıyor.
L'un de mes camarades de l'Union a une sœur, qui travaille au bureau du télégraphe de la manufacture d'armes, BSA.
- BSA'da onca grev var ve Austin ise son zamanlarda çalışıyor.
Il y a toutes ces foutues grèves à BSA, la manufacture d'armes... et l'usine Austin fonctionnait dernièrement.
Bazıları BSA'da çalışıyor.
Certains travaillent à BSA.
BSA fabrikasında veya Austin'de.
À l'usine BSA ou celle d'Austin.
25 Lewis makineli tüfek, 50 karabina tüfek, 10,000 atımlık mühimmat, hepsi de Libya'ya gönderilecek bir kasada. BSA fabrikasının kontrollü bölümünden çalındı.
25 mitraillettes Lewis, 50 carabines, 10 000 chargeurs de munitions, le tout dans une caisse à destination de la Libye, volée à l'usine BSA, sur le quai protégé.
Yolun arkasındaki BSA fabrikası ile ilgili.
Ça concerne l'usine BSA d'à côté.
Onlar "Peaky Blinderlar mı BSA'den silahları çaldı?"
Eux... "C'est les Peaky Blinders " qui ont volé les armes
Bugün, sendikaya bağlı kişiler BSA'da grev başlatıyor.
Aujourd'hui, un agitateur a appelé les ouvriers de BSA à la grève.
Adamım, dışarısı cümbüş yeri gibi,... BSA'deki kadınlar falan, gerçekten.
Mec, c'est l'éclate là-bas, y a des femmes des bureaux du BSA, juré.
Marquis, BSA sekreterleri oraya gidiyorlar.
Au Marquis, c'est là que vont les secrétaires du BSA.
buraya tıkılıp allahın katiliyle burada muhabbet etmek istemiyorum tek bşaıma kalmak istiyorum ben yüz bin kere söyledik!
J'ai envie d'être au calme, pas d'écouter monologuer ce Frankenstein! Je veux rester seul!
- tek bşaınıza halledebilir misiniz? - evet, teşekkürler.
Vous n'avez plus besoin de moi?
BSA :
"Bixel Street Family".
- BSA grevde.
L'usine BSA est en grève.