Buttons Çeviri Fransızca
87 parallel translation
Ne veriyorlar, Buttons?
Qu'y a-t-il, Bouton?
Durmadan birilerine yardım ediyorsun, Buttons.
Tu passes ton temps à aider les autres, Bouton.
Ama, Buttons, arkadaşı olduğunu sanıyordum.
Bouton, je croyais que vous étiez amis.
Buttons, niçin Brad bana acı çektiriyor?
Bouton, pourquoi Brad me fait tant souffrir?
Oo, Buttons, içim acılarla dolu, Sorun yumağı bir erkekle birlikte olmak beni yıpratıyor.
Bouton, c'est si douloureux d'aimer un homme qui fait passer son cirque avant moi.
Aaa, Buttons!
Ah, Bouton!
Bu Buttons.
Voici Bouton.
- Yardımın için sağol, Buttons.
- Merci, Bouton. - Ce n'est rien.
Buttons'a, bak.
Bouton, regarde.
İşine bak, Buttons.
Ça va être à toi, Bouton.
- Konuş, Buttons...
- Dites, Bouton...
Bunu dilerim Buttons gibi yapabilirim. O yapmıştı...
J'aimerais faire ça aussi bien que Bouton.
Söyle, Buttons nerde?
Hé, où est Bouton?
- Buttons'ı gördün mü?
- Tu as vu Bouton?
Birdie! Birdie, Buttons'ı gördün mü?
Moineau, as-tu vu Bouton?
- Buttons!
- Bouton!
Buttons!
Bouton!
Buttons.
Bouton.
Buttons, sevdiği kızı öldüren Doktoru yazan gazete vardı ya...
Bouton, ce journal qui parlait d'un docteur qui a tué la femme...
Ooo, Buttons.
Bouton.
Sen misin, Buttons?
C'est toi, Bouton?
Brad, lütfen Buttons'ın söylediklerini yap. Benim için.
Brad, faites ce que Bouton vous dit, pour moi.
Talihsizlik, Buttons.
On n'a pas de chance, Bouton.
Buttons, başka birilerini bul.
Bouton, trouvez quelqu'un d'autre.
- Buttons.
- Bouton.
- O nedir, Buttons?
- Qu'y a-t-il?
Ona iyi bak, Buttons.
Occupe-toi de lui.
Buttons, Hanginiz ona yardım etmek için uğraşıyor?
Bouton, pour qui faites-vous ça?
Büyük bir iş becerdin, Buttons. Büyük bir iş.
Vous avez fait du bon boulot, Bouton.
Buttons...
Bouton...
Benim şekerlerimden bir parçacık istemez misin, Buttons?
Tu veux goûter mon caramel, Bouton?
- Hey, Buttons, bu nedir...
- Bouton, qu'est-ce que...
- Buttons.
Bouton.
Bob Buttons?
Bob Bouton?
Bob Buttons.
C'est ça.
Gel buraya, Bob Buttons.
Viens là, Bob Bouton!
Sakin ol, Buttons.
- Sois gentil.
Düşmanca şarkılarını benim yerime şimdi de Buttons'a yöneltiyor.
Au lieu de chanter des choses hostiles à mon intention... elle les chante à l'intention de Buttons.
- Buttons mu?
- Buttons?
İsmi Buttons mu?
Elle s'appelle Buttons?
Lisa bu düşmanca şarkıları söylerken Buttons hedef olduğunu anlarsa, ki hep anlıyor o da Lisa'ya söylemeye başlıyor.
Quand Lisa chante des choses hostiles... Dès que Buttons se sent visée, ce qui est toujours le cas... elle se met à répondre en chantant.
Lisa, Button'un solo söylemesini engellememi istiyor.
Lisa veut que je renvoie Buttons pour ses solos.
Buttons da, düşmanca tavırları yüzünden, Lisa'yı kovmamı istiyor.
Et Buttons veut que je renvoie Lisa pour hostilité. Ça me tente assez...
Bu Buttons olmalı.
Et voilà Buttons.
Ve Buttons da...
Et Buttons...
Ya Buttons'u kovar ya da o istediği şarkıyı söyler.
il plaque Buttons, ou bien Lisa chante ce qu'elle veut.
- Hayır. Buttons yapıyor.
- Pas moi, Buttons!
Direk seni hedef almayacak.
Les paroles ne vous viseront plus, Buttons.
Amerika Birleşik Devletleri bana, Buttons'la çıkamayacağımı mı söylüyor?
Vous voulez dire que les Etats-Unis m'interdisent de voir Buttons?
Günaydın, Buttons.
- Bonjour, Muttons.
Sen de atlamazsan, Buttons ikiniz geçinebilirsiniz.
Si vous gardez votre calme...