English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ C ] / Calico

Calico Çeviri Fransızca

34 parallel translation
Elindeki Mojave çölünden, Calico denen bir yerden geldi. Eskiden gayet aktif bir maden kasabasıymış şimdiyse madeni bilen kişi neredeyse yok. - Nedense kır kurtları bile...
Celui-ci vient du désert de Mojave, de Calico, une ville minière du tonnerre, maintenant totalement oubliée.
Calico yaratılışın son bulduğu yer.
Calico est au bout du monde.
Kır kurtları bile Calico'da durmuyor.
Même les coyotes n'y vont pas.
Gidip Calico çetesinden yardım alalım.
Calico va nous aider.
Onu Calico'nun kampına götürelim. Hemen!
Emmène-la au camp de Calico.
Calico ve çetesi.
Calico et sa bande.
- Hayır, bence bir Calico kedisi.
- Je crois... Je crois que c'est un chaton calicot.
Floyd, bir Calico yavrusu koyuver.
Floyd, introduisez un chaton calicot.
Ama hiç Calico yavrusu yok.
Je ne vois aucun chaton calicot.
Şu anda, bir Calico kedisi düşünülüyor.
Nous pensons utiliser un petit chaton calicot monsieur.
Küçücük bir Calico yavrumuz var.
Nous avons un petit chaton calicot.
Geçen hafta Santa Barbara'da Calico Sahili Klasik'i kazandı.
Il a gagné le tournoi de Calico Beach il y a huit jours à Santa Barbara.
Konteynır ona ayrıca anti - üreme ve calico - neurin yavaşlatıcı ilaçlar veriyormuş.
Le container lui administrait des doses d'anticorps et... des inhibiteurs calico-neurins.
İşte orada, Dr. Calico!
Le voilà. Le Dr Calico.
- Calico nerede?
- Où est Calico?
Bolivya'da, Bolivya'da, Calico Bolivya'da!
En Bolivie! Calico est en Bolivie!
Calico'nun süper bilgisayarı.
Le super-ordinateur de Calico.
Calico!
Calico.
Zalim Dr. Calico tarafından kaçırıldın. En azından köpeğin böyle düşünmesi gerekiyor. Ama gözlerini kapatıp yarın seni kurtardığında ne kadar mutlu olacağını bir hayal etsene.
Tu as été enlevée par le diabolique Dr Calico, du moins, c'est ce que le chien doit croire, mais ferme les yeux et imagine sa joie quand il te sauvera demain.
Bu tıpkı Calico'nun gizli araştırma üssüne sızdığın zamanki gibi olacak!
C'est comme quand tu as infiltré le port d'aéroglisseurs de Calico en Arctique!
Calico, Penny'nin peşinden gelecek. Ve sonra üzerine atlayacaksın.
Extérieur, espace, en fin de matinée une comète embrasée fait apparaître Penny devant un calmar mangeur d'hommes!
En azından Calico beni bu halimle tanıyamayacak.
Au moins, Calico ne pourra pas me reconnaître.
Adam bana satmaya çalıştı. Tamamen piskopat şeytani bir calico ( beyaz, siyah Ve turuncu renkli dişi kedi ) yavrusu vardı. Demek istediğim, beni öldürmeye çalıştı.
Il a essayé de me vendre un chaton calico complètement psychotique, méchant, qui a essayé de me tuer.
O küçük bir calico kedisiydi.
C'était un tout petit chat.
Calico T-11'in altındaki herkes katları tahliye etsin.
Les occupants des niveaux inférieurs au T-11 sont priés d'évacuer les lieux.
Ben sekiz yaşımdayken annem bana ufacık bir Calico kedisi getirmişti.
Quand j'avais huit ans... ma mère m'a apporté un petit chat tricolore.
Orada yaşıyorum. Calico deposunda.
J'habite en haut, dans l'entrepôt.
Bir tekir ve patiska.
Un tabby marbré et un calico ( race de chat ).
- Calico.
- Calico.
Bu sabah, Calico karısını ve çocuklarını Tallinn'e giden bir uçağa bindirdi, sözde eşinin akrabalarını ziyaret etmesi için.
Ce matin, Calico a mis sa femme et ses enfants dans un avion en direction de Tallin, soit disant pour rendre visite à de la famille.
Yün satan adamın kulakları kanunları koyan adama kadar uzandığı için kâr artışı sağlayan bir ambargo yürürlüğe girdi ve pamuk bezinin devri bitti.
Et comme les hommes qui vendaient la laine avaient l'oreille de ceux qui faisaient les lois, un embargo a été décrété pour augmenter les profits et le calico a disparu.
- Ya da Calico.
- Ou Calico.
Calico!
Toi, Calico...
Bir beyaz kediydi.
C'est le chat calico!

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]