English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ C ] / Canavarlar

Canavarlar Çeviri Fransızca

2,017 parallel translation
Düşmanlarımız bu duvarların dışındaki canavarlar, içindekiler değil.
Nos ennemis sont les monstres dehors, pas ici.
Yaralar canavarlar yaratabilir.
Les blessures peuvent créer des monstres.
Seks canavarları için nefret ön sevişme gibi bir şey.
C'est le préliminaire du pervers.
Gölde canavarlar yok.
Pas de monstres ici dans les lacs.
Uzay Canavarları.
Des monstres de l'espace!
Bu korkunç canavarlar tarafından yakalandım.
J'ai été enlevée par cette monstruosité!
- Canavarlar.
Les bestioles.
Peşine düşen çeşit çeşit canavarlar, Dünya Suikastçılar Turnuvasına gider gibi yola çıkmışlardır.
Les monstres à vos trousses, qui sont sûrement en chemin, sont les meilleurs assassins au monde.
Canavarlar! Geberteceğim sizi!
Monstres, je vais vous tuer!
Canavarlar çocuklarına bıraktıkları utancı hiç düşünmez.
Les monstres ne pensent pas à la honte qu'ils lèguent à leurs enfants.
- Asıl canavarlar bu minibüstekiler.
- C'est eux, les monstres.
Hikayeleriniz hep tanrılar, canavarlar, şeytanlar ve melekler üzerine. Onların nereden geldiğini sanıyorsun?
Tes histoires de dieux, de démons, de monstres, d'anges, tu crois qu'elles viennent d'où?
Burada yalnız sıkıImaz mısın, Köle ve canavarlar haricinde kimse olmadan?
Ne pas s'ennuyer ici, seul, rien sauf ces esclaves et des bêtes?
Şeytanın yaptığı bu iğrenç hareket kesinlikle kutsanasıdır. Çünkü bu canavarların gerçek yüzlerini hepimize göstermiştir.
Cet acte haineux de pure méchanceté est une bénédiction, en vérité, car il nous révèle enfin la vraie nature de ces bêtes.
Onu TV şovuna çıkarırsan içerideki canavarlar onu öldürmekle kalmaz Kane aleyhindeki tanığın nerede olduğuna dair reklam da yapmış olursun. Ve onu ortadan kaldırırlar.
Si vous le mettez dans votre émission, non seulement ces sauvages le tueront, mais il informera Kane sur l'endroit où il est, et là, il sera foutu.
Ülkedeki en iyi eğitmen olduğumu. Çünkü ben en azgın canavarları alır ve onlara birer tanrı biçimi veririm.
Que je suis le meilleur lanista de la République pour avoir transformé une bête sauvage en Dieu.
Canavarlar kafese konulmalı.
La place des bêtes est dans une cage.
Canavarlar, katiller ve tanrım o adam. - Kaçmasına yardım ettiniz.
Il y a des monstres, des tueurs et cet homme que tu as aidé à fuir.
Canavarlar!
Des monstres!
- Canavarlar. Peşimizdeler.
- Des monstres nous poursuivent.
Kanalizasyon içinde bilinmeyen timsah canavarları gibi şeyler mi?
Inconnu, du genre des alligators dans les égouts?
- Ben sana tüm gün burada oturup canavarları öldüreceğine çıkıp biraz basket oynamanı söylemiştim.
Je t'ai dit de sortir faire des paniers plutôt que de rester ici à tirer sur des monstres toute la journée. - Ce sont des extraterrestres.
Onlar aptal sorularıyla, akıl dondurucu beceriksizlikleriyle ve önemsiz duygusal problemleriyle sana işkence edecek olan zaman emici canavarlar ve vampirler.
Ce sont des vampires, des suceurs de temps qui te tortureront avec des questions stupides, une incompétence qui engourdit l'esprit et des problèmes émotionnels mineurs.
Korkunç canavarlar.
- Monstres.
Bu canavarlar cehennemin en karanlık yerinden geliyor.
Ces créatures sont les plus sombres de l'enfer.
Siz canavarları avlıyorsunuz.
Vous chassez des choses.
Canavarlar mı geliyor?
Est-ce que les monstres arrivent?
Olabilir, ama kıskançlık yeşil gözlü bir canavardır ve çocuklarımdan birine sorarsan sana söylerler canavarların mantığı yoktur.
Peut-être. Mais la jalousie est un monstre aux yeux verts, et demande à l'un de mes gosses, on ne raisonne pas avec un monstre.
- Kahrolsun canavarlar!
- Et à bas le monstre!
Kahrolsun canavarlar!
À bas le monstre!
Cevap çok basit canavarlar yaratılır hem de başka canavarlar tarafından.
La réponse est simple. Les monstres sont créés par d'autres monstres.
Pekâlâ, küçük canavarlar, hadi bakalım. Eve gitme zamanı geldi.
Allez, les monstres.
Aslında bazı zamanlar canavarlar o kadar da kötü değildir.
Tu sais, les monstres ne sont pas toujours mauvais.
Kocaman çocuklar canavarları odalarından kovmak için ne yaparlardı?
Que font les grands garçons pour chasser les monstres?
- Canavarlar gitmiş olur.
- Le monstre est parti.
- Evet. Bu canavarları öldürmek kanımda var.
Donc... délivrer le monde des monstres est dans mes gênes.
Bulmacaları, kalemindeki küçük canavarları ve Mark Ruffalo adında bir adamı seviyorsun.
Tu es Annie. Tu aimes les puzzles... les monstres sur ton stylo et un certain Mark Ruffalo.
Ve sana bir şey söyleyebilirim canavarlar gerçek.
Mais une chose que je peux vous dire..... les monstres existent.
Tüm canavarlar serttir.
Ce sont des monstres.
Canavarlar ile dolu bu dünyada yaşamak için bir kadına ihtiyacım var.
J'ai besoin d'une gonzesse pour survivre dans ce monde de monstres.
Canavarları alalım ve buradan gidelim.
On remonte ces monstres, et on se tire d'ici.
Cadılar Bayramı canavarları onurlandırdığımız ve birbirimize kızmadığımız bir gün olmalı.
Halloween, c'est pour célébrer les monstres, pas pour se fâcher.
Brian, bunların gerçek canavarlar olmadığına eminmisin?
Brian, t'es sûr que ce ne sont pas de vrais monstres?
O gün insanlarla dev canavarlar arasındaki savaşın... son günüydü...
- C'était le dernier jour de la guerre entre les hommes et les monstres géants...
Yani senin baban canavarların kralı mı?
- Alors, ton père est le roi de tous les monstres,
Kim bu canavarların uçağa binmesine izin verdi.
La première dame avait été mordue!
Ben gelinimi seçtikten sonra canavarları yumruklayabilirsiniz.
Après que j'ai choisi ma fiancée, vous pourrez taper des monstres.
Şu canavarlar amma güçlü çıktılar!
Les animaux sont très puissants, ici.
Ama bunun gibilerden kendimizi sakınamayız... canavarlar, vampirler
Des prédateurs, des vampires.
Canavarlar büyük ve güçlü olur.
Les monstres sont grands et forts.
- Eşek, canavarlar korkmaz.
Les ogres n'ont pas peur.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]