Cassandra Çeviri Fransızca
841 parallel translation
- Cassandra hasta.
- Cassandre est malade.
Bakire Cassandra'nin degindigi bir konu var ki, beni de tedirgin ediyor.
L'appréhension de Cassandre me cause du souci.
Küçük Cassandra'm, bir erteleme söz konusu olamaz.
- Cassandre... mon départ ne peut être reculé.
Cassandra!
Cassandre!
- Cassandra, kes sunu.
- Ca suffit.
Gel, Cassandra.
Viens, Cassandre.
- Cassandra! - Onu bagisla.
Ma sœur est malade.
Cassandra sezgilerinin ne kadar dogru oldugunu gördük.
C'est à moi de me battre. Hector a voulu t'éviter ce duel.
- Tesekkür ederim, Cassandra.
Il faut éviter ce combat.
Son insan, Leydi Cassandra O'Brien.
la dame Cassandra O'Brien.
Başka kadınlar da tanıdım, Daphne, Cassandra.
J'ai connu d'autres femmes, Daphné, Cassandre...
O yavru var ya, Cassandra, bağımlı olmadığını söyledi.
Cette fille, Cassandra, m'a dit qu'elle n'était pas dépendante.
Sen Cassandra'ya inanmayanlara ne oldu biliyorsun.
Tu sais ce qui est arrivé à ceux qui n'ont pas cru Cassandra.
Peki Cassandra, tek istediğim para.
C'est bon, Cassandra, tout ce que je veux, c'est mon fric.
- Cassandra.
- Cassandra.
Cassandra, bana yardım edebilir misin?
Tu peux m'aider?
Hem Cassandra'ya da onu izlemeye gideceğimi söyledim.
Et je dois aider Cassandra. J'ai promis d'aller au concert.
Cassandra'nın evinin arsasına tecavüz edilmesini kutlayan bir resepsiyona katılıyor.
À une petite réception fêtant la dévastation du terrain où se trouve Ia maison de Cassandra.
Belki Cassandra'ya yardım eder.
elle voudra peut-être aider Cassandra.
Sonra da Cassandra'yı görmeye git.
Tu iras voir Cassandra après.
- Cassandra'ya yardım etmek istiyor musun?
- Tu veux aider Cassandra?
Cassandra'yı görmeye.
Je vais voir Cassandra.
Cassandra, bekle!
Attends-moi une minute. allez!
Cassandra, özür dilemek istedim.
- Écoute... - salut. Tenez.
Bu geceki büyük haberimiz şu : Cassandra Elridge Dew Drop Inn'de.
Ce soir à Nantucket, l'événement, c'est le concert de Cassandra.
Bu Cassandra için.
C'est pour Cassandra.
Cassandra gerçekten gidecek misin?
Tu vas vraiment partir?
Cassandra bu onur sana ait.
Cassandra, à toi l'honneur!
Cassandra'nın evi gidiyor.
Adieu Ia maison de Cassandra.
Cassandra, Polis.
Cassandra, police.
Cassandra.
Cassandra.
- Cassandra, yaz bunları.
- Cassandra, écris ça.
Cassandra'yı bekliyorum.
J'attends Cassandra.
Kabus mu görüyoruz, Cassandra?
Tu fais un cauchemar, Cassandra?
Cassandra'nın cesedini tepede buldular.
Ils ont retrouvé le corps de Cassandra dans les collines.
Cassandra'nın dilini öğreniyorsun.
T'apprends la langue de Cassandra.
- Cassandra'yı.
- A Cassandra.
Cassandra, söylemem gerek, mükemmel görünüyorsun.
Cassandra, je dois le dire : tu es excellente.
Biliyor musun, Cassandra, bu yükseklikten... birinin üstüne tükürebilirsin.
Tu sais, Cassandra... Depuis ces hauteurs, on peut bien molarder quelqu'un.
Cassandra benim kızım olsaydı, buraya getirmezdim.
Une nana comme Cassandra, je l'amènerais pas ici.
- Cassandra ne olacak?
- Et Cassandra?
Cassandra, sen sipariş etsen?
Cassandra, tu commandes?
Umarım Cassandra izliyordur.
J'espère que Cassandra regarde.
Biliyor musun, Cassandra'ya takılıyor.
Tu sais, il drague Cassandra.
Cassandra ilgilenmiyor.
Cassandra s'en fout.
Cassandra Benjamin ile ilgilenmiyor çünkü
Cassandra se fout de Benjamin parce que,
Cassandrayı bir geri alabilsem.
J'aimerais que Cassandra revienne.
Bence gidip Cassandra'yı almalısın.
Tu devrais aller chercher Cassandra.
Ona Cassandra'yı dinletmeye çalışabiliriz.
Si on pouvait lui faire écouter Cassandra...
Sen Cassandra'yı al! Gerisini bize bırak!
Trouvez Cassandra, on s'occupe du reste!
Cassandra, seni seviyorum.
Cassandra, je t'aime.