English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ C ] / Cd

Cd Çeviri Fransızca

2,281 parallel translation
Ayrıca Abba'nın çıkmış tüm cdleri var.
Et que tu avais la collection complète des CD enregistrés par ABBA.
Ama Abba cdlerini Lois'den saklayalım.
Mais je cacherais les CD d'ABBA à Lois.
Hatta bir sonraki albümün için CD kutumdaki yeri bile hazır.
J'ai même un emplacement réservé pour votre prochain CD.
Alabileceğim bir CD'in yok mu?
On peut acheter votre CD?
Rap CD'si yapacaksın?
Faire un disque de rap?
CD dinliyordum.
C'est juste un CD.
Harika albümdür.
Génial, ce CD.
Ben de The Fist'in CD'sini aldım.
- J'ai le CD des Fists.
Müziğini kesiyorum, bayağı berbat çünkü.
Je regarde tes CD et c'est vraiment pas terrible.
Arabamda bir Steve Winwood cd'si var.
J'ai un CD de Steve Winwood dans ma voiture.
- Size cd yakma işinde başarılar.
- Bonne chance pour le feu.
Bence insanlar bildikleri şarkıyı duymak isterler, o dandik yeni albümünü değil.
Les gens veulent entendre des airs connus, pas les merdes du dernier CD.
Yeni, ilgi çekici bir müzik CD'si bakıyorum.
Je voudrais acheter de la nouvelle musique intéressante.
Korsan cd'lerinin çıkmasından endişe ediyorlar.
Ils craignent le piratage.
Bazı enstrümanlar ve kostümler alırız sonra da bilgisayarımda boktan bir pan flütü cd si yaparız.
On trouve les accessoires et on fait un CD de musique merdique à la flûte sur mon ordi.
Enstrümanlar alıp Cd hazırlamak için parana ihtiyacımız var.
On a besoin de ton argent pour faire des CDs.
Siz var mı CD almak?
¿ Comprar cd la musica?
Ve dünyanın her yerindeki insanlar Perulu flüt gruplarını destekliyorlar. Ve cdlerini alıyorlar.
Et le monde entier a appris à soutenir ses flûtistes péruviens, et à acheter leurs CD.
Güzel CD var mı?
Tu as des CDs?
Aynı şeyin hem CD'si hem plağı var.
Les mêmes CD en vinyle.
Al Green CD'den dinlenmez.
Ça ne s'écoute pas sur CD.
Şuna bak, bir CD kulesi, sadece CD'ler için bir kule.
Oh, regarde. Tu as une tour à CD. Une tour tout entière rien que pour les CD.
Yolda giderken dinlemen için birkaç şarkı kaydettim.
- Je t'ai gravé un cd pour le voyage - Oh!
Hayır, gerçek. CD'mi imzaladı.
Si, il a signé mon CD.
Oralarda bir yerde eski bir Salt-n-Pepa CD'si olacaktı galiba.
Je dois bien avoir un vieux CD de Salt-n-Pepa.
CD takıldı.
Ton CD saute.
Manolo kadınlar soyunma odasında yerde bulmuş bunu.
Manolo a trouvé ce CD dans le vestiaire des femmes.
Müzik CD'si falan zannedip buraya getirdim. İçinden bu dosyalar çıktı.
Je pensais que c'était de la musique, j'ai ouvert et voilà!
Manolo sen böyle bir CD bulmadın.
Manolo, t'as rien trouvé.
Neyse işte o dosyalara baktı ve hangi bilgisayarda yazıldıklarını buldu. Eddie için 5 dakikalık iş.
Il a réussi à sortir les données numériques qui disent d'où vient le CD.
CD'nizin güvenliği için endişelenmişinizdir.
- À propos de la sécurité de votre came.
- Cox'un mali varlık listesini getirir misin?
Vous nous apportez le CD sur le patrimoine des Cox?
CD'yi getirdim sanıyordum ama bulamıyorum.
Je pensais l'avoir, mais je ne le trouve pas.
Hard diskten bir tane daha CD basarım.
Désolée, j'en grave un autre.
Şimdi ver bakalım bana şu diski, CD'yi, ne zıkkımsa işte.
Alors donnez-moi cette disquette, ce CD ou ce putain de je ne sais quoi,
Manolo bir tane CD bulmuştu. Elimizdeki her şey oydu.
Manolo a rien trouvé d'autre, il y avait que ça!
Manolo'ya "Git soyunma odalarına bak bakalım başka casus CD'si var mı" mı diyeceğiz?
On va lui demander d'en pondre, des CD d'espionnage?
CD'yi götüren kadının adı Linda Litzke'ymiş. Harry Pfarrer adından bir adamla birlikteymiş. Beraber çekilmiş resimler dosyada.
Apportés par une femme dénommée Linda Litzke, l'associée d'un certain Harry Pfarrer.
- CD'yi geri ister misiniz hanımefendi?
- Voulez-vous votre CD?
- Teşekkür ederim.
J'adore votre nouveau CD.
Ayrıca kapına bıraktığım o karışık CD de sana yapacağım son miksti.
Et la compil que j'ai laissée sur ton palier... c'était la dernière que je te faisais.
Ben şarkılarından birini bir CD'ye koyana kadar hiç duymamıştı.
Elle les a découverts sur une de mes compils.
Babana yine de CD'mizi vereceksin, değil mi?
Tu donneras notre CD à ton père?
Bütün klasiklerin olduğu bir CD'de hazırladık.
Tu as tous les classiques en CD.
CS-356'yı üreten gene ihtiyacımız var. Hem de hemen.
Il faut qu'on ait le gène qui produit le CD-3-5-6, et il nous le faut tout de suite.
CD-356'dakinden çok daha stabil.
Il est plus stable que le CD-3-5-6.
CD-356'dan almış olduğu yoğun genetik karışımın yanı sıra tamamen kendisine özel çok çeşitli bileşenler de barındırıyordu.
Mis à part l'intense concentration de CD-3-5-6 dans son système, elle était remplie d'une variété de composés tout à fait uniques.
CD mi?
- CD?
CD burada.
Le CD.
CD'dekiler saçma sapan şeylerdi.
C'est décevant.
- Sana verdiğim toplama Cd'de varlar.
- Je l'ai mis sur ton CD.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]