English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ C ] / Charge

Charge Çeviri Fransızca

15,044 parallel translation
Hayır. İzin ver.
Je m'en charge.
Bu sistemin sorumluluğu sendeydi... -... ve şimdi o sistem berbat oldu.
Vous étiez en charge du système et maintenant, il est corrompu.
Baktığı kimse yok.
Aucune personne à charge.
Her şeyden ben sorumluyum, arkadaşlarımla temas kurdum, mezun tabelasını hazırladım.
ça veut dire que je suis en charge de tout contacter toute ma classe, préparer la table des anciens...
Dış avukatlarla kim ilgileniyorsa beni ona aktarabilir misiniz?
Pourriez-vous me passer la personne en charge des juristes extérieurs?
Kaplanla evlen, tavşanı öldür...
Je m'en charge.
- Tamam, bırak ben halledeyim.
- OK, je m'en charge.
- Sana hallederim dedim.
- J'ai dit, je m'en charge!
Yakma topumu tam güçte ateşlemek için bedenimin enerjisi ile beş saniye kadar yükleme yapmam gerek.
Pour un tir à pleine puissance, il me faut 5 secondes de charge.
Vardiyanın geri kalanında çöp görevi sizde.
Vous prenez les déchets en charge jusqu'à la fin de la garde.
O başa geçince, hepimiz şirketin iyi ellerde olduğunu bilerek rahat olabileceğiz.
Avec lui en charge, on peut se détendre En sachant que l'entreprise est entre de bonnes mains.
Dr. Protnow'un duruşma zamanlarını karıştırmaması yada meşgul olmaması için,... Cook İlçesi Cezaevinin himayesinde tutulacak.
Et pour être sûr que le Dr Portnow n'est pas trop occupé ou distrait pour établir ses dates d'audiences, il sera placé sous la charge du bureau d'application des peines du comté.
Bugün için koruma altına aldım.
J'en ai la charge pour la journée.
2001 yılında Wisconsin Masumiyet Projesi Steven'ın davasını üstlenmeyi kabul etti.
En 2001, le Projet Innocence du Wisconsin prend en charge l'affaire de Steven.
Gregory Allen için kovuşturma açan savcının kim olduğuna baktığımda da Denis Vogel olduğunu gördüm.
J'ai regardé qui était le procureur en charge de l'affaire Gregory Allen, et c'était Denis Vogel.
- S.D. Sorumlu doktor.
D.E.C., Docteur en charge.
Şarj.
En charge.
Şu anda, benim sorumluluğumda olmayıp da bu sistem tarafından çiğnenip tükürülen başka insanlar da olabileceğini düşünürken işimi hakkıyla yapabileceğimden emin değilim.
Je ne suis pas sûr de... de faire ce qu'il faut quand je suis préoccupé par... si d'autres personnes qui ne sont pas à ma charge sont... en train d'être détruites par ce système judiciaire.
Diyebilirim ki çoğu vakada, biz olay yerine gelince denetim bize devredilir ve oradakilere biz rehberlik ederiz.
Dans la majorité des cas, lorsqu'on arrive sur les lieux... on nous donne le contrôle complet et on prend tout en charge.
Fakat yaşadığı hiçbir acı omuzunda taşıdığı hiçbir yük Wisconsin Eyaletinin ve onun için çalışanların Steven Avery'ye ve ailesine çektirdikleriyle mukayese edilemez.
Mais... la douleur... la charge qu'il porte... n'est rien comparée à ce que l'État du Wisconsin et les gens à son service ont fait subir à Steven Avery et sa famille.
Sizlerden vazifenizi hiçbir şekilde aklınızdan çıkarmamanızı ve dürüst yurttaşlar olarak adil ve doğru bir karar vermenizi istiyorum.
Je vous charge de garder fermement votre devoir à l'esprit et, en tant que citoyens dignes de ce nom, de rendre un verdict juste et vrai.
Halledeceğim.
Je m'en charge.
Yükleme bölümü mü?
Là où on charge. Là où vous chargez...
Geri kalan sistemler yükü devralmak istemiş ama yük çok ağırmış.
Tout le reste à bord essaie de récupérer la charge Mais la charge est trop lourde.
C-2, konumlandırma sisteminin operasyondaki ağırlığı nedir?
C2, c'est quoi la charge opérationnelle du PLS?
O metroda bir yığın mühimmat bıraktım.
J'ai laissé une grosse charge de démolition dans ce métro.
Donanma kuvvetleri mühimmatı alabilir ve o şeyin altından yüzebilir.
Les SEAL peuvent récupérer la charge, et nager sous les pieds de ce truc.
Anevrizma oldu, ama söylemeye çalıştığım Kuzey Amerika tedarik zincirinin müdürü olana kadar hep böyle çalıştım.
C'était un anévrisme. Le fait est que je faisais mon chemin jusqu'à ce que je sois en charge de toute la chaîne d'approvisionnement d'Amérique du Nord
Bu deneyin amacı bir yerinizi yakmadan bir yerinizi dondurmadan etrafında tabaka oluşturmak.
Maintenant, l'objectif de cette expérience est de créer un revêtement uniforme, pas d'excès de charge, et pas de points froids.
Ben halledeceğim.
Je m'en charge.
Tabi ki Bayan Kennedy.
Mme Kennedy, on s'en charge.
Yönetimi ele geçirince yılın her günü sizlere Trol yedireceğim.
Avec moi en charge... Je vais vous servir troll Tous les jours de l'année.
Her şeyi ben halledeceğim.
Je m'en charge.
- Ben hallederim, siz gidin.
Allez. Je m'en charge. Allez-y.
- Evet, ben babasıyım ve sorumluluğu üstleneceğim.
Oui, je suis son père et... je... je prends tout à ma charge.
Bu işi halledeceğim.
Je m'en charge.
Hop! Ben bakarım.
Je m'en charge.
Üstüne patlayıcı yerleştirdik.
On le charge de poudre.
Dolu bir programımız var, o nedenle hemen başlamak istiyorum.
Notre emploi du temps est chargé, mettons-nous au travail.
Gelecek haftaki bölümü tanıtmadan evvel hafif bir kendimi tanıtmak istiyorum.
J'ai été chargé d'annoncer l'épisode suivant. Mais avant ça, l'histoire de ma vie.
Herrmann, karavana bak.
On s'en charge.
Evet. Yani biraz yoğunuz ama sizler gibi işleri olanlar için değiliz.
Je veux dire, on est un peu chargé, mais jamais trop chargé pour une société comme la vôtre.
Altın rengi ceketin de o işi görüyor zaten.
Ton blazer s'en est chargé.
Birlik'tenim ve sizi ben bilgilendireceğim. Sitch diyebilirsiniz.
Je suis Sytch, de l'Association, on m'a chargé de tout vous expliquer.
- Silah, cephane ve top var. - Bunun benim çiftliğimle ne alakası var?
Un train chargé de fusils, de munitions et d'artillerie.
Görevin yakıtı doldu, yüklendi ve kalkışa hazır.
Le plein est fait, chargé et prêt au lancement.
Mike, herşeyi devam ettirdi
Mais Mike s'est chargé de tout.
Geran ; bana ve Matthias'a bu adamın golf topları içinde kokain getirdiği tırı çalmamız için para teklif etti.
Geran nous a offert du fric pour voler un camion, chargé de cocaïne. Quoi?
Rotterdam'dan Köln'e geliyor tırın içinde ; içinde Şili'den gelen kokainin olduğu golf topları var.
Chargé de balles de golf bourrées de cocaïne.
Şarjı her zaman tam olsun.
- Garde-le chargé.
İçinde mermi var.
Il est chargé.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]