English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ C ] / Cheap

Cheap Çeviri Fransızca

83 parallel translation
Hey Cheap, McCord nerede?
Hé, Cheap, où est McCord?
Cheap, sana bir şey sordum, buraya gel ve bana cevap ver.
Je t'ai posé une question. Viens ici et réponds-moi.
İçki var mı, Cheap?
Encore de l'alcool, Cheap?
Hayır ya, Cheap, gerçek bir dosttur.
Pas Cheap, iI est un bon ami.
- Teşekkürler, Cheap.
- Merci, Cheap.
Nasıl gidiyor, Cheap?
Comment ça, Cheap?
Midemi bulandırıyorsun, Cheap.
Tu me dégoêtes, Cheap.
# Ucuz haplar satan #
# Who'd give you cheap pills #
- Amma ucuza kaçmış.
- Plutôt cheap comme cercueil.
Dandik telefon.
Cheap téléphone cul.
Bu Ucuz Numara.
Et voici "Cheap Trick"!
- Cheap Trick'i dinlemeyi tercih ederim.
Je préfère écouter les Cheap Trick.
Bu çok adiceydi.
C'était vraiment cheap.
Gerçekten adiceydi.
Très cheap.
Ta buradan ne kadar ucuz takım giydikleri belli oluyor.
Même d'ici, leurs costards font cheap.
Ama o Yvonne'un ucuz olduğunu düşünüyorum.
Mais cette Yvonne est cheap, non?
Her şeyin değerini küçültmeye çalışma.
Ne sois pas cheap.
Because I am not a cheap slut.
Je ne suis pas une sale pute.
"mmm, mmmm, mm Serbest Yazılım... kesin ucuz, adi, cheap, iğrençtir"
"Hmm, hmm, Logiciel Libre, ce doit être bon marché, de mauvaise qualité, sans grande valeur."
Tek amaçları, aşırı pahalı sekerli suyla, dağılan ve çocukların.. ... boğazına kaçan plastik oyuncaklar almak olan akılsız seyirciler.
ces ineptes spectacles fourguant eau sucree hors de prix... et gadgets cheap qui se brisent aussitot... et dechirent la cloison nasale des gosses.
- Ucuz görünürsen insanlar başarısız olduğunu düşünür.
Si tu fais dans le cheap, ils penseront que tu ne réussis pas.
Cheap Tickets'ta indirim var.
Travelprice brade ses prix.
- Az bahşiş bırakan biri olduğumu söyleme sakın. - Söylemem, Mr Boivin.
- Tu viendras pas dire que je suis cheap sur le tip.
Biraz ucuza kaçmamışlar mı?
C'est un peu cheap, non?
Eric Clapton, The Almann Brothers Cheap Trick ve Bob Seger var.
On a Eric Clapton, The Allmann Brothers... Cheap Trick et Bob Seger.
"Âşık olduğun kadın" la, ucuz yasadışı bir ilişki yaşayacaktın öyle mi?
Un contrat cheap, illicite, avec une femme que vous "aimez".
Tüm bunlar için'Ucuz bir göz yanılması'dememiş miydin? Dışarıda hayatın devam ettiğini ama burada değişmediği söylemiştin.
T'avais pas dit que c'était une illusion cheap et que dehors la vie continuait alors que dedans, rien ne changeait?
# Ucuz şampanyayı patlat # # Ateşlere dalıyoruz #
Pop the cheap champagne we re going down in flames hey
- Cheap Trick.
Cheap Trick.
Cheap Trick şarkıları mırıldanmaz.
Cheap Trick, ça se fredonne pas.
Bilirsin işte, Bay Buttman ve o ponpon kızlar ve maskotlar gibi ucuz Amerikan maskaralıkları!
Quoi, le lock-out? Lock-out? - Hé, Buttman, avec ses affaires cheap américaines, comme les cheerleaders, les mascottes...
Peki, ucuz bir çekiciliği var diyelim.
Et bien, ouais, dans le genre cheap.
Oldukça ucuzlar ama batıdaki gençlerin hoşuna gidiyor.
Assez cheap, mais les jeunes occidentaux adorent.
Sanırım "Cheap Trick" den Robin Zender "beni istemenizi istiyorum" demişti, eğer o şarkıyı ben söylüyor olsaydım "beni istemenizi istemiyorum" derdim.
Il me semble que c'était Robin Zender, de "Chip Trick", qui disait "I want you to want me", et bien si je chantais cette chanson ça ferait "I don t want you to want me".
Dünyadaki son gecesini Mesa Üniversitesindeki birkaç arkadaşıyla ucuz bir içki için gittiği bir sınır barında geçirmişti.
Elle a passé sa dernière nuit sur terre dans un bar cheap que beaucoup d'étudiants fréquentent.
Şarkıyı Cheap Trick'le değiştiriyoruz.
On va jouer Cheap Trick!
Gözyaşlarımı ucuz bir otel yatağında, sarhoş bir profesörün beni becermesinden sonrasına sakladım.
J'ai gardé ça pour plus tard quand, couchée sur le lit d'une chambre d'hôtel cheap, je viendrais de me faire baiser par un prof de littérature.
Ucuz porno filmleri tahmin edilmez mi?
- Et les films porno cheap, c'est pas prévisible, ça, peut-être?
Ucuz bir mor takım giyen ve makyaj yapan beş para etmez herifin biri.
Un taré maquillé en costard violet cheap.
Şimdilik yağIı yiyeceklerle karınlarını doyuracağız.
Là, c'est gras et cheap pour bourrer les invités.
Beyin Takımı Pikniğine "Cheap Trick'i" davet ettiğimizden beri içerideyiz.
On est surendettés depuis qu'on a fait venir Cheap Trick au pique nique du club.
* Şarap ve ucuz parfüm kokusu *
A smell of wine and cheap perfume
Ucuz numara.
- Les Cheap Trick.
"Ucuz numara" şarkısını hep sevmişimdir. Evet.
- J'aime cette chanson des Cheap Trick.
- Hey, Cheap!
- Cheap!
- Nereye böyle, Cheap?
- Où vas-tu, Cheap?
- Sözler para etmez bebeğim.
-'Words are cheap, baby.'
- Bunları sevdin mi?
Cheap Trick, je connais.
Cheap Trick.
Cheap Trick.
gerçek kişi ve olaylarla ilgisi yoktur.
"Surrender" par Cheap Trick.
Cheap Trick açsana.
Mets Cheap Trick.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]