English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ C ] / Chinatown

Chinatown Çeviri Fransızca

625 parallel translation
"Chinatown bayramı kutluyorlar. Belki değerli bir şeyler alınabilir. Haydi aşağı git".
Le Quartier chinois est en fête, ça vaut le coup d'y aller.
"Sen değiştirdin dime bu filmi ChinaTown'da?"
C'est toi qui as changé la bobine de pellicule à Chinatown?
Çin Mahallesi'ne gitmek istiyorum.
Je veux aller à Chinatown.
Çin Mahallesi'nin yanında oturuyorum.
Je vis juste à côté de Chinatown.
- Çin Mahallesi'ne git.
A Chinatown.
Sizinle buluşmayı kabul edince Çin Mahallesi'ndeki Crimson Dragon'a gelmesini söyleyin.
Quand il sera d'accord pour vous voir, faites-le aller au Crimson Dragon dans Chinatown.
Alevler şu anda Çin Mahallesi bölgesine doğru yayılıyor ve kurtarma çabalarını da aksatıyor.
Un mur de flammes se déplace vers Chinatown, ce qui gêne les secours.
Biraz evvel Çin mahallesindeydik. Kimsede mal yok.
On revient de Chinatown, ils ont rien du tout.
- Çin Mahallesi, Hong Kong Restoran'a.
- À Chinatown, au Hong-Kong.
Ve de artk Chinatown'braktm. - Ne zamandan beri?
- Et je ne suis plus à Chinatown.
- Çin mahallesinde birlikte çalstk.
- Nous étions flics à Chinatown.
- Bir ara savc da aynsn söylemisti.
C'est ce que le procureur me disait à Chinatown.
- Çin mahallesinde.
- Depuis Chinatown.
Çin mahallesinde öyle.
- À Chinatown, oui.
- Çin mahallesi. Herkesi.
de Chinatown... personne.
1 712 Alameda. 8 : 30'a kadar bekle.
1 712 Alameda. Si je n'y suis pas à 8 h 30, emmène-les à ton bateau. À Chinatown.
Bosver, Jake. Buras Çin mahallesi.
Laisse tomber, c'est Chinatown.
'Tanıdığım alıcıların çoğu Fei Tsui yeşiminden bahsedince ağzımı aramak istedi.' 'Ama biri beni Çin Mahallesi'ndeki bir kulübe gönderdi.'
La plupart des receleurs que je connaissais aurait voulu raccrocher quand j'ai mentionné le Jade Fei Tsui mais un m'a envoyé dans une boite à Chinatown
- Çin lokantasında tanıştık.
On s'est vus á Chinatown.
Kız Çin mahallesinin girişinde kalıyor. Bir kuyumcunun üzerinde.
Monte la rue, prends vers Chinatown.
Otobüsü Çin mahallesinde terk etmişler.
Ils ont largué le bus dans Chinatown.
Şu yerli, Çin mahallesindeki kızla barışmaya gitmiş olabilir mi?
Et si l'lndien allait à Chinatown se rabibocher avec sa copine?
- Ama otobüsü orada terk etmişler.
Ils ont largué le bus à Chinatown.
Dördüncü Bölgenin aºagisinda. Ç in Mahallesinde.
Secteur 4, Chinatown.
Özellikle Chinatown'da.
Et spécialement à Chinatown.
Chinatown'u çevirdiğini bilmiyordum.
Je ne savais pas que vous teniez Chinatown sous contrôle.
Chinatown ile ilgili.
Ça a un rapport avec Chinatown.
Chinatown'daki köle ticareti ile ilgili, 12 - 13 yaşında kızlar, gemiden inip doğruca kulübelere giden.
À propos de l'esclavage à Chinatown, des filles de 12-13 ans mises au bordel à peine descendues du bateau.
Lee, Chinatown'da nereye giderdin - batakhanelerden kaçmış bir kızı bulmak için?
Lee, où irais-tu à Chinatown pour trouver une fille qui s'est enfuie du bordel?
Dün gece, sen ve o Chinatown'daydınız.
Vous étiez ensemble à Chinatown, la nuit dernière.
Chinatown'da, kibar biri olarak tanınıyorsunuz, dürüst biri.
À Chinatown, vous avez la réputation d'être gentil, d'être un homme juste.
Bir bilgi üzerine, onu Chinatown civarlarında aramaya başlarlar... Çinlilerce işletilen bir şirketin arka tarafında... Leonard Zelig'in tanımına uyan... garip görünümlü bir Asyalı bulunur.
D'après un tuyau... ils ont retracé ses activités à Chinatown... où, derrière un établissement chinois... un oriental bizarre... qui correspond à la description de Leonard Zelig est repéré.
Hayalet Polisi Chinatown Hayaletini Enseledi
Les flics anti-fantômes dans Chinatown.
Herşey Çin mahallesinde başladı.
Tout a commencé ici à Chinatown.
Çin mahallesindeki bir dükkandan.
Chez un brocanteur à Chinatown.
Çin? Sanırım Çin mahallesinden bahsediyorsun oğlum.
Tu dois vouloir dire Chinatown, fiston.
- Cesedini Çin mahallesinde bulduk.
- On a trouvé son corps à Chinatown.
Peki bu cinayet Çin Mahallesi'nde bir savaş olduğunu mu gösteriyor?
Ce meurtre signifie-t-il que les gangs de Chinatown se font la guerre?
Efendim, söylentilere bakılırsa Jackie Wong sadece Çin Mahallesi'nin değil, gizli bir çetenin de başımıymış değil mi?
La rumeur dit que Jackie Wong était le maire officieux de Chinatown et qu'il était à la tête d'une Triade secrète.
Çin Mahallesi.
Chinatown.
Böylece Dai Jackie Wongu'un öldürülmesiyle, Çin Mahallesi'nde uzun bir dönem kapanmış oldu.
Avec la mort du Dai Jackie Wong, une page de l'histoire de Chinatown est tournée.
Ben Tracy Tzu, WKXT Haber, Mott Sokağı, Çin Mahallesi.
Ici Tracy Tzu pour WKXT, à Mott Street, Chinatown.
Komiser, Çin Mahallesi arkanızda.
Commissaire, Chinatown avec vous.
Ne yaparsanız yapın ama şunu bilin ki ; Çin Mahallesi % 100 sizin arkanızdadır.
Frappez-les avec gourdin. Chinatown vous suit à cent pour cent.
Ama Çin Mahallesinde tek olay yok. O yüzden kim söylediyse yalan söylemiş.
Ils n'ont jamais fait la moindre enquête à Chinatown.
Çin Mahallesi'ne hava saldırısı mı yapalım yani?
Attaquer Chinatown avec l'aviation?
Ve bunu da ben yaparsam, buradaki savaşı ben kazanmış olurum. Burada kazanmak önemli.
Si on me respecte, je gagnerai la guerre à Chinatown.
Çin Mahallesinde bir devrim istiyorum.
Je veux que ça chauffe à Chinatown.
Neden? Çin Mahallesi böyle kötü mü, sizce?
Chinatown va si mal que ça?
- Tanrim, Çin mahallesi, degil mi?
Mais c'est Chinatown!
- Çin mahallesi, ha?
Chinatown, hein?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]