English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ C ] / Choir

Choir Çeviri Fransızca

62 parallel translation
# Şu eski abuk sabuk aptalca oyunlar ve şakalar için #
Pour te voir choir Sur ton arrière-train
Beni buradan da koparma.
Vous me laissez encore choir!
O yığın gibi devrilip de
De la laisser choir
Bir şey yapamıyorum. Onu yere bırakıyorum.
Je l'ai laissée choir.
- Hepsine boş veriyorlar, tatlım.
- Elles laissent tout choir, chérie.
Telaşla koşarak geldi ve onu kapının önüne bıraktı.
Il est passé devant la maison au galop et l'a laissé choir sur le seuil.
" Bir arkadaşımla dışarı çıkarsam Eder miydin şikayet?
" Et qu'on peut laisser choir Sans vergogne
Ve o da seni başıboş bıraktı.
Et il vous a laissée choir.
Hiç sözümü tutmadığım oldu mu?
Je t'ai déjà laissé choir?
Sanırım bir şey düşürdün.
Tu l'as laissé choir, je crois.
Çünkü artık bıktım, tren erken kalkar ve tüm kalabalık başından savar, beni.
J'ai grimpé dans un train, et j'ai tout laissé choir.
Ve kötü prens John Kılıcına bir baktı
Et Jean le Cruel Fit choir sa lourde épée
Yavaş yavaş alçalıyor. Estikçe yere yaklaşıyor.
Elle se laisse choir, hurle, est en bas.
Bruno'nun düşmanları dedi ki : " Böyle düşünceler Aristo'nun yıldızlarını bile düşürürdü göklerden!
les ennemis de Bruno disent que de telles idées vont faire choir des cieux les étoiles fixes d'Aristote
- Bıraktım.
- J'ai laissé choir.
Beni burada bırakacağınıza hala inanamıyorum.
N'empêche, vous m'laissez choir!
"Kadın düşmemek için çabalıyordu. " Ama kuşku yok ki düşecekti.
Il est aisé de voir l'intérêt qu'elle a de ne point choir et l'impossibilité de garder l'équilibre.
Beni bıraktı. Öyle yaptı, biliyorum.
Il m'a laissée choir.
Gözü dönmüş, boşa gidiyor salladığı kılıç.
Mais le souffle de sa cruelle épée fait choir l'ai. Eul affaibli.
Beyler, eğer aklınız varsa, kararlarım ve yeteneklerim için beni istersiniz. Ama gerçek şu ki, şu anda sizden ayrılıp acilen şehre gitmeliyim. Böylece oğlum, benim için en önemli şeyin kendisi olduğunu anlar.
Messieurs, si vous jugez bien, vous m'approuverez autant pour la qualité de mon travail que pour le fait que je vous laisse choir pour foncer au stade, parce que mon fils est ma priorité absolue.
Ben de şimdi senin Paula'yı başından atmakla ne kadar mutlu olacağını söylüyordum.
Je sais que tu serais ravie de laisser choir Paula. Il y a conflit.
- Eğer doğa dokunursa buraya bırak
Si la Nature vous touche, laissez choir une Larme.
"Sonsuza kadar mutlu" yaşanacak adamlar ve kızları yığıntı içinde bırakanlar vardır.
Il y a les mecs "et ils vécurent heureux" et ceux qui laissent choir les filles comme des merdes et je sais faire la différence
Çünkü sonunda Bırakamazsın onu
Parce qu'à la fin Tu ne peux la laisser choir
Bugün gülümseyen o çiçek
ses beautés laissé choir
Sana bir kez gerçekten ihtiyacım oldu ve beni hayal kırıklığına uğrattın. Bir kez...
La seule fois où j'ai vraiment eu besoin de toi, tu m'as laissé choir!
You're a bunch of choir boys!
Vous êtes tous innocents! Dépêche-toi.
Beni yeterince sert silkelerseniz, ciddi bir şey çıkacağını sanıyorsunuz, fakat sizi temin ederim, son derece sığımdır.
Croyez-vous qu'en me secouant très fort, quelque chose d'intéressant pourrait choir à vos pieds? je vous avertis, je suis profondément futile.
Ne zamandan beri cerrahlar beni reddedebiliyor?
- Un chirurgien ne me laisse pas choir!
- The Mormon tabernacle choir.
Le choeur du Tabernacle mormon.
bir iş anlaşmamız vardı ve O beni terketti.
On avait fait un marché commercial, et il m'a laissé choir.
Ama kalbinin derinliklerinde meydana gelmek üzere olan başka bir görevin beni kibarca bırakabileceğini düşündüğünü söyleyemiyorsun.
Mais tu ne peux pas me dire qu'au fond de ton coeur... tu ne penses pas qu'un autre devoir à venir... pourrait être de me laisser choir aussi gentiment que possible.
"koro" derse
- Let's start a... - Choir - When I begin to
Stafford'un seninle işi bitti, değil mi?
Stafford vous a laissé choir.
♪ Öylece durur ♪ koro : ♪ durur ♪
♪ You just stand ♪ choir : ♪ stand ♪
Koro : ♪ Ne yaparsın söyle ♪
Choir : ♪ Tell me what do you do ♪
♪ Evet yapılacak her şeyi yaptıktan sonra ♪ Koro ♪ Öylece durursun ♪
♪ Yes, after you ve done all you can ♪ choir : ♪ You just stand ♪
- ♪ Durur ve emin olur ♪ koro : ♪ Durur ve emin olur ♪
- ♪ Stand and be sure ♪ choir : ♪ and be sure ♪
- ♪ Fırtınaya doğru ♪ koro : ♪ dayan ♪
- ♪ Through the storm ♪ choir : ♪ stand ♪
- ♪ Yağmura doğru ♪ koro : ♪ dayan ♪
- ♪ Through the rain ♪ choir : ♪ stand ♪
İşte güzel bir tane daha. " Al şu takatukaları, takatukacıya götür. Takatukacı takatukaları takatukalamazsa.
"Peu me chaut qu'un chasseur sache chasser sans chien... s'il chasse sans chichi en chaussant ses chaussures... si chuintantes sans choir et sans souci... six sous si choux sous ses chaussons."
- Stefan yok.
Mes amis me laissent choir.
Sen de ona değer vermiyorsun.
Tu laisses choir!
Ve kocam beni toksik atıkmışım gibi terketti.
Mon mari m'a laissée choir.
- Koyun eti ye ve öl.
- Va te faire choir.
Sandra!
- Est-ce que c'est Connor? Just like the sweet song of a choir
Koro - : ♪ Durur ♪
Choir : ♪ Just stand ♪
Koro ♪ Öylece durursun ♪
Choir : ♪ You just stand ♪
Koro : ♪ ve katlanır ♪
Choir : ♪ And endure ♪
Koro ♪ Ne yaparsın ♪
Choir : ♪ What do you do ♪
Koro ♪ Çocuk, sadece ♪
Choir : ♪ Child, you just ♪

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]