Cindy Çeviri Fransızca

Cindy, olaya dönelim, tatlım, tamam mı?

- Cindy, reste bien concentrée, s'il te plaît.

Tamam. Cindy yeni bir randevu için hazır. Kim ister?

Cindy est prête pour un autre rendez-vous.

Cindy.

Cindy...

Bitişikte oturan Cindy.

Cindy est notre voisine.

Böylece günaşırı Cindy ile yüzebilirsin.

Vous pourriez nagez avec Cindy tous les après-midi.

Cindy'yi kamptan yaklaşık bir buçuk kilometre uzaktayken aldılar.

Ils ont pris Cindy à un kilomètre de notre camp.

Merhaba Cindy. Brick burada değil.

Brick n'est pas là.

Cindy'le olmak bir mucize.

C'est un miracle que j'ai Cindy.

Cindy başkasıyla öpüşmüş. - Ne!

Cindy a embrassé un autre gars.

- Cindy birkaç gün önce bana söyledi?

Cindy me l'a dit il y a quelques jours.

Baba, Cindy olayı yüzünden sana bağırdığım için özür dilerim.

Papa, je suis désolé de t'avoir crier dessus à propos du truc avec Cindy.

Cindy'e başka birisiyle öpüşmemesi için 10 dolar vermeyi uygun gördü.

Il a décidé qu'il était plus simple de donner 10 balles à Cindy pour qu'elle n'embrasse plus jamais ce garçon.

Cindy Jansen.

Cindy Jansen.

Lacey bunu Mindy ve Cindy'ye söyleğinde.

C'est alors que Lacey le dit à Mindy et à Cindy.

Parker Cindy Lou Peeples'a, vajinasını göstermesi karşılığında kurabiye teklif etti.

Parker a offert un biscuit à Cindy-Lou Peeples si elle lui montrait son vagin.

Hademe onlara doğru yaklaştığında Cindy önlüğünü yukarı kaldırıyordu.

Le gardien leur est tombé dessus au moment où Cindy soulevait son tablier.

Cindy Lou'ya kurabiye teklifi olayından.

Marché que tu as fait avec Cindy Lou.

Cindy? Diğer çocukları gördün mü?

Cindy et les autres enfants?

Yani acır ama iyi şekilde. Lanet olsun.

Ecoute, Cindy veut ouvrir un truc dans le centre ville tu récupères son boulot, et t'auras plus de fric que jamais

Merhaba, ben Cindy.

Salut, c'est Cindy.

Beni aramanı Cindy mi söyledi?

C'est Cindy qui vous a dit d'appeler?

Hayır, aramamı Cindy istemedi.

Non, Cindy ne m'a pas dit d'appeler.

Sezon 4 Bölüm 1 Cindy Plumb

Saison 4 Episode 1 Cindy Plumb

Şarkıcı aktör veya... cindy plumb sizi Ingilizce, ispanyolca, çince, and japonca boşaltabilir.

Cindy Plumb peut vous faire jouir en anglais, en espagnol, en mandarin ou en japonais.

Gerçek cindy'yi bana geri ver.

Rendez-moi la vraie Cindy.

Cindy?

Cindy?

Merhaba, ben Cindy.

Bonsoir, moi c'est Cindy.

Amcam Cindy'yi beğendi ama ben Jade'i seçtim.

Mon oncle aimait Cindy, mais j'ai eu Jade.

Cindy Landon.

Cindy Landon : veuve noire.

Cindy hariç.

Sauf Cindy.

Üzgünüm, Cindy. Maymun olduğunda onu durdurmak imkansız.

Désolé Cindy, dès qu'il imite un singe on ne peut pas l'arrêter.

Saatte ancak 10 dolar kazanıyordu.

Cindy n'a jamais eu le bac, elle gagnait seulement 10 dollars de l'heure.

- Sanırım Cindy demek istediniz.

Je pense que vous voulez dire "Cindy".

Cindy binadan herkesle birlikte saat 03 : 10'da çıktı.

Cindy a quitté ce bâtiment à 3h10 du matin comme tous les autres.

Melissa, bu kadını tanıyor musun? Bu Cindy.

Bonjour Melissa, reconnaissez-vous cette femme?

Başına bir şey mi geldi?

C'est Cindy. Elle a des ennuis?

Cindy'nin kulüple ilgili başka problemleri var mıydı?

Cindy avait-elle des problèmes au club, à votre connaissance?

Çocuklar, bankayla konuştum. Cindy'nin kocası doğru söylüyormuş.

J'ai parlé au banquier, le mari de Cindy disait la vérité.

Parasını bir deliğe koyup üstünü çerçöple kapatmış olmalı. Bence Cindy kaçtı.

Il aurait mieux fait d'enterrer son argent au fond d'un trou.

Eczacı gibi bir striptizci her yerde iş bulabilir, değil mi?

Je pense que Cindy s'est enfuie, une stripteaseuse peut trouver du boulot partout.

Cindy ondan hiç bahsetmedi.

Cindy n'a jamais parlé d'elle.

Margot öldü, Cindy kayıp.

Margot est morte... et Cindy a disparu.

Cindy'yle problemlerimiz var ama bunu Noah'ya asla yapmaz.

Cindy et moi, nous avons des problèmes, mais elle ne ferait jamais ça à Noah.

Hepsini Cindy'nin vardiyalarına karşı çapraz denetime aldık.

On a recoupé avec les soirs où Cindy dansait.

Birçok müşterinin sabıka kaydı var ama hiçbiri Cindy'nin kaybolduğu gece orada değilmiş, şimdilik.

Beaucoup de clients ont un casier, mais jusque-là, aucun d'entre eux n'était là le soir de sa disparition.

Cindy'nin üç özel müşterisi var. Biri aradığımız adam olabilir.

Cindy a trois habitués, l'un d'eux pourrait être notre gars, OK?

- Cindy işi beş ay önce bıraktı ama siz haftada en az iki kez orayı aramaya devam ettiniz.

Cindy a quitté son travail il y a 5 mois, et vous avez continué à appeler au moins 2 fois par semaine.

Bakın. Cindy'yi asla incitmem.

Non, écoutez, je ne ferais jamais de mal à Cindy.

Bu da ne Cindy?

Bordel, Cindy, qu'est-ce que c'est que ça?

Sevimli kız.

Cindy...

Cindy lise mezunu değil.

Écoutez...