English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Türkçe → Fransızca / [ C ] / Clock

Clock Çeviri Fransızca

56 parallel translation
Salı günü sabah 8'de herkes kıyafeti ile plajda hazır bulunsun.
- Oui, merci. - She agrees to take off her clothes Tuesday morning, eight o clock on the beach.
Tamam. " Hickory dickory doc. The mouse ran up the clock.
" Quand le chat n'est pas là, les souris dansent.
"The clock struck one, and the other two escaped with minor injuries."
"Quand il n'est pas las, il y met le holà."
... round the clock, plus a 153 sets in eyes top a P.M.A. Willmer.
... round the clock, plus a 153 sets in eyes top a P.M.A. Willmer.
Jack bahar festivaline sarhoş bir şekilde gelip "Clair de Lune" yerine "One O'Clock Jump" ı çalana dek bir tek mavi kurdele bile kazanamamıştım.
Je n'ai jamais gagné un trophée avant qu'il se pointe ivre-mort à un récital, et joue One O'clock Jump au lieu de Clair de Lune.
Kaptan Clock yaşıyor. O konuşuyor.
Capitaine Pendule est vivant. ll parle!
Dın Don Dan Kaptan Clock.
Ding, ding, dong. Capitaine Pendule.
Buna inanmayacaksın ama galiba az önce Saat Kralı'nı gördüm.
Tu ne vas pas me croire, mais j'ai cru voir Clock King.
Temple Fugate olduğunu düşünüyorum, Saat Kralı.
Je penche pour Temple Fugate, alias Clock King.
- Cd'de çilekli alarm saati var mı?
Tu as Strawberry.Alarm Clock sur CD?
Tartışmalı "clue in the clock" bile.
Même le discutable Mystère de la Pendule.
Saatin Çevresindeki Kayalar.
- Rocks Around the Clock.
All you gotta do is run out the clock.
Contente-toi de jouer le chrono.
Ifl couldjust turn back the clock
Si je pouvais remonter le temps
You need to wake up early, I hid the alarm clock.
Tu dois te lever, j'ai caché le réveil.
Ama Cartman kendini hastaneye atınca grubumuzdan bir kişi kaybettik sonra Kenny'yi götürdüler, sonra Kyle saatini 1 saat geri almayı unuttu sonra tarih kitaplarında Irak hakkında hiçbir şey- -
Oui mais d'abord, on a perdu Cartman qui est à l'hôpital. et ensuite on nous a enlevé Kenny, et puis Kyle a oublier de programmer and then Kyle forgot to set his clock ahead for Dalight Saving , et on n'a rien trouvé dans les livres sur l'Iraq.
Saat Kulesi'nde. - Evet mi?
Le Clock Tower, ça te va?
Alexanderstrasse, 30 dakika içinde, World Clock'un altında.
Alexanderstrasse, 30 minutes, sous l'horloge internationale.
Dr. Clock, bir dakikanız var mı?
Dr Clock, avez vous un instant?
Oh, Dr. Clock.
Oh, Dr Clock.
Dr. Clock, konuşabilir miyiz?
Dr Clock, puis-je vous parler?
Dr. Clock, Edwards, en iyi ihtimalle ışığa birkaç dakika uzaklıkta.
Dr Clock. Edwards ici présent est sur le point de marcher vers la lumière, alors si vous arrêtiez de nous faire perdre notre temps... et me donniez votre opinion professionnelle.
Dr. Molly Clock, yeni uzman psikiyatrist.
Dr Molly Clock, la nouvelle psychiatre.
Dr... Molly... Clock.
Le docteur Molly Clock.
Gözlerinin çok güzel olmasının yanında, görünüşe göre harika bir psikiyatristti.
Le Dr Clock était aussi canon que calée.
Dr. Clock, sizi son zamanlarda çok az görüyorum.
Dr Clock, je vous vois de moins en moins, ces temps-ci.
* Lying in my bed I hear * * the clock tick * * And think of you *
* Couché sur mon lit, j'entends le tic tac * * et je pense à toi. *
~ Punch your clock ~
N'oubliez pas de pointer
* Duyuyorum saatin sesini *
I hear the ticking of the clock
Kid Glock yanımdayken değiliz.
Pas avec "Kid Clock" à mes côtés.
Zaman genlerini incelemek isteriz.
J'aimerais avant tout étudier les gènes Clock.
Kendine bir emeklilik saati al.
? time o clock
Ike, Five O'Clock Kulübü'nde konukları karşılama görevlisiydi.
Ike était videur au "Five o clock".
Yani o deliliğiyle, " clock, clock, clock, clock, clock.
Avec ces battes, genre, "tic-tac, tic-tac, tic-tac."
* Dans et hiç durmadan *
♪ Jingle around the clock ♪
Dün gece neredeydin? Clock Strikes'ta.
Au Clock Strikes.
Uyuşturucu ve geç saatlerde oynadığımız "Clock Me Noggin" oyunu yüzünden kaybettiğimiz o yılları geri kazanmak için bize yardım ediyor.
Nous aidant à reprendre toutes ces années perdues sous l'emprise des drogues et des jeux de nuit comme "Clock Me Noggin."
Tom, "Saat gibi, tıkır tıkır," demişti.
Tom disait, " Like a clock, ready to rock. ( = Chanson )
Saat gibi tıkır tıkır.
Like a clock, ready to rock. Like a clock, ready to rock.
* Ellerini hava kaldırıp zamanı yenebilirsin * * Evet *
♪ You can throw your hands up, you can beat the clock ♪ ♪ Yeah ♪
* Ellerini hava kaldırıp zamanı yenebilirsin *
♪ You can throw your hands up, you can beat the clock ♪
Tsim Sha Tsui Saat Kulesi, nerede olduğunu biliyor musun?
Tsim Sha Tsui Clock Tower, tu sais où c'est?
Clock de le..... Neee?
Horloge de quoi?
( clock = saat cock = sik )
- Une queue.
Sana Clock King diyorlar, değil mi?
On vous appelle le roi de l'horloge, n'est-ce pas?
Wow, you cleaned this clock. Anlaşılan hala yaşıyor.
Pas encore, regarde.
Dr. Clock, düğünü kaçırmanıza gerek yok.
Dr Clock, vous n'êtes pas obligée de rater votre mariage.
Dr. Clock.
Dr Clock.
Evet!
Like a clock, ready to rock... " Oui!
â ™ ª 3te saate bakmak için bir ara â ™ ª â ™ ª Tam olarak olmak istedikleri yerdeler â ™ ª â ™ ª Saat 4, kalk ve gitmeye başla â ™ ª â ™ ª Saat 5, horoz ötüyor â ™ ª
♪ Two is coming, still no stopping ♪ ♪ Break to check the clock at three ♪ ♪ They're right on where they want to be ♪
Harika söylüyorlar, değil mi?
♪ Five o clock, that rooster's crowing... ♪ Ils sont super, pas vrai?

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]